Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Vicdan, minnet duygusundan çok daha değerli bir şeydir...

Vicdan, minnet duygusundan çok daha değerli bir şeydir...
 

Ortaokul üçüncü sınıfta, resim dersinde, suluboya resmi yapıyoruz.

Resim hocamız, sınıfta tur atıyor…  Sonra bir öğrencinin yanına durdu… O öğrencinin boya fırçasını temizlemek için kullandığı bir kâğıt parçasını alıp havaya kaldırdı ve sordu:

“Arkadaşlar bu resim kime benziyor?”

Hep bir ağızdan; “Napolyon” diye bağırdık.

Benzerlik bu kadar netti… “Kimine göre ‘benziyor’ kimine göre ‘benzemiyor’” gibi bir durum söz konusu değildi yani.

Daha sonra o kâğıt parçası çöpe gitti tabii…

Fransa’da da olsa çöpe giderdi herhalde.

Rasgele fırça darbeleriyle oluşan o şekil, Arapça ‘Allah’ yazısına benziyor olsaydı veya ‘Atatürk’e benziyor olsaydı ne olurdu acaba?

“Bir mucize!”…

Başkalarına göstermek için muhafaza edilir veya çerçevelettirilip bir duvara asılırdı herhalde.

Dindarların bu tür inanışlarını eleştirseniz ve hatta bunları ‘ti’ye alsanız bile, o çevrelerden aşırı tepki almazsınız… “Allah’ın bizleri var etmiş olduğuna inanmıyor musun yoksa?” şeklinde bir sorgulamaya tabi tutmazlar… “Allah olmasaydı biz hala öbür dünyada olurduk, ne biçim konuşuyorsun!” diye kızmazlar… Hatta Kuran’da olmayan bir ibadet biçimine veya bir anma biçimine itiraz etseniz bile, sizi “Din düşmanı!” ilan etmezler. Çünkü o insanlar, sizin neyi eleştirdiğinizi, neyi ‘ti’ye aldığınızı ve neyi sorguladığınızı bilir.

Yıllar önce bir arkadaşıma, “Dindarlara ‘gerici’ diyorsunuz ama sizden çok daha ilerdeler.” demiştim…

Hele bugün, kıyas dahi kabul etmez…

“Atatürk siluetini ilk fark eden insan, ne güzel insandır… O silueti görme şansına sahip olan insanlar, ne mutlu insanlardır!”

Normalde hiçbir delikanlı, durup dururken, “Ben adam değilim!” anlamı çıkartılabilecek bir cümle kurmaz. Fakat Atatürk’ü yüceltme uğruna, adamlıktan bile feragat edebilir ve “En son adam 1938’de öldü!” cümlesini bir yerlere yazabilir.

Aslında bu ölçüdeki yüceltmeler, bana, eski bir Türk filminin repliğini de hatırlatır: “Ağam, sen bir at isen, ben de senin dışkındaki bir sinek!”

Bunu neden yaparlar?

Daha önce yapılmış olan methiyeleri aşmak ve yaratıcılıklarını cümle âleme göstermek için mi?

“Buldum, buldum!”

Neyi buldun?

“Atatürk’ü sevmeyen insan değildir!”

Bir diğeri ise,“ötekileri” aşağılamaya devamla, düşünüp taşınıp çok daha “zekice” bir şey buluyor:

“Ben bir insana paraya bakarmış gibi bakarım… İçinde Atatürk yoksa sahtedir!”

Bu “buluşu”, gazetenin kenarına “köşesine” yazıp ziyan etmekte istemiyor tabii… Televizyona çıkıp açıklamayı orada yapıyor.

 Atatürk’ü de eleştirebiliriz elbette… Çünkü o bir siyasetçiydi… Yöneticiydi…

“Ona minnet duymak, nankörlük yapmamak...”

Fakat ‘vicdan’ diye de bir şey var… Bu, minnet duygusunu baskılıyabilir… İnsani bir şeydir. Hatta ‘vicdan’, her insanda muhakkak bulunması gereken ve minnet duygusundan çok daha değerli bir şeydir…

 
Toplam blog
: 62
: 577
Kayıt tarihi
: 12.09.11
 
 

1963 Rize doğumluyum. İlkokulu Rize'de, ortaokulu Üsküdar'da okudum. Elektrik Teknik Bilimler kur..