Ve Zaman Aşımıdır Sonunda Nöbetleşe Yaşanan

- “ Seni Seviyorum ulan, seviyorum”

- “ YAAAALAAAAANNNNN “

- “ Seviyorum hem de ölesiye “

- “ YAAAALAAAAANNNNN “

Nasılda ciğerinden haykırır kadın “ YAAAALAAAANNNNN “ diye, duyduklarının gerçek olduğuna yüreğinden inanmak istercesine, sevildiğine içten içten inanmak istercesine....” Dal rüzgarı affetsede kırılmıştır ya hani bir kere “ dercesine YAAALAAAANNNNN “ diye haykırır, yalan diye duydukduklarının ihtiyacı olduğunu dile getirircesine...

Aşk bu ya neler eder, neler söyletir sevdiğine, neler eder, neler söyletir diline, aşk hani bu ya savrulur ordan oraya savurur da konuşur aşk kendi kendisiyle bir kadın, bir erkek sesiyle.....

-A.k Savrulma ordan oraya , dalında kalıver yeşil yeşil, solma öyle sonbahar yaprakları gibi...

-A.e Aşk ; uğruna adayabileceğin şeylerin olduğu adanmışlık duygusu belki, belki de değil...

-A.k Bazen önden binersin trene, zamanından öncedir aşk ve beklersin...

-A.e Bazen binersin trene arkasından ve zamanı geçmiştir yine beklersin...

-A.k Zaman; tüneli içinde bir yerlerde bekleye durursun....

-A.e Sen; öndekine yetişmeye çalışırken arkandan geleni yitirirsin...

-A.k Arkadan gelene koşarken, önden gideni kaybedersin....

-A.e Oysaki hep yanıbaşında duran ve tünelin orta yerinde sana ışık olan vardır hep....

-A.k Ve sen; gelen-gidenle meşgul olduğundan , sana ışık olanı ezer geçersin farkına varmadan ...

-A.e Aşk ; ne önden giden tren vagonunda, ne de arkadan gelende

-A.k Aşk ; ikisinin ortasında, beyaz bir medil üzerinde, el uzatanın gözlerinin içinde...

-A.e Geçip gitmeden önünden, bir kez daha düşün diye haykıran içten bir çift gözün gülümsemesinde ve dudaklarının üzerindeki kelebeklerde....

-A.k Önünden gidende, arkanda kalanda sonucunda onlarla uyutulduğun masallardır aşk adına sana anlatılan ve zaman aşımıdır nöbetleşe yaşanan....

-A.e Aşk değildir zaman aşımına örselenen ve nöbetlere sıkıştırılan....

-A.k Dilendiği gibi , istediği gibi, insanın kendisine çaldığı en güzel ıslıktır belki de aşk, aşk....

-A.e Ne önünden gidenle, ne de arkanda kalanla uyutulduğun masallardır aşk adına sana anlatılanlar…

- A.k Ve zaman aşımıdır sonunda nöbetleşe yaşanan, aşk değildir zaman aşımına örselenen ve nöbetleşe yaşanan....

Ve yazan devam eder kendi sesiyle :) . aşk der ; ne bulutların üzerinde yürümektir, ne de yağmurun altında sürünmektir. Aşk; bulutu ağlatıp, yağmuru ahmak üzerine akıtmaktır :) Hepiniz nasılda gülümsediniz değil mi ? “ ahmaklık “ deyince şöyle bir durdunuz :) sahi siz hiç ahmak olmuş muydunuz ? J Olmadıysanız zaten gökkuşağının altından da geçmek istemediniz ? öyleyse toprağın kokusunu da içinize hiç çekmediniz ve ne toprağın kokusuna ne de hayallerim gerçekleşir belki umuduyla gökkuşağının peşinden hiç sürüklenmediniz ? Öyleyse hiç sevmediniz hiç sevilmediniz….

Gökkuşağı ; geçen günlerde bu gökkuşağının altından geçmek istemenin nereden geldiğine ilişkin şöyle bir konuşuyorduk :

- Gökkuşağının altından geçersen “ hayallerin/dileklerin gerçek olur dedim..

- Hayır hiçte değil dediler….

- Eeee ne peki diye sordum

- Gökkuşağının altından geçersen cinsiyet değiştirirsin

- Yok artık dedim…. Millet; gökkuşağının altından geçmek için onu kovalarken cinsiyetlerini değiştirmek için mi yapıyor, onca heyecana bunun için mi katlanıyorlar yani :)

Şimdi, aşkı gökkuşağına bağlayacak olursak ; önce, bulut, pamuk şekeri sanılır, şöyle yavaş yavaş yukarılara doğru yükselmeler yaşanır, tam buluta ulaşmışken, bulut denenir, bu vesileyle pamuk şekeri mi ?, bulut mu ? şöyle bir test edilir ve buluta dokunulur, bulut ağlar olur, yağmur olur, sonra, ahmak olanı ıslatır, ahmak; yağmurdan ıslanır, toprak kokusuna tav olur, bulut durulur, gökkuşağı havada yol olur, aşk ; yedi rengi olur, yakalamak için düşülür ardına, düşüldükçe uzaklaşır olur, uzaklaştıkça ; ümitler kül olur, aşk işte o zaman ulaşılmaz kalır ve unisex olur :) üstüne hem kadına hem erkeğe XL gelir :) sonra da “ eks” olur :) “eks” olan kadın ile adamdır aslında, aşk; başka başka kadınlar ve erkeklere yine gökkuşağı olur J aşk bu ya hep yolunu bulur :)

Dupduru lacivert gökyüzünden yağmurlar gibi akar yıldızlar…Evilerin damlarına uzanan merdivenler, merdivenlerin başında duranlar yıldızları avuçlarlar… Yıldızlar düşer yüzlerine, göz bebeklerine…Geceyi sabah ederler koyun koyuna, sabahında sere serpe uzanırlar gelincik tarlalarının içine ve güneşi hissederler tenlerinde….Aşk bu ya yıldızlardan düşer yüreğinize, gece ışırda, dillenir yaban çiçekleri bile…

Yaban çiçekleri; en olmadık yerlerde denir ya işte onlar da öyle en olmadık yerlerde; yamaçlarda, kayalar arasında, duvar diplerinde açarlar, böğürtlenler, karamuklar, kızılcıklar, dikenler ve zehirli bir dolu ot içinde yavaş yavaş köklenirler, filizlenirler ve boy verirler… Aşkta kimine göre belki böyle, hiç olmadık bir yerde, olmadık bir zamanda boy verir ve biranda çiçeklenir yaban çiçekleri gibi….

Ulaşmak hani zordur ya aşka; yaban çiçekleri gibi “ yarin yanağından gayrı “ deyip olmadık yerlerde, olmadık zamanlarda, zor olan iklimlerde büyümek, büyütmek, boy atmak lazım belki de…..

Kim bilebilir ki….

Aşka dair ne zaman bir şeyler yazmaya kalksa yazan, içinde gülümseme efektleri bol miktarda hareketlenip durur da aşka dair yazdıkları gülümsetir onu J Aşka dair yazdıklarına olan yakınlığı espiriyi yakalayana olan uzaklığı kadardır

Aşk ne karmaşadır ne de kargaşa, ne maşadır, ne de yasa :)

Aşk ; sabır, emek, iffettir demiş Stendal….belki böyledir belki de değil, kim bilebilir ki …

Aşk ne kazandır içinde kaynatılan ne de sazandır buğulama yapılan….

Aşk ne mutluluktur kiralanan ne de ev sahibine satılıktır ilanı dayatan…

Aşk ; özgürlüktür demiş Stendal… belki böyledir belki değildir, kim bilebilir ki..

Aşk ne sonsuzluktur ne de onsuzluktur

Aşk espiridir, espiriyi yakalayabilene aşk olsun :)

En büyük aşk ise “ YALANSIZ “ olandır, yalansız yaşayabilene de meşk olsun, sonsuz olsun, mutlu olsun, espiriside yaban çiçekleri olsun…

- NOT : Bu replik Türkan Şoray ve Bulut Aras’ın “ Sultan “ adlı sinema filminden bir replik olup, alıntıdır, şu sıralarda cep telefonu melodisidir J

-

- “ Seni Seviyorum ulan, seviyorum”

- “ YAAAALAAAAANNNNN “

- “ Seviyorum hem de ölesiye “

- “ YAAAALAAAAANNNNN “