Ver gazı Toroğlu.....

Erman Toroğlu'nu en fazla Lig Tv'deki  Maraton programında izler ve severdim. Hele hele gece geç saatlerde, acıkmalarını müteakip, futbolu bırakıp Şansal Büyüka ile girdikleri tamamen doğaçlama yemek muhabbetleri benim için programın doruk noktasıydı. Gelin görün ki gerek Galatasaray sevdası, gerek Aziz Yıldırım antipatisini program yorumlarına karıştırınca işler tersine döndü.  Aziz Yıldırım'ın etkisiyle işinden olunca da hayatını Aziz Yıldırım'a adadı. Aziz Yıldırım'a dokunmadığı, kötülemediği, dolaylı olarak laf çakmadığı programı, yazısı, yorumu neredeyse yok.

Aziz Yıldırım takıntısıyla önceki  " düz ve doğrucu yorumcu " Erman Toroğlu yerini,  "takıntılı Erman Toroğlu'na" bıraktı ve benim gözümde kendini bitirdi. Eskiden yaptığı yorum ve tesbitlerle manşetlere çıkan spor yorumcusu  Toroğlu, şimdi  yaptığı cacıkla, yediği kağıt parçalarıyla gündemde kalmaya çalışıyor.

Bana göre insanların tehdit edilemeyeceği tek unsur vardır o da kazandığı ekmek kapısıdır. Eğer yapmışsa Aziz Yıldırım, Erman Toroğlu'nu işinden ettirerek yanlış yapmıştır. Bu işin bir tarafı. Ya sonrasında Erman Toroğlu'nun tavrı? Burada ince bir hususa parantez açmak lazım: Siz karşınızdakinin tavrından yakınırken aynı tavrı sizde sergiliyorsanız problemli bir kişiliksiniz demektir. Aziz Yıldırım'ın Türk Futbolunu karıştırdığından bahsedip Aziz Yıldırım'la uğraşmak için, sözlerinizi nereye gittiğini bilmeden -ya da bilinçli bir gözü dönmüşlükle- kullanıyorsanız ve bu sözler sonucunda camiaları, insanları birbirine düşürüyorsanız bunun adı bencil  kalemşörlük olur.

Son yazısında da -korkusundan mıdır bilinmez- Trabzonspor Başkanına yağ yakıp, Aziz Yıldırım'ın korktuğu imasıyla Toplantılara katılmadığını söyleyerek aklınca Aziz Yıldırım'ı dolduruşa getiriyor. Bu ikiliyi karşılaştırıp, mafya tarzlı Başkan üzerinden de Aziz Yıldırım'a saldırmaya çalışacak anlaşılan.

Burada iki tesbite parmak basmak lazım.

1- Aziz Yıldırım belkide son süreçteki direnişi, duruşu ve yaşadıklarıyla (Toroğlu'nun dediği gibi: seversiniz sevmezsiniz) Türkiye'de en cesur insan olarak gösterilmeye adaydır. Adam savcılarla, vekillerle, cemaatlarla, iktidarla dimdik savaş verirken Hacıosmanoğlu' yla karşılaşmaktan ürktüğünü söylemek cahillikten öte değildir.

2-Toroğlu'nun yaptığı; Hacıosmanoğlu'nun düşündüğü herşeyi insanlarının yüzüne söylediğinden ötürü ne kadar "babayiğit" olduğu yorumu ise kısmen doğru olmakla birlikte, insanların istediği gibi karşısındakine hakaret etmenin babayiğitlikle değil biraz edepsizlikle ilgisi olduğu kanaatindeyim. Yarın Hacıosmanoğlu Toroğlu'na "seni gömecek yer bulamazlar" diyerek bir televizyon programında  babayiğitlik yaparsa, yüzüne söylediği için Toroğlu Trabzonspor Başkanına teşekkür mü edecektir bunu açıklaması lazım!

Kişisel hırslarımızın bulaşacağı en son mecra futbol camiası olmalıdır. Fanatikliğin doruk noktasına ulaştığı bu camiada artık insanları, birbirini öldürecek kadar dolduruşa getiren yorumcu, başkan, futbolcu  ya da her kimse kendisine çeki düzen vermeli ya da artı devletçe bu düzen sağlanmalıdır. Hiç bir takım bir futbolseverin canından daha kıymetli değildir. Aziz Yıldırım, Hacıosmanoğlu, Toroğlu ya da adı herneyse, herkesin yeni sezon öncesi şapkasını koyup düşünmesinin zamanıdır.

Daha önceden de yazdığım gibi bu işi bitirecek olan Başbakan ve Cumhurbaşkanıdır. Dört büyüklerin başkanları ve hatta kaptanlarını biraraya getirip hepsinin kulağını çekmeleri şart olmuştur. Tabi bu olayı Türkiye'de gündem değiştirme aracı olarak görmüyorlarsa......