Ve o “Taraf”lar, günü gelince “Vatana ihanet”lerin bedelini ödeyecekler…

Bilmesine biliyordum da, son kez daha da <ı>“Emin” olmak için <ı>04.01.1961 gün ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nu bir kez daha açtım ve okudum.

Hani aklımızda yanlış kalmıştır, değişmiştir gibisinden.

Yok değişmemiş, aynen duruyor…

Şöyle yazıyor o <ı>“C UMUMİ VAZİFELER” ana başlığı altındaki 35. maddesinde.

<ı>“Madde 35 - Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.”

Ve devam eden maddelerinde de bu görevi yapmak için nasıl organize olacağı, nasıl eğitim yapacağı yazlı…

Elbette bu kanunun hiçbir yerinde <ı>“Türk Silahlı Kuvvetleri, gerektiğinde veya canı istediğinde darbe yapar” diye bir madde de yok, ancak görev tanımı gereği kadar açık ve net…

<ı>“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.”

Yönetenler ve yönetilenler…

<ı>“Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet” içine girdiklerinde ve <ı>“Anayasa ile tayin edilmiş” devleti korumakta <ı>“Duyarsız ve hatta aciz” kaldıklarında, görevi üzerine alacak <ı>“Odak” bellidir.

O <ı>“Odak” yapılan her sorgulamada ve araştırmada Türk Milleti’nin <ı>“Tercih” olarak birinci sıraya koyduğu Türk Silahlı Kuvvetleridir.

Bazıları, her nedense, her ne hikmetse, hemen herkesin Türkiye Cumhuriyeti Coğrafyasından ve geçmiş tarihinden kaynaklanan bu gerçeği bilmesine rağmen, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni orasından burasından karıştırmaya çok meraklıdırlar.

Birkaç günden beri <ı>“Taraf” adındaki Gazetede Türk silahlı Kuvvetleri adres gösterilerek “gizli plan” haberleri yayınlanıyor.

Genelkurmay bu habere şöyle bir açıklama yaptı:<ı> “Bir günlük gazetenin 20 Haziran 2008 tarihli baskısında, Genelkurmay Başkanlığına ait olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilgi destek planını ihtiva ettiği iddia edilen bir belge ve bununla ilgili haberler yayımlanmıştır. Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında, Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmi evrak veya plan bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve kollamakla görevli olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bazı çevrelerin ucuz propagandalarından etkilenmeyecek kadar güçlüdür. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Taraf Gazetesi'nde yer alan habere göre olay şu…

Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlıkları tamamlanan ve Eylül 2007’de yürürlüğe konan <ı>“Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” uyarınca, kamuoyunu, <ı>"irticacı hareketlerin sorumlusu" olarak görülen hükümete, <ı>"milli devlete karşı" olarak nitelenen yeni anayasa paketine, <ı>"terörist" olarak adlandırılan DTP'ye karşı TSK'nın görüşleri doğrultusunda yönlendirmek için bir dizi karar alınmış.

Bilgi Destek Planı'nın <ı>"esaslar" başlığı altında, planın amacı şöyle açıklanıyor(!)…

<ı>"Kamuoyunu TSK'nın hassasiyet gösterdiği konularda kendi çizgisine getirmek, TSK hakkında yanlış fikirlerin gelişmesine mani olmak ve TSK içinde fikirde ve eylemde birlik ve beraberliği sağlamak" olarak açıklanıyor. Aynı bölümde, amaçları hayata geçirme sürecinde <ı>"diğer kurumlarla çatışmaya girilmemesi ve günlük siyasete müdahale ediyor görüntüsü verilmemesi" gerektiğinin altı çiziliyor. Buna göre, TSK eylem planını uygularken <ı>"kamuoyu oluşturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargı organlarının başkanları, basın mensupları, sanatçılarla temasın muhafaza edilmesi ve bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması" gerektiği vurgulanıyor.

Türk silahlı Kuvvetleri bu haberdeki <ı>“Belge” için kesin ifade ile <ı>“Yok” diyor…

Bu ve benzer haberleri yayınlayan gazetelere baktığımızda, böylesi haberlere çok şaşırmıyorum açıkçası. Neden şaşırmıyorum?

Hani bir laf vardır bizde <ı>“Kış, kışlığını yapar…” diye başlar ve devam eder…

Bu gazeteler de, sözde de olduğu gibi <ı>“……luklarını” yapıyorlar…

Bir ülkede yöneticiler <ı>“Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde…” olacaklar, ama bazıları çıkıp <ı>“Demokrasi” arkasına sığınarak bir yerleri ve özellikle de <ı>“Yargı” ve <ı>“Türk Silahlı Kuvvetleri”ni yıpratmaya kalkışacaklar…

Bu tavır ve <ı>“Taraf” kabul edilir bir şey değildir. Ve her zaman olduğu gibi, bundan sonra da kendilerine <ı>“Karşı taraf” olarak gördükleri yerlerden gereken cevabı ve tepkiyi almışlar ve alacaklar…

Tarih içinde de, dün de bu gün de ve gelecekte de Ülkemizdeki <ı>“En güvenilir” kurum olarak <ı>Türk Silahlı Kuvvetleri birinci sırayı korumaya devam edecektir.

Bazıları için kabul edilir bir şey olmasa da, bu böyledir.

Aslında <ı>“Kabul etmeyenler” tarafına iyi bakmak, iyi tanımak ve iyi değerlendirmek gerekir.

Ben o değerlendirmeyi yaptığımda gördüğüm şey şu…

<ı>“Gaflet”i geçtiler,<ı> “Dalaleti” de geçtiler şimdi tam anlamı ile<ı> “Hıyanet” içindeler…

Millet olarak bugüne kadar bu <ı>“Oyuna” gelmedik, bundan sonra da gelmeyeceğiz.

Ve <ı>“O Taraf”lar da günü gelince <ı>“Vatana ihanet”lerin bedelini ödeyecekler, bundan kuşkum yok…

<ı>21 HAZİRAN 2008