Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '08

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Ve Tatil

Ve Tatil
 


Çok çalıştığımı söyleyemem. Belli bir rutinde gittim. Eksik gedik bırakmasam da, layığını yaptığım iddia edilemez. İçime sinmeyen iş bitmiş sayılmaz. Bu nedenle çok fazla iş bitirmişim gibi gelmiyor bana.


Ama tatil denilen şeyde öyle bir hale geldi ki, yılda bir, bir yerlere gitmeyene bir garip bakıyorlar günümüzde. İllaki dolduracaksın bavulları, taşınacaksın bir yerden bir yere, hem de yılın en sıcak günlerinde. Günlerin boş geçmesin diye anlamsız koşturmacalara kapılacaksın. her şeye hayretle ve “ne olaganüstü bir şey bu” jest ve mimikleri ile bakacaksın. Hatta bu konuda sürekli birbirini uyaracak, dikkatini çekecek, başkalarından daha dikkatli olduğunu hissettiren detayları kovalayacaksın.


Bu sene biraz daha umutluyum. Sonunda Akdeniz rutininden kopuyorum. Hedef Doğu Karadeniz. Yakaladım orada zorunlu hizmet yapan bir akraba, “oğlum fırsat bu fırsat, tatili bundan daha beleşe getirme şansın yok, üstelik hava da serindir oralarda, hayatının başka bir döneminde de oralara gidemezsin zaten. Bir çocuk korkutuyor, ikincisi olursa 200 km yarıçapından dışarı bile çıkmazsın artık” dedim kendi kendime.


Kararı verdiğim günden beridir de, klasik tatil telaşı başladı zaten. Eski Gezi dergilerinde gideceğim yerlerde görmem gereken yerlerin listesini çıkarmak, internette aynı gerekçelerle sörf yapmak, daha önce oralara gitmiş olan kişilerden deneyimlerini dinlemek insanda ister istemez heyecanı arttırıyor.


Gerçi bundan 8 yıl önce Trabzon ve Rize’yi görmüştüm ama bu kez biraz daha doğusuna yol alacağım.


Gidiş yolu ise daha ilginç. Malatya, Elazığ, Bingöl ve Erzurum ilk doğu gezim olacak. Gidişte bu noktalarda vakit harcamayacağım ama gelişte duraklayarak gelmem söz konusu olabilir. Özellikle Erzurum’u merak ediyorum.


Gidiş yolunu kısmen tedirgin edici buluyorum. Terörle özdeşleşen kısımları var. Özellikle Elazığ - Bingöl yolu. Bu yol PKK’nın 33 erimizi şehit ettiği güzergahtı. Ama edindiğim tüm bilgiler özellikle gündüz trafiğinde hiçbir sorun olmadığı yönünde. Hiç Doğu Anadolu’ya bulaşmadan Orta Anadolu’dan Karadeniz’e çıkarak, Karadeniz sahilinden yol almayı da düşünmedim değil. Ancak yolun uzunluğundan çok, Doğu Anadolu’nun daha fazla ilgimi çekmesi ikinci güzergahı tercih etmem neden oldu. Merakım korkuma üstün geldi.


İnsanın vatanının bir noktasından çekinmesi ne kadar acı. Benim ülkem diyorsun ve bazı noktalarında korkusuzca gezemiyorsun. Onca hesap kitap yapmak zorunda kalıyorsun. Neyse en azından bu yazıda politikaya bulaşmayayım.


Tatil süresince blog yayınlamayı düşünmüyorum. Günde bir saat yazı yazmak için bilgisayarın başına oturmaya vakit bulamamaktan çok, yazacağım yazı için gün boyu zihnimin karmakarışık olmasından ve başka şeyler üzerinde yoğunlaşmakta zorlanmamdan dolayı bu kararı aldım. Zaten ülke gündeminin en sıkıcı ve darboğaz noktasındayız. Ben dahil herkes ezberlerini döktürüyor. Biraz kafa dinlemek faydalı olacak.


Bu kez kitap okuma konusunda da çok ümitli değilim. Gezmenin daha etkin olacağı bir tatil olacak gibi. Aslında pasaport çıkarsam günübirlik Gürcistan’a geçerek ilk yurtdışı deneyimi de gerçekleştirebilirdim ama ona ne vakit ayırabildim ne de para. Birde bizden daha geri noktada bulunan bir ülke çok da ilgimi çekmedi. Sonradan da aklıma Saakaşvili’nin “Kadife Devrimi”ni buraya transfer etmekle suçlanırım diye korkmadım değil:-) (yahu şu politikaya da bulaşmadan bir yazı bitirsem dişimi kıracağım)


Döndükten sonra, diş kırmayı göze alarak politikasız gezi, deneme ve gündelik yaşam üzerine yoğunlaşmak istiyorum. (Ağzımda çok fazla sağlam diş olmadığını da eklemek isterim, çoğu kaplama) Kolay gelsin,

 
Toplam blog
: 453
: 1826
Kayıt tarihi
: 14.11.06
 
 

36 güneş yılı. 27 yıl G.antep, 9 yıl İstanbul. İstanbul, 90’lı yıllarda yaşandı, bitti.  Hep şe..