Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '09

 
Kategori
Kitap
 

Vedat Türkali

Vedat Türkali
 

Vedat Türkali, Türkiye'de en yaşlı kitap yazabilme başarısı gösteren bir edebiyatçı


Gerçek ismi Abdülkadir Pirhasan olan Vedat Türkali 13 Mayıs 1919 Samsun doğumludur. Vedat Türkali’yi anlatmak; Vedat Türkali’nin sanatsal anlamda bizlere armağan ettiklerini birkaç kelime sığdırmak o kadar zor ki.

1958 yılına kadar süren cezaevi serüvenleri sonrasında kendini sinemaya adayan önemli bir kişidir Vedat Türkali.(Ünlü İstanbul Şiirinin yazarıdır)

1970 lere kadar Türkiye’nin önde gelen senaristi olan bilinen Vedat Türkali, yazdığı senaryolarla Türkiye Sinemasına Yılmaz Güney’le birlikte önemli katkılar yapmış ender kişilerden bir tanesidir.

70 lerden sonra ise Türk Edebiyat tarihinin önemli bir yazarı haline gelmiştir. Bir Gün Tek Başına (1974) ile başladığı yazarlık kariyerinde, kendine has bir üslubu olan, olayları derinlemesine anlatan bir yazar profili çizmiştir. Okuru her zaman ters köşeye yatıran, eserlerinin içindeki akıcılıkla okuyucunun kafasında olayları resmedebilmesini kolaylaştıran bir anlatım yolunu tercih etmiştir..

Romanlarının içinde bir bütünlüğü barındıran, sadece aşk, siyasete değil de. Hayatın içinde var olan kültürel yaşantı, yaşam zorlukları, acılar, siyaset her şeyi birbiri ile ilişkilendirebilen ender yazarlardan bir tanesidir.

Okuyucunun üzerinde bıraktığı etki hiçbir zaman tartışılmaz. Kitaplarında yer verdiği hikâyeler bir ucundan bizi içine çekerken, diğer yandan sorgulamaktan korktuğumuz gerçekleri, nasıl sorgulayacağımız konusunda bize yardımcı oluyor. Okuyucuya yol gösteren daha sonra onu çıkmazın ortasında yalnız bırakan tasvirleri ile okuyucuyu zorlayan bir anlatıma eserlere imza atmıştır.

Türkiye’nin yakın siyasi tarihi konusunda önemli eserler vermiş bir yazardır Vedat Türkali. Askeri darbeler arasında sıkışmış insan hikâyelerini bize anlatan bir ustadır. Geçmişte yaşanmış olaylarla hesaplaşmasına bitirmeyen yazarımızın, bizlerinde bu hesaplaşmaları konusunda bilgi sahibimizi olmamızı istemiştir. Özgürlükler ve demokrasi sahnesinde rol alamayan insanlarımızın geçmişte yaşadıkları zorluklar arasından nasıl bugünlere geldiğini, kendimizi anlamaya bir kılavuz görevini üstlenmiştir.

Sayın Türkali’nin eserlerini okumaya başlayalı iki sene olmadı. Bu süre zarfında Kayıp Romanlar, Bir gün Tek Başına, Mavi Karanlık ve son kitabı olan Yalancı Tanıklar Kahvesi’ni okuyabildim.

Romanlarının içeriğinin çok geniş olduğunu ve sizi nereye götüreceği konusunda hiçbir fikriniz olmuyor. Aynı bir film izliyor gibi kurgusal başarılar barındıran eserlerinde, git geller arasında doğruyu bulmak konusunda zorlanıyorsunuz. Kitabın başında sizi koluna takıp arkadaş gibi dertleşen karakteri tanıdıkça sizi suç ortağı konumunda bulabiliyor ve yanlışlarını savunma güdüsüne sahip olabiliyorsunuz.

Kitapların genelinde insan ilişkileri üzerine kafa yoran bunu yaparken de kuşaklar arasındaki uyuşmazlıkları güçlü bağlarla (Aşk gibi ) anlatmaya çalışıyor. İnsanların kişisel arzularının doruk noktasına ulaştığı noktalarda, farklı gerçekleri sorgulayan, muhalif yapımızı içimizde uyandırmayı kolaylıkla başarabiliyor.

Arzularımızı dizginlemek yerine bizi sürüklediğini yanlışlar içinde kendimize geçerli neden üretmemizi sağlıyor.

Geçmişimiz anlamak, insan psikolojisinin hangi duygular içinde sıkıştığını, görmezden geldiğimiz unsurların hayatımızı nasıl değiştirdiğini bize sunduğu bize yan komşumuz kadar yakın hikâyelerle anlamamızı sağlıyor. İnsanların arzuların dizginlemez bir tutku olduğunu, sistem içinde değişmek zorunda kalan bireylerin farkında olmadan kaybettiği insanlığından büyük bir parça koparıp önümüze koyuyor.

Büyük Usta, Son Kitabı Yalancı Tanıklar Kahvesini 2009 yılının ilk çeyreğinde yayınlayarak bir ilke daha imza atarak ismini Türkiye Edebiyat Tarihine yazdırdı .( En yaşlı roman yazarımız olan Vedat Türkali, 89 yaşında tek aktif roman yazan tek Türkiyeli yazar)

Vedat Türkali’nin romanlarını ne kadar analiz etmeye çalışsam da, hiçbir zaman

Tam olarak betimleyemeceğimi düşünüyorum. Sayın Türkali’nin romanlarının geçmişte bugüne kadar görmezden gelinen sorunların şuan başımıza toplumsal olarak ne kadar büyük sorunlar açtığını gözlemleyebiliyoruz. Türkiye’nin yakın geçmişte yaşadığı zorlukları, iç karışıklıkları, bu dönemi yaşamış bir ustanın kaleminde okumak inanın büyük bir ayrıcalık. Yakın geçmişimize bir edebiyatçının gözlemleri ile bakmak istiyorsanız en kısa zamanda bir Vedat Türkali kitabı edinmeniz gerekmektedir.

Son olarak kitaplığım da okunmak için Bekleyen Sayın Vedat Türkali’nin Güven adlı kitabı duruyor. 2 ciltten oluşan bu kitap ise beklentilerimin en yüksek olduğu eseri olduğunu düşünüyorum.

1 Mayıs 2004’den - 1 Mayıs 2005’e kadar ki bir yıl, aydınların, sanatçıların, kültür sanat kurumlarının ve insan hakları savunucularının katılımı ile "Vedat Türkali Yılı" ilan edilmişti. Büyük ustat adına hazırlanmış Vedat Türkali Ansiklopedisi de 2006 yılında İnkilap yayınevi tarafından çıkarılmıştır.

Vedat Türkali’nin Eserlerinden Bazıları ve Zaman kavramları

Kayıp Romanlar (2004 ) : Günümüzün sosyal siyasi sorunlarını ele alan bir eserdir.

Mavi Karanlık (1983 ) : 12 Eylül 1980 darbesi öncesi Türkiye’yi anlatıyor.

Bir Gün Tek Başına (1974 ) : 27 mayıs 1960 darbesi yaşanırken gelişen olaylar.

Yalancı Tanıklar Kahvesi (2009) : 1980 Darbesi ve Ankara’daki iç karışıklıklar

Güven : II. Dünya Savaşı sırasındaki iç karışıklar ve siyası arayışları konu alıyor

 
Toplam blog
: 32
: 823
Kayıt tarihi
: 12.03.09
 
 

29 yaşındayım Adanada yaşıyorum. Kendime ait bir kırtasiye dükkanım var. Aynı zamanda İşletme mez..