Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Verdiğiniz Her Karar Yanlıştır

Verdiğiniz Her Karar Yanlıştır
 

Bir konuda karar almak bir sonuca varmaktır; ama bu bir şey yapmak anlamına gelmez.


 

Burada can alıcı nokta bir kararın doğru olması değil ,doğru gözükmesidir. Bir adım daha ileri gidersek o anki koşullar içinde çıkarlarınıza en uygun gözüken karar olmasıdır ve bugün doğru gözüken bir kararın yarın yanlışlanabilir olmasıdır. Bu yüzden Descartes hayatınızda herşeyden en az bir kez şüphe etmelisiniz demiş ve eklemişti. Bu evrende kesin olan tek şey hiç bir şeyin kesin olmadığıdır.

Aslında doğru veya yanlış diye bir şey yoktur, sadece olması gereken ve olan şeyler vardır. Her kararın bir referans noktası vardır ve Pascal'ın dediği gibi üstelik her karar bir vazgeçiştir. Bu yüzden bizler sonuçlara odaklanırız ama mantıklı gözüken sürece odaklanmaktır. Bu açıdan bakarsanız yeni bir şey yoktur, örneğin yeni bir yıl yoktur, yeni bir gün yoktur ve nihayetinde yeni bir başlangıç yoktur; çünkü zamanın bir noktasını belirleyip, işte artık bundan sonrası yenidir diyemezsiniz. Herşey akıp gitmiştir, yaşanmıştır ve herşey o anlarda kendi içindeki güzelliğ ve çirkinliği ile her zaman hatırlanacaktır.

Kaybolan zaman gibi gelir ama kaybolan şeyin bizler olduğumuzu anlamamız bile zaman alır. Zaman kendisi hep yenidir ama onun dışında ne varsa eskidir. Aynaya baktığınızda gördüğünüz yüz o anki yüzünüz değildir az önceki yüzünüzdür, Çünkü oradan yansıyan ışığın gözünüz tarafından analiz edilerek beyne ulaştırılması bir zaman alır. Bu yüzden gökteki yıldızlara bile baktığınızda milyonlarca yıl öncesinden dünyaya ulaşan ve belki de artık olmayan bir yıldızın parladığını görürsünüz.

Şu anda bilgi dağarcığımızda ne varsa hepsi; adına yeryüzü dediğimiz bu yaşadığımız yere ait koşullara göre ya doğrudur veya yanlıştır. Başka galaksilerde hangi koşulların olduğunu bilmiyoruz ,dolayısı ile bir gerçeklik ya da varılan sonuçlar her ne olursa olsun sadece yaşadığımız bu gezegende geçerlidir.

Hayatımız tamamen kesin denilen doğru veya yanlışlara göre değil gerçekleşme olasılığı en fazla olan varsayımlara dayanır ve elimizdeki diğer istatistiklerle bir beklenti oluştururuz. Yani bir şeyin en büyük olasılıkla gerçekleşme olasılığını anlamaya çalışırız. Daha ilginç olanı ise aldığımız kararların büyük bir bölümünün duygusal nedenlerle olması hatta aldığımız kararların hemen tamamının birbirimizi taklit etmekten kaynaklanmasıdır. Tüm bunların dışında kararların sürekli yeni sanılan koşullara göre yeniden düzenlenmesidir. Bize söylenen veya ezberletilen bilgilerin ışığında belli br süreç içinde değiştirilmesi ve yeniden tasarlanması gerekir tıpkı vucudumuzdaki hücrelerin yenilenmesi ve bazılarının yok olması hatta bazılarının kendini yok etmesine benzer bir süreçte olduğu gibi.

Benzer şekilde verilen tüm kararlar belli bir andaki koşulların bir bileşkesi ve sentezinden başka bir şey değildir ve bu yüzden verdiğiniz her karar yanlış olmasının yanısıra, aslında bir karar bile vermezsiniz, bir risk alırsınız. Doğruya en yakın olan şey ise yaşamanın kendisinin bir risk olduğudur. Bugün mutluluk sandığınız şey belki de bir ilüzyondur, belki kahkahalar gözyaşlarınızdır, belki sizin ölüm dediğiniz şey meleklerin düğün günüdür bunu bilemezsiniz ve belki de bize yarın dedikleri o gün hiç bir zaman gelmeyecektir. Belki bu dünyada adalet yoktur sadece kanunlar vardır ve belki de bu yüzden Tanrılar bile adil olamadılar ve onlar bile herkesi memnun edemiyorlar. Sonunda size bir iyi bir de kötü haberim var demişti Aldoux Huxley. "İyi haber henüz ölmedik ama kötü haber hala yaşıyoruz". Belki de şu anda bu sözü tamamlayacak en mantıklı gözüken çıkarım şu olsa gerek. Gelecek diye bir şey yoktur, şimdi vardır, işte tam şu an, olabildiğince tadını çıkarın, olabildiğince sevin, olabildiğince sevilin. Çünkü bu evrende asla değişmeyecek ve kaybetme korkusu yaşamayacağınız tek gerçek budur.

 

 

 
Toplam blog
: 27
: 292
Kayıt tarihi
: 11.04.13
 
 

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İkitisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1986 yılında mezun oldum..