Veysel Karani ve İslam'da ana-baba hukukunun gözetilmesi

Sağlıklı bir aile ortamının, çocuklarımızın ruhsal ve bedensel gelişimleri üzerinde ne denli önemli bir yere sahip olduğunu hepimiz biliriz. Japon eğitim sisteminin dünden bugüne olan seyrini okurken dikkatimi çekti. Orada çocukların eğitilmesi konusu, öncelikli olarak aile kavramının ele alınışıyla birlikte değerlendiriliyor sistemde. Aile reisinin birincil önceliği, aile bütünlüğünü sağlayabilecek yeterliliğe ulaşmakmış. Toplumun belki de yazılı olmayan bu kurallarıyla bölük, pörçük birlikteliklerin, aksayan aile yapılarının önüne geçilmeye çalışılmış. Dinimizin, Allah’a (c.c.) şirkten sonra en fazla önem verdiği konulardan biri de ana- baba hukukunun gözetilmesidir. Sevgili peygamberimiz ( a.s.); “ Cennet anaların ayakları altındadır.” Buyurmaktadır. Bu hadis, kız çocuklarının bir utanç kaynağı olarak görüldüğü o dönemlerde söylenmiştir. Peygamberimizin yine en az yukarıdaki hadisleri kadar önemli olan diğer bir hadisi de Veysel Karani olarak tanıdığımız tabiinin büyüklerinden olan bu kişi hakkında söyledikleridir. Peygamberimiz, Hz. Ömer’e ; “ Size, önce Muradi, sonra da Karani olan Üveys İbnu Amir, Yemen imdat kuvvetiyle gelecek. Onun alaca hastalığı vardı, dirhem kadar yer hariç atlattı. Onun bir annesi var. O annesine karşı saygılıdır. O, ( bir şey ) için yemin edecek olsa Allah ( dilediğini yerine getirmek suretiyle ) onu yeminden halas eder. Eğer ondan kendin için istiğfar talep edebilirsen et.” Buyurmuşlardır.

Veysel Karâni, annesine olan bağlılığı, hürmeti ve saygısı ile meşhur olmuştur. Çeşitli menkıbeleri vardır. Peygamberimiz, onu önceden haber vererek; “ Tabiin’in en hayırlısıdır, duası makbuldür, gören, ondan istiğfar edivermesini talep etsin” buyurmuşlardır.

Veysel Karani, kendi durumunu insanlardan gizleyen bir Allah dostudur. Ana- baba hukukunu gözetmesi kendilerini bu konuma yükseltmiştir.