Vehbi Koç'un çorapları!..

Son zamanlarda taksiciler çok konuşkan. Bendeniz cennet kuşunu da bilen bilir, malûmu veçhile biraz konuşkanımdır. Üzerinize afiyet...

Dün akşam Beşiktaş'tan, Maltepe Kültür Merkezi'ne Rıdvan'ın taksisiyle gittim. Lâf lâfı açtı. Yol nasıl bitti anlamadık. Hatta, Rıdvan "burada ne kadar kalacaksın" diye sordu. "İki saat falan" deyince, " abi, ben buralarda takılırım, sen 15 dakika önce 'alo' de gelip alırım" dedi.

Bazı muhteremlerin azgın para hırsından söz ederken arada bildiğim bir anektodu hatırlattı Rıdvan:

"Vehbi Koç, sağlığı iyice bozulduğu günlerde oğlu Rahmi'yi çağırmış yanına. 'Oğlum' demiş,'sana vasiyetimdir. Öldüğümde ayağımdan çoraplarımı çıkarma lütfen. Beni çoraplarımla gömün.'
Rahmi Koç, bir anlam verememiş ama saygıdan olsa gerek, Vehbi beye bir şey sormamış.

Günü gelip emr-i hak vaki olmuş. Rahmi bey hocaya vaziyeti anlatmış. Hoca, ' Kat'iyyen olmaz efendim, hiç bir müslüman cenazesi giysiyle gömülemez, zinhar!..'

<ımg height="336" alt="rahmikoc.jpg" src="http://www.mamutistan.com/mynet_resimlerim/rahmikoc.jpg" width="426" border="0">

Rahmi bey, hoca efendiye hak vermiş, vazifesini ifa etmiş ama sevgili pederinin ufacık bir vasiyetini yerine getirememenin burukluğuyla eve dönmüş. Vehbi beyin masasına oturmuş. Çekmeceyi çekmiş bakmış, üstünde 'RAHMİ' yazan bir zarf. Açmış okumuş, 'Gördün mü oğlum, öteki tarafa bir çift çorabımı bile götüremedim!."

Tevekelli değil, Rahmi Bey o gün bu gündür "adam" gibi yaşıyor!