Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '15

 
Kategori
Seçim
 

Ve şimdi vakti !

Ve şimdi vakti !
 

burak uğur, burak, bandırma,


Seçim süreci boyunca yorum yapmamak, adayları eleştirmemek ve partiler hakkında bahsetmemek için gerçekten yoğun çaba harcadığımı söylemem mümkün. Ancak seçimlerin sonuçlanması ve sürpriz gelişmeleri değerlendirmenin ve düşüncelerimizi tam anlamı ile ifade etmenin zamanı geldi…

*******

İlk Adım…

Seçim sürecini son derece yakından takip etmiş biri olarak, partilerin söylemleri ve seçim stratejilerine bir göz atmakta fayda var.

Öncelikle eski iktidar partisi Ak Partiye bakalım. Genel olarak bu güne kadar yaptıklarından bahseden eski iktidar partisi, “Yerli Uçak” “Yerli Tank” “3.Köprü” gibi projelerle halkın karşısına çıktı. Bu projeler belli kesimlerin dikkatini çekerken bir kesim seçmenin tepkisine neden oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Toplu Açılış Törenleri”n de sıkça bahsettiği Başkanlık Sistemi de seçmeni endişelendirdi. Rakip partilerin ekonomik söylemlerinin yanı sıra Ak Parti, ne emekli maaşları ne de asgari ücret konusuna değinmedi. İşte tüm bu söylemler, tüm bu ekonomiye değinmeyen politikalar, Ak Parti’den tek başına iktidarı almış oldu.

Gelelim Cumhuriyet Halk Partisi ‘ne. CHP bu seçimlerde diğer seçimlere oranla, daha pozitif bir siyaset izledi. Öncelikle ekonomik vaatler seçmen üzerinde derin etki yarattı. Vaat ettiği Asgari Ücret uçuk bir rakam olmamakla beraber, asgari ücret ile geçinen emekçi dostlarımızı mutlu edecek düzeydeydi. Emeklilere vermeyi hedeflediği ikramiyeler ise kulağa hoş geldi. Merkez Türkiye Projesini tam olarak herkes anlamadan seçime girmiş olsak ta, bir hareketlilik yarattığı açık ve net. Özgürlük ve özellikle düşünce ve basın özgürlüğü vurguları ise CHP’nin başlıca seçim politikası içerisindeydi.

Her zaman ki Milliyetçi Hareket. Uçuk vaatlerden uzak, partinin misyonuna oturan milliyetçilik vurgusu ile, yerel olarak tasarlanan projelerle giriş yaptı Milliyetçi Hareket Partisi. Eski iktidara yüklenen, kısa vadede ekonomik vaatlerde bulunan politika, özellikle orta Anadolu da Ak Parti’nin siyasetinin değişmesi gerektiğini düşünen vatandaşın oylarını almasına yeterli oldu.

Yeni yükselen trend HDP. Seçim stratejisi olarak, her kesimi kucaklayan, özellikle sol kesimin talebi olan, özgür ve akılcı siyaset taktiğini benimsedi. Hdp seçim süresince “Kürt milliyetçiliği” gömleğini bir kenara bıraktı. İktidardan memnun değilseniz bizi meclise sokun dedi ve “Bizler Meclise” sloganı ile hem birlik beraberliği hem de net bir şekilde mesajını vermiş oldu. Eş başkan Selahattin Demirtaş tüm propaganda konuşmalarında benzer söylemlerde bulundu. Doğu illerinde Kürt sorunundan söz edip, batıya geldiğinde konuyu kapatmak yerine; her gittiği yerde, “biz tüm ezilenlerdeniz” imajı çizdi.

Vatan, Anadolu, Saadet… Bu üç partide seçim propagandası süresince acabalar yaşattı seçmene. Ulusalcı kesim acaba Vatan Partisi doğru yolda mı ilerliyor? Yeterince yayıldılar mı? Acaba baraja yaklaşacaklar mı? Sorularını sordurttu. Gösterdikleri adaylarda her kesimce tanınan bilinen adaylardı. Sürpriz yapar mı dedirttiler. Saadet Partisi Alperenleri de bünyelerine alarak, hızlı bir yükseliş yarattılar. İktidarın alternatifi biziz, biz hem muhafazakâr hem de milliyetçiyiz dediler.

*****

Ve 7 Haziran 2015 Saat 20.00 ….

Seçim sonuçları açıklandığında her partiye birer mesaj vardı. Halk ayrı fikirleri ortaya koyarak durumu özetledi aslında.

Eski iktidar partisi, iktidarı kaybettiğini çok net bir şekilde idrak etti. Halk, Ak Parti’ye hala yanındayız ama kendine çeki düzen ver dedi. Cumhurbaşkanı’n söylemlerinden rahatsızız dedi. Yolsuzlukla mücadelede sınıfta kaldınız dedi. Mercedeslerden Saraylardan rahatsızız dedi. Düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından rahatsızız dedi. Yine birinci parti ol ama “Buralar hep benim” zihniyetinden kurtul ve kendine gel dedi….

CHP’liler tam olarak oylarını korudular. Bir önceki seçimde aldıkları “oy sayısının” hemen hemen aynısını aldılar. Demek ki CHP seçmeni partisinden, liderinden, söylemlerinden memnun durumda. CHP yeni kitlelere ulaşamasa da, eski seçmeninden bir şey kaybetmemiş. Hdp’yi bir alternatif olarak görmeyen seçmen, yine yeniden CHP demiş.

Milliyetçi Hareket bu seçimlerde oylarını arttırmış durumda. AKP’ye ders vermek isteyen seçmen özellikle Anadolu da net bir şekilde MHP’ye kaymış. MHP‘yi ülkenin sigortası olarak görenlerin düşünceleri aslında değişmemiş durumda. Son 10 yılda yükselen “Merkez Sağ” politikasından rahatsız olan seçmen hemen “Sağ” tarafında bulunan MHP’ye hiç düşünmeden dönmüş.

Hdp… Bu seçimde oylarını yükselten ve net bir şekilde başarılı oldular diyebileceğimiz tek nokta. Kürt kesimden aldıkları oy oranının % 7 en fazla %8 olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak bu sefer Selahattin Demirtaş’ın pozitif siyaseti, özellikle liderlere yaptığı “gönderme” dolu politikası birçok seçmeni net bir şekilde Hdp’ye yönlendirdi. Kararsız kesimin tamamı, oy vereceğim de ne olacak diyen kesim Hdp’ye yöneldi. Aklına ihanet mi ediyorum acaba, “Sayın Öcalan” diyorlar diye düşünen seçmen, daha birkaç yıl önce iktidar partisinin önde gelenlerinin de “Sayın Öcalan” dediklerini hatırladılar. İhanet mi ediyorum acaba diyenler, iktidar partisi daha düne kadar Barzani ile beraber Kürtçe şarkılar söyleyerek halay çekmiyor muydu diye hatırladılar. İhanet mi ediyorum acaba diyenler daha düne kadar “tüm parti liderleri” Selahattin Demirtaş’la el sıkışmıyorlar mıydı diye hatırladılar. En azından Selahattin Demirtaş güzel siyaset yapıyor, solculara, Alevilere, Sünnilere, LGBT üyelerine eşit davranıyor, sıcak bakıyor, dışlamıyor düşüncesi ile oylarını “emaneten” Hdp’ye verdiler. Eminim ki Hdp’nin “Kürt Milliyetçisi” söylemleri arttığında, Güneydoğu hakkındaki talepleri “demokrasi” talebi dışına çıktığında o emanet oylar 1 gün içerisinde “kararsızlar” bölmesine geri dönecektir.

*****

45 gün içerisinde ne olacak?

Seçim sonuçları açıklandığından beri, değişik koalisyon seçenekleri boy gösteriyor. Tüm haber kanalları, tüm yorumcular, esnaf, ev hanımları, çalışanlar, işçiler, emekçiler kısacası herkes kim kimle koalisyon yapar, kim kimle yaparsa oyunu kaybeder gibi yığınla soru ile boğuşuyor. Elbette ki bu boğuşma içerisinde Dolay-Euro paritesi de boğuşma içerisinde.

Her ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, Doların ve Euro’nun fırlaması, borsanın düşmesi gibi ekonomik sonuçlar kaçınılmaz. En nihayetinde tam olarak belirlenemeyen bir siyasi sürecin içerisindeyiz. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki siyasi tablo netleştiğinde, koalisyon, azınlık hükümeti, erken seçim gibi seçeneklerden herhangi bir şık işaretlendiğinde Dolar da Euro da bir noktaya oturacaktır.13 yıldır %100 artış gösteren döviz kuru, bu kadar siyasi dalgalanma içerisinde bırakın da %10 ‘luk bir değişime gebe olsun.

Ak Parti taraftarlarının son 24 saattir sosyal medya ve ulusal medyada çizdiği “koalisyonda ekmeği karne ile alacağız” mantığı günümüz global ekonomisinde “Haydar Baş” hocanın vaatleri gerçekleşse bile olmayacağını belirtmek isterim.

Bu önümüzde ki 45 gün içerisinde nasıl bir tablo olursa olsun, halk mecliste “çok seslilik” istemiş ve %34 ile tek başına iktidar hakkını %41 ile geri almıştır. Elbette ki siyasi roller bir sınav içerisindedir. Mhp-Chp ve Hdp rollerini ne kadar iyi oynarlarsa, halk üzerinde ne kadar pozitif bir yapıya ulaşırlarsa, ekonomik dengeyi “ne kadar çabuk” bulurlarsa, halk tercihini o zaman netleştirecektir. Bu süreç içerisinde Ak Parti kendisini ne kadar sorgularsa, “nerede hata yaptık” cümlelerini sık sarf edip, “hatasız kul olmaz” yaptık bir hata, yola aynen devam mantığından ne kadar çabuk kurtulursa, başarıyı tekrar yakalayacaklardır.

Unutmayalım; seçmenimiz 1999 seçimlerinde %22 oy oranı ile DSP’yi birinci parti yaparken, sadece 3 yıl sonra %1 ‘e indirmiştir. Tüm partiler bu kritik süreçte atları, şahları ve vezirleri iyi yönlendirmek zorunda.

Herkese mutlu, huzurlu, sağlıklı günler.

BURAK UĞUR….

 

 

 

 
Toplam blog
: 15
: 931
Kayıt tarihi
: 04.01.13
 
 

Burak Uğur; *1989 yılında Bandırma'da doğdu. *İlk ve Orta öğrenimini Bandırma Yamanegeli İ.Ö.O. t..