- Kategori
- Deneme
Veda zamanı
Alıntı
Akşam saat 22 sularıydı. Giden yolcu kısmı oldukça hareketliydi.
Etrafta kadın, erkek, asker, …bir sürü insan, ekspres treni bekliyordu.
Oysa onca kalabalığa rağmen, kimsesiz, çaresiz, yapayalnızdı…
Gece, soğuk, sessiz ve de karanlıktı.
Üç, beş parça eşyalık valizi ve içine koyduğu yitik umutlarıyla birlikte perona gelen trene bindi.
Kompartımandan içeri girdiğinde, biletinden koltuk numarasını kontrol edip, yerine geçti. Yanında kendisi gibi yalnız olan bir bey oturuyordu, önce selam verdi sonra kendisi için ayrılmış olan cam tarafına oturdu.
Başını koltuğa yaslar yaslamaz, içini bir hüzün kaplamıştı…
Gecenin en ıssız saatinde yalnızlığını dinliyor, yorgun düşlerinde onu buluyordu.
Geçtiği bütün şehirler ona doğru gidiyordu. Ruhunun başkahramanı, bir türlü yalnız bırakmıyordu. Baktığı her yerde, gözlerinin derinliğinde kayboluyordu.
Nerden bilebilirdi ki giderken onun sesini,
Onun gülüşünü ve onun ruhunu götüreceğini…
Ama kararlıydı, başka bir şehrin sabahında hayata yeniden başlamak üzere yola devam etti.....
Kararsız kalmamalı insan, düşünmeli. En kötüsü bu hayatta kararsız kalmaktır. Vazgeçmek gerektiğinde vazgeçebilmeli, zamanı dost edinerek. Ama ortası olmamalı.
Her şey gönlünüzce olsun.