- Kategori
- Şiir
Ve yaşamak...
hayata mecbursun
Gerçeklerle yüzleşmek midir?
Gerçeklerin gün yüzüne çıkması mıdır?
Yâda bunların hepsimidir?
Yasamak...
Korkularla mutsuzluklarla ,
Kırgınlıklarla kırılmışlıklarla,
Yüzleşmek midir yasamak?
İsteklerin en hoyratını bile isterken,
Yasamaktaki bu çapraşıklık neden?
Dehliz oluyor yutuyor beni boğuyor peki neden?
Güzellikleri hep itekliyorum,
Olmadık şeyler isteyip yine olmadık şeyler için,
Acı çekiyorum...
Yasamaya mecbur muyum?
Elimi kolumu bağlayıp bindiğim,
Sandalımda mecburiyetlerle mi yasıyorum?
Neden o zaman, yaşam neden?
Yüzleşmek...
Değil mecburiyet mi?
Mecbursundur ..
Hayata mahkûm yasarsın
Zincirini kıramazsın
Kırmak istediğinde
Hayat biraz daha sıkar
Mecburiyetlerle yasamayı öğrenirsin en sonunda
Avucuna sıkıştırdığın
Hayat hediyesini
Sıkarsın canının acımasına aldırmadan
Kanatırsın avuclarını
Acısı onemsızdır
Senin içindeki acıdan hissetmezsin
Öyle ya da böyle katlanırsın
Bazen dalgakıranlar kurmak istersin hayata
Ama kurdugun dalga kıranlar
Dalgalara karsı koyamaz
Bazen
Limanlar ararsın demirleyeceğin
Demirleyeceğin bir koy ararsın
Rahatlamak huzur içinde fırtınaların geçmesini dilersin
Koy da liman da bulamazsın
Sitem edersin
Bağırmak kırmak istersin kıramazsın
Bazen
Kendi kendine küsersin
Sandalını akıntıya bırakıp
Küreklerini denize atarsın
Sandal seni nereye götürürse götürsün
Aldırış etmeden
Kollarını kafanın altına alıp
Sandalına uzanıp
Gökyüzünü seyredersin...
İŞTE HAYAT