Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Veda (İlk ve sonkez)

Veda (İlk ve sonkez)
 

Sana yazıyorum, yüreğimdeki tariflere sığmayan çığlığı. Sana yazıyorum, tüm benliğimle iliklerime kadar işlediğim isyankârlığı. Bir çıkış yolu olsa da diye başlayan ve sabahlara kadar süren uykuyla karışık kavgalarımı, rüzgârın kasırgalara dönüştüğü, alabildiğine ıssız ve kurak çöllerden farksız yüreğimin, kendi üslubuyla çırpınışlarını…

Belki de farklı biri ya da diğerleri gibi olmayışımdandır, bu denli içli ve içten oluşum. Bir yazı okudum geçenlerde, sevgiliye yazılmış bir mektup. Korktuğunu anlatıyordu tüm satırları, ürkekti her cümlenin sonuna ilişmiş sevda naraları. Ya ben? Ben ne yapmalıyım? Zaten kaybettiğin bir şeyi kaybetmekten nasıl korkabilirsin ki? Neyi anlatsın şimdi bu çaresiz cümlelerim? Sen yüreğimi ezip geçeli o kadar çok oldu ki, ama zaman kavramı yok beynimde, saymıyorum günleri. Sersemim, tıpkı güzel bir rüyadan zorla uyandırılmış gibi. Biliyorum ki en güzel rüyalar bile biter. Geriye ne kalır biliyor musun? Sana göre hiçbir şey bana göre her şey… Ben seni sensizlikte sevmeyi seviyorum. Sana göre değil biliyorum ve belki de kimseye göre değildir. Biliyorum ki her güzel şeyin bir sonu var, her bitişten bir başlangıç doğar. Bir gün seni de unutacağım, hem de sonsuza dek. Belki de hiç aklıma gelmeyeceksin ve belki de ismini hatırlamak için bile hafızamı zorlayacağım. İnsanoğlu nankör, neleri unutmadı ki bu yürek, seni de unutur elbet…

Çoğu zaman seni ele aldım ve rengârenk boyadım. Mavi oldun gökyüzüne tutkun olduğum anlarda ve yeşildin bir deniz kıyısında, sarıda sevdim seni, bir papatyanın en anlamlı yeriydin ve bir ateş kadar sıcaktı kırmızılığın, pamuk kadar yumuşak ve saftı beyazlığın. Sen anlatamadığım ve anlatamayacağım kadar renktin benim için. Bazen bir yağmur damlası kadar şeffaf, bazen sevda gibi ebruliydin…

Aslında ben asıl içimdeki seni seviyorum ama dedim ya insanoğlu nankör. Bazen hayat hak ettiğinden fazlasını sunar sana. Peki, hangi insan için doyduktan sonra kalifiye bir sofranın önemi vardır ki? Dünyanın düzeni bu…

Korkma! Suskunluğa yeminli geceler, hepsi biraz önce bana söz verdiler. Bir balığın uçmasını bekledim ama geri gelmeni beklemedim hiç. Benim koyu sohbetim kendimle! Odamın duvarları bilir beni. Onlara sor anlatsın! Kendimle ve yüreğimle demledim en kıvamlı sevdaları ve yine onlarla aştım en umarsız heyelanları. Yine söylüyorum! Gözyaşlarım şahit olsun ki Senden Sonsuza Kadar Vazgeçiyorum!

Biliyor musun bugün gözlerimin içine bakarak beni sevdiğini söyledi bir adam! Ah gözler bazen ne kadar çok şey anlatıyorlar. Tuhaf değil mi bu içine düştüğümüz turnike, hep kovalamaca! İşte şimdi sana karşı hep olduğum gibi olmak istedim ve öylede oldum. Dürüstçe yazdım her şeyi ve hiçbir şeyi kurgulamadım. Yani anlayacağın… Sana yazdım, İlk ve Son Kez…

Biliyor musun bugün gözlerimin içine bakarak beni sevdiğini söyledi bir adam! Ah gözler bazen ne kadar çok şey anlatıyorlar. Tuhaf değil mi bu içine düştüğümüz turnike, hep kovalamaca! İşte şimdi sana karşı hep olduğum gibi olmak istedim ve öylede oldum. Dürüstçe yazdım her şeyi ve hiçbir şeyi kurgulamadım. Yani anlayacağın… Sana yazdım, İlk ve Son Kez…

 
Toplam blog
: 46
: 1674
Kayıt tarihi
: 25.04.07
 
 

Şu an özel bir şirkette, grafiker olarak çalışmaktayım, geçmişte hikaye denemeleri ile başladığım ya..