Verimliliğin insan boyutu

Sanayi devrimi ile yeni teknikler ve üstün teknoloji verimlilikte büyük sıçramalar yaratmış, firmaları verimlilik eşittir yatırım döngüsüne odaklamıştır. Bunun en devasa göstergesi ise endüstri toplumunu bilgi toplumuna dönüştürmesi olsa gerek…

Gelişen teknoloji ile günümüzde insan faktörü birçok kritik noktanın önüne geçerek verimliliği sağlayan en önemli faktör haline gelmeyi başarabilmiştir. Bu başarı, gittikçe küreselleşen dünyamızda kalite ve verimlilik alanında kıyasıya devam eden rekabet karşısında firmaların, rakipleri ile baş edebilme yolunun insan kaynağının eğitilmesi ve bilgi çağının getirdiği teknolojik gelişmelere uyumunun sağlanması olduğunu görebilmelerini sağlamıştır. Aslında bu gerçeği firmalar daha önceden de görebiliyor fakat üzerinde gereği gibi durmuyor ya da bir kenarda önemsenmeyen bir gerçek olarak bekletiyordu.

Lakin teknikler ve üstün teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bu teknolojiyi kullanacak olan insan olduğundan insan verimini artırmayı beceremeyen firmaların başarıya ulaşma ve bu başarıyı devam ettirmeleri uzak bir hayal olmaktan öteye gidememiştir.

Tüm bu gerçeklikler ile “küresel rekabet” ortamında firmaların yaşamlarını sürdürebilmesi verimli çalışan eğitimli insan kaynağı ile olabileceği gerçeğinin kaçınılmaz bir şart olması artık eğitime yapılan yatırımın aslında insana yapılan yatırım olduğu daha iyi anlaşılır olmuştur.

Verimlilik artışını sağlayan faktörlerden, insan faktörü başta gelmektedir. Nitekim çalışan insanların eğitim düzeyinin düşük olması ve yaptıkları işe göre yetişmemeleri şüphesiz ve kaçınılmaz bir son ile düşük verimliliğe neden olması ve nitelikli eleman sayısının azlığı günden güne önem kazanan bir sorun olma özelliği taşımaya başlamış ve firmalar ihtiyaçlarını karşılar nitelikte eleman bulmada sıkıntısı çeker hale gelmiştir.

Böylece firmaların insan kaynaklarını artık verimliliği etkileyen önemli bir faktör olarak görmeleri ile kişisel gelişim ve kariyer olanakları sunan bir strateji geliştirmişler ve bunu firma prensibi haline getirmeyi profesyonel bir bakış açısı olarak görmeye başlamışlardır.

Günümüzde yoğun rekabet ortamında firmaların sürdürülebilir rekabet üstünlüğünü sağlamaları her şeyden önce verimliliği zorunlu kılmakta ve bu zorunlulukta insan kaynaklarının önemini olmazsa olmaz bir gerçek haline getirmektedir…