Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '13

 
Kategori
Anılar
 

Vefatının 27. yılında Mehmet Kaplan ( 3 )

Vefatının 27. yılında Mehmet Kaplan (  3 )
 

Prof.Dr.Mehmet Kaplan ( 1915 - 24 Ocak 1986 )


Mehmet Kaplan’ın Türk dili konusunda yazar Rıza Bağcı’ da şunları yazıyor: 

“Kaplan hoca, konuşma ve yazı dilindeki kelimeleri, kökenlerine bakarak Türkçe ve yabancı diye ayırmanın, bu şekilde Öztürkçecilik yapmanın, dili arılaştırmaya çalışmanın yanlışlığı ve tehlikeleri üzerinde ısrarla durur. Eğer böyle yapılırsa Fuzulî, Bakî, Şeyh Galip, Namık Kemal, Fikret, Mehmet Akif, Yahya Kemal, hatta Yakup Kadri, Reşat Nuri, Halide Edip, Peyami Safa, A. Hamdi Tanpınar gibi şâir ve yazarlar bile anlaşılmaz hâle gelecektir. Bir milletin kütüphanesi ancak böyle yıkılabilir. Hâlbuki her millet dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca yoğurur. Bu esnada o, akan bir nehir gibi, içinden geçtiği her topraktan bazı unsurları alır. Her medenî milletin konuşma ve yazı dili, karşılaştığı medeniyetlerden alınma kelime ve deyimlerle doludur. Bu bakımdan her milletin dili, o milletin tarihinin adeta özetidir. Dünyada saf hiçbir ilim ve kültür dili yoktur. Özleştirmecilik, bu bakımdan tarihin akışına ve kültüre aykırıdır.(  3  )

Mehmet Kaplan bütün edebi çalışmalarında Türk kültürü ve özellikle Türk diline çok önem vermiştir. Onun Türk dili konusunda ki bazı sözlerinden de birkaçını buraya alıp sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazım da biraz uzadı galiba, ama yine de bunları sizlere sunmadan geçemeyeceğim.

Mehmet Kaplan şöyle diyor Türk dili konusunda:

 

  • Ziya Gökalp, dili milli kültürün temeli sayar. Bunun sebebi o dilin, bütün millet tarafından konuşulan ve anlaşılan bir var olmak sevdasıdır.  
  •  Büyük şairler ve edebiyatçılar, eserlerinde milli dile en güzel ve en olgun şekilleri verirler.
  • Kelime ve cümle olarak yeni yaratışlarla bir dili zenginleştirenler de onlardır.
  • Bundan dolayı, bütün medeni milletler yetişen nesilleri geniş bir okuyucu zümresi tarafından kabul edilmiş olan eserleri ele alırlar. Bu eserler öyle eserlerdir ki daha sonra gelen genç nesillere de aşılarlar. Yeni gelen yeni nesiller de bu eserleri okumak suretiyle olgunlaşır, onlara dayananlar daha yüksek ve ileri bir kültür yaratırlar.
  • Milli edebiyat ve sadeleşme cereyanı içinde vücuda gelen eserin dili, büyük nispette bugünkü okuyucular tarafından anlaşıldığı ve bunlar çağdaş Türk kültürünün temel kaynakları olduğu için dillerinde herhangi bir değişik yapılmasını önerir.  Ve bu yazarlarımızdan Ömer Seyfeddin, Yahya Kemal, Halide Edip, Yakup Kadri, Reşat Nuri, Ahmet Hamdi, Tanpınar, Sait Faik, Orhan Veli ve son elli yılda içinde yetişmiş şair ve yazarların dilini genç nesillere örnek olarak göstermek gerekir…(  4 )  

Mehmet Kaplanın yazı ve edebiyat hayatı bir makale ile elbette sınırlı değildir. Hayatı boyunca Türk milletine ve Türk kültürüne hizmet vermiş ve üniversitelerimizde okuyan ve asistan olarak çalışan Türk edebiyatına gönül veren binlerce öğrenci de yetiştirmiştir. Mehmet Kaplan fikir ve düşünceleriyle Türk edebiyatı coğrafyasında başlı başına bir ekoldur.  Mehmet Kaplan’ın özgeçmişi hakkında biraz bilgi vermek istiyorum:

Sivrihisar,18 Mart 1915, İstanbul 24 Ocak 1986 ). Yılları arasında yaşamış bir edebiyat tarihçisidir. Yazılarında kimi zaman Nuri Hisar, Ruhi Çınar, K.Domaniç, Nuri Tarhan, Osman Okatan ve Osman Selçuk imzalarını da kullanmıştır. İlköğrenimini Sivrihisar’da tamamlamıştır. (1928 ), Ortaöğrenimini Eskişehir Lisesinde tamamladı. İÜEF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.( 1939 ), Aynı yıl Türkiyat Enstitüsü’nün, daha sonra yeni kurulan 19.Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü’nde A.Hamdi Tapınar’ın ilk asistanı oldu. Namık Kemal üzerine teziyle doktor,(1942), Tevfik Fikret çalışmasıyla doçent,( 1944 ), “Şiir Tahlilleri”  adını taşıyan eseriyle profesör oldu ( 1953 ).Erzurum’da Edebiyat Fakültesinin kurucu dekanı olarak görev aldı, Türkiye ilk olarak halk edebiyatı üzerine akademik araştırmalar yapıldı.’1958–1960).

İstanbul’a dönüşünde İ.Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün başkanı’ 1962) ve Türkiyat Enstitüsü’nün müdürü oldu. (1974 – 1983 ).1949,1959,-60 ve 1967 tarihlerinde araştırmalar yapmak üzere Fransa, İngiltere, Almanya ve İsviçre’de bulundu. 1984 yılında emekli oldu. 23 Mart 1986 yılında İstanbul’da vefat etti. Karaca Ahmet Mezarlığında toprağa verildi.  Şiir ve yazıları, araştırmaları makaleleri, denemeleri Hareket, Çığır, Şadırvan, İstanbul, Bizim Türkiye, Mücadele, Hisar, Türk Yurdu, Türk Dünyası, Türk Kültürü,  Türk Folklor Araştırmaları, Yol, Türk Edebiyatı Çağrı gibi dergilerinin yanı sıra, Yeni sabah, Milliyet, Tercüman gibi gazetelerde yazılar yazdı. 1500’e yakın makalesi kitaplaştırıldı.( 5 )       

     Eserlerinden bazıları şunlardır:

Tevfik Fikret ve Şiiri (1946 ), Tevfik Fikret Adıyla ( 1971 ), Namık Kemal ( doktora Tezi 1948 ), Tanpınar’ın Şiir Dünyası ( 1964 ), Şiir Tahlilleri ( 2.cilt,1954-1965 ),  Nesillerin Ruhu ( denemeler, 1967 ), Büyük Türkiye Rüyası ( makale ve denemeler,1969 ), Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar ( İslamiyet Öncesi ve Tanzimat sonuna kadar, 1976 ) , Hikaye Tahlilleri (1979 ),  Edebiyatımızın İçinden ( makaleler, 1978 ),  Oğuz Kağan Destanı ( 1979 ), Atatürk Devri Fikir Hayatı ( İnci Enginün, Abdullah Uçman ile birlikte 1981), Atatürk Devri ve Türk Edebiyatı ( İnci Enginün, Birol Emil, Necati Birinci, Zeynep Kerman, Abdullah Uçman ile 1981 ),Devrin yazarlarının kalemiyle Milli Mücadele ve Mustafa Kemal ( İnci Enginün, Necati Birinci ve Abdullah Uçman ile birlikte 2 cilt 1981 ), Kültür ve Dil ( makaleleri,  1982 ), Tip Tahlilleri ( 1985 ), Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri ( 1990 ) gibi Türk edebiyatına ve Türk kültürüne kazandırmıştır.  

Sonuç olarak, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, hayatı boyunca gece gündüz demeden tüm maddi, manevi imkânlarıyla Türk Edebiyatına hizmet etmiştir. Evlerimizde, halk kütüphanelerimizde kalıcı birer şaheser eser olarak armağan edilen kitaplarıyla, fikir ve düşünceleriyle her zaman gönlümüzde yer alacaktır. Nitelikli eserleri, kitapları, deneme ve makaleleri ufkumuzda birer ışık kaynağı olarak kalacaktır. Eserleri gelecek kuşaklar tarafından her zaman gururla izlenecek ve düşüncelerinden yararlanılacaktır. Değerli edebiyat tarihçisini 71 yaşında iken bu fani dünyaya elveda dedi… Vefatının 27. yılında saygıyla ve rahmetle anıyor mekânı cennet olsun diyorum. Bir sözünde şöyle diyordu: “Her bayramda bir hüzün vardır “ …Günler, aylar ve yıllar nedenli çabuk geçiyor…

Kaynaklar:

1-   Sanatçı Dostlarım / Mehmet Çınarlı Ötüken Yayınları İstanbul 1979

2-   Resimli, Metinli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi – İhsan Işık,     

         5.Cilt, Elvan Yayınları, 1.baskı - Ankara 2006.s.1947-1950  

3-     Rıza Bağcı, Mehmet Kaplan, Kültür ve Dil, Dergâh Yayınları, İstanbul,1982.

                4-  Resimli, Metinli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi –

                       İhsan Işık, 5.Cilt,   Elvan Yayınları, 1.baskı - Ankara 2006.s.1947-1950 

                 5-  Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi Cilt 2, YKY 2. baskı İstanbul

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..