Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '12

 
Kategori
Resim
 

Venedikli Ressam Marco Ferracin ve Onun Hayat Felsefesi

Venedikli Ressam Marco Ferracin ve Onun Hayat Felsefesi
 

Ressam Ferracin'den Rialto Köprüsü panaroması


Elime fotoğraf makinesi alıp kendimi Venedik’in sokaklarına attığım her anımda farklı bir hayata değiyorum. Bazen bir bakış atıyor bazen de o anlardan tatlı birer anı çalıyorum. Bazen öyle hayatlara çarpıyorum ki duraklayıp birkaç fotoğraf çekmek bana yetiyor. Geçenlerde işte tam da böyle bir karşılaşma anı yaşadım. Birkaç saat bir şey düşünmeden sadece yürümek ve sonrasında saatler sürecek bir çalışma psikolojisine kendimi hazırlamak düşüncesindeydim.

Sokak ressamlarını seyre dalıyorum böylesi zamanlarda. Bambaşka dünyalara yelken açmak gibi bir tablonun yapıldığı ana tanık olmak, heyecanla sonunu beklediğiniz film gibi ya da.

Accademia Köprüsü’nün hemen kenarında siyah-beyaz bir Rialto Köprüsü panaroması yapan ressama gözlerim takıldı. Venedik’in iki önemli ve en eski büyük köprüsünü üstelik mekânında değil de başta bir büyük köprünün bitişiğinde tamamen ezberden resmediyordu ressamımız. Elinin çabukluğu, bana önce anlamsız gelen darbeleri birer anlamlı figür çevirmedeki ustalığı ve sakinliğinden çok etkilenmiştim. Elimde makine tam da turist havamda bu minik darbelerle şekil bulan siyah-beyaz tablonun fotoğraflarını çekmeye başladım. “İspanyol musun?” diye sordu ressamımız. Türk olduğumu öğrenince gülümsedi.

Marco Ferracin ressamımız. Venedikli Venedikli kendisi, Adalıların adalı olduklarını vurgulama biçimi bu. “Veneziano Veneziano” dedikleri an anlıyorsunuz ki aileden Venedikli ve Venedik adasında yaşıyor.

Bir tarihçi ile tanıştım demek diye söze başladı ressamımız. Bana öylesine doğru gelen tespitlerde öyle güzel bir İtalyanca ile konuşuyordu ki sözünü kesmek ya da üzerine bir şey eklemek yerine uzun uzun onu dinlemeyi tercih ettim.

TARİHSEL GERÇEKLİK NEDİR?

Ressam Ferracin’e göre tarihten bize kalanların gerçekliğini asla tam olarak bilemeyiz. Ne doğru ne yanlış ve tabi kime göre yanlış? Bu nedenle tarihle değil antropoloji ve psikoloji ile uğraşmış senelerce, insanı ve yapabileceklerini bilmek için. Ancak bu sayede insan elinden çıkan tarihsel bilginin gerçekliğini sınama şansınız var dedi. Balzac oku! Volter oku! Böylece insanın derinliklerine in dedi.

Bugün tarih diye önümüze konulan şey tarih mi? Mussolini’nin mezarı nerede bilen yok dedi. Hangi kitabı eline alsan sana başka bir adres verir dedi. Hitler’in milyonlarca insanı öldürtmesini bir savaş ile izah edebilir misin dedi? ve ekledi: Oysa öldürülen o milyonlarca insan Hitler ile savaş halinde değildi. Bunu tarihçi hangi gerçeklikle izah edecek peki?

Ferracin ile sohbet 2 saatten fazla sürdü. Bana not defterime unutmadan yazmam gereken cümleler armağan etti. Eğer hırsların, egoların, kıskançlıkların seni esir almışsa, benden hiçbir şey alamazsın ve bana asla bir şey katamazsın. Yalın ve dürüst isen buradan giderken benden çok şey seninle gider bana da senden bir gülümseme kalır.

Ferracin’in aklımda en çok yer edinen cümlesi ise şuydu: Tarihi sevmek tarihi okumak beni ne zengin etti ne de fakir. Tamamen beklentisiz oldum tarihe karşı; ama o beni ben yaptı. Daha hümanist ve daha dürüst olmamı sağladı. Ne de güzel bir felsefe aslında. Bilhassa mutlu olmak için.

Türkiye üzerine de konuştuk bu âlim ressamla. Peribacalarını görmeyi çok istiyormuş. İstanbul’u görmesem de olur; ama peribacalarını görmem gerek. Orada bulunmam ve o büyülü ortamı resmetmem gerek dedi. Gerçekten peribacalarına gitmesini ve ülkemin güzelliklerini maharetli elleriyle resmetmesini diliyorum.

 

 
Toplam blog
: 79
: 5412
Kayıt tarihi
: 25.10.11
 
 

Dr. Serap Mumcu Geronazzo, Padova Üniversitesi Tarih bölümünde doktoramı tamamladım. Tarih, Sanat..