Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Vekilin torunu Fransız okuluna, vatandaşın çocuğu İmam Hatip’e...

Vekilin torunu Fransız okuluna, vatandaşın çocuğu İmam Hatip’e...
 

“Şu anda bir şans geçti elimize. Biz bütün okulları, elbette bu okulların kaydında kuydunda sayıyı artıracağız. Ama bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız. 4+4+4’ten sonra Kuranıkerim ve peygamberimizin hayatının seçmeli ders olmasından sonra bu şansımız var.”

Bu sözler, Muğla’da İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’nin pilav günü etkinliğinde söyleniyor. Konuşmacı, “aziz millet”e sığınarak yandaşlarına seslenmeyi sürdürüyor:

“İmam hatip liselerine kayıt sayısının artırılmasının ve diğer okullarda söz konusu seçmeli derslerin teşvikinin tarihini bilen, milletini seven, inancıyla barışık, küresel yenilik ve gelişmelere açık bir nesil yetiştirilmesine yardımcı olarak Türkiye’nin geleceğine yarar sağlayacağı görüşümü muhafaza ettiğimi yineliyorum. Takdiri yüce milletimizin aziz vicdanına havale ediyorum.”

Kim bu vatandaş?

Bu vatandaş, pilav gününde, ortada sahipsiz gördüğü mikrofonu kapıp, kalabalığını duygularına seslendiği için seslenilmeyen, konuşması dinlenen, pilav yemeye gelenlerden herhangi biri değil.

Ya kim?

Muğla AKP milletvekili Ali Boğa...

Ali Boğa, bunları söyledikten sonra, çoluğunu çocuğunu, en yakınlarını İmam Hatip’e gönderir değil mi?

Yukarıdaki sözlere alkış tutanlardan “dünyadan habersiz”ler, “Koskoca adam ya ne yapacaktı?” diyebilir.

Cumhuriyet gazetesinde dün yer alan haberine göre, Ali Boğa tersini yapıyor; torununun Fransız okuluna gitmesine seyirci kalıyor.

Niye İmam Hatip değil de, Fransız okulu?

“Amerika’da ya da başka ülkelerde imam hatip okulu yoksa biz ne yapalım? Fransız okulu, diplomatlara dünyanın her yerinde gittikleri ülkelerde geçiş imkânı sunun bir okul. Torunum da babasının sürekli dünyanın her yerine gitmek zorunda olduğu için, eğitimde gittiği ülkelerde sorun yaşamasın istedi. Amerika, Afrika, Asya, dünyanın her yerinde muadili olan, her yerde geçiş imkânı sağlayan tek okul da bizdeki bu Fransız okulu. Dolayısıyla çocuğun gideceği ülkelerde intibak sorunu yaşamaması için bunu tercih ettik.”

*****

Vekilin torunu Fransız okuluna, garibanın çocuğu İmam Hatip’e...

Niye İmam Hatip?

Dindar nesil yetiştirmek için...

Halka öyle diyorlar.

Dindar nesli yöneteceklere gereksinim olacağı için, onlar da “Batı” eğitimi almalı...

Ali Boğa’lar böyle konuşacak, öyle yapacaklar. Sözle eylem arasında çelişki olacak. Başkalarının çocuklarının, torunların İmam Hatip’e gitmesi için her yolu deneyecekler. Yönlendirilenlerden biri de kalkıp, “Ali Bey, bu ne, ayıp olmuyor mu?” demeyecek. Demeye kalkan olursa, Ali Boğa’lardan önce, bir ya da birkaç yandaş, konuşanın ağzını payını verecek:

“Provokatör!”

Alnının tam ortasına  “soğuk damga”yı yiyen, düşünsün bakalım!

 “Dünyadan habersiz”ler varken Ali Boğa’lar bu düzende hiç eksik olur mu?
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..