Ve o sinemada bilet satan çocuk bendim

1970'li yıllar Anadolu'da bir kasaba ilk defa sinemanın büyüsünü tadıyor. Meşhur "Baba" filmi gösterimde, nefesler tutulmuş alınan çekirdeklerin gazete kağıdından yapılmış külahlarının içine giden eller öyle kalıyor hışırtı çıkmasın diye. Her sahne ezberleniyor yer bulumuş şanslı kasabalılar tarafından. Yer gösterici çekindiğinden alacağı tepkilerden yeni gelenleri kapısında biriktiriyor salonun. At başının kesilerek babanın malikanesinin camından içeri atıldığı sahnede feryat yükseliyor seyirciden yürekleri acıyarak.

Sonra günün sonunda hep güzel bir film seyretme hayali ile geçiyor kasabanın günleri. Sinema kasabanın ortasında sahiplerinin ayrıcalıklı insan muamelesi gördüğü bir mabet gibi duruyor. Kasabanın otobüsü getiriyor filmleri ve kasabalı otobüsde misafirlerini karşılamayı bırakıp hangi filmin geldiği ile ilgileniyor. Şanslı bir kaç kişi taşıyor yeni filmin kutusunu. İçinden hangi hayal dünyalarının çıkacağı bilinmeyen sihir kutularına benzetir gibi bakıyor kasabalı. Sinemanın önü mahşeri bir kalabalık, gelecek program olarak afişi asılacak filmi bekliyor ve kutudan "Cemo" filminin afişi çıkıyor; zamanı durdurmuş kasabalının gözünde ve sanki ağır çekimde. Bir alkış kopuyor. "Türkan" diye bağırıyor biri, "Türkan" diye bağırıyor hep birden bekleyenler. Akşamlarına anlam katmış sinema denilen saraylarına bir kraliçe gelmiş gibi seviniyor kasabalı.

Sinemada yüksek basamaklı bir bölüm var. Bu bölüm bir protokol yeri ilgisi görüyor. Bir kaç gün önceden satılıyor biletleri. Gösterimdeki filmin afişleri bir tahta üzerine yapıştırılıp bütün mahallelerde iki kasabalı tarafından gezdiriliyor(Bu arada belirtmekte fayda var afiş gezdiren kişiler çok itibar görüyor). Gösterim saatinden önce sinema penceresinden dışarıya dönemin en çok dinlenen şarkıları yayılmaya başladığında filmin başlamasına yaklaşık bir saat gibi bir zaman kaldığı ve biletlilerin içeri alınacağı anlaşılıp, sanki tüm kasaba sözleşmiş gibi bir seli andırırcasına sinema gişesine ve giriş kapısına yöneliyor. Ve bir küçük çocuk çok sevdiği ekmek arası kebabını atıştırmanın telaşı ile gişede bilet satıyor.