Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Ve yine sana dair

Ve yine sana dair
 

Dünyanın bir ucuna  atılmıştım oysa sensizliğin cezasında.Ve tüm sözlerim tükendi sanıyordum sana dair.

Kederimle boğulduğum anların toplamıydı var olamayışının acısı. Aklıma düşüşlerindeki anları toplayıp bırakmıştım dünyanın bir ucunda, uçurumlardan aşağıya. Rüyalarımı düşe yazmış, yazdığım kalemi kırıp atmıştım.

Nefes almak için sigaraya sarıp durmuştum dudaklarımı. Dudaklarımın izini bırakmış kadehlerde, senden kalan izleri dağıtırım sanmıştım

Oysa dönüp dolaşıp  aynı yerden vurmayı başarıyor varlığınla yokluğun arasında kalmış o yarımlık.Başka dünyalarda nefessiz kalmama sebep olman ne garip. Hayatın savurduğu , yok ettiği olamamış bir yaşanmışlığın, yaşayamamışlığın sancısı nasılda vuruyor hala derinden?

Sevdayla taçlanmış her gülümsemenin altından sen çıkıyorsun ve heyhat taçlanamamış gülümseyememelerin altından da sen..

Gözlerimde kalmış bir donuk hece gibi yokluğun.Tamamlanamayan kelimelerin boşluğunda askıda kalmış. Ne ölmüş ne de yaşamış. Sonsuzlukla örtüşmeyen, kesilip de atılamayan aynı zamanda.

Renksizlikte senden kalanlar renklerde.

Oysa yoksun…!

Ne beyazdasın ne de siyah da. Araf da, boşlukta, sığdırılamayacak, anlamlandırılamayacak her bir kavramda.

 

Hangi yangına suyla gidiliyorsa söndürülmeye yalan o, yanlışın büyüğü söndürmek. Ucundan tutuştuktan sonra ne kadar söndürsen de o ateşi bir yerden yanmıştır artık, düzelmez orası. Kalbimde olsaydın bir tek belki su yeterdi bu yangını söndürmeye, oradan tutuştum söndüm artık derdim. Her bir hücremden nefes alır gibi kattığımdan kendime seni, küle dönmeden yeni bir nefes  yok  bu cana. Hiç olmamışsın gibi yapabilmeyi dilerdim tanrıdan, mümkünü yok biliyorum ve hiç haberin yok ölüyorum…

 

http://www.youtube.com/watch?v=r-DgkPS9Ids

 
Toplam blog
: 127
: 820
Kayıt tarihi
: 22.09.07
 
 

Sıcağıyla bilinen memleketimde bir kış gününde geldim dünyaya. Bütün tezatlıklar hayatımda farklı r..