Vicdan konuşursa…

… Ne düşünürsün Koca Gelin?
…Ülkem yas tutar, yüreği kanar! Bana gezilerden söz etmek, yazmak ters düşer, içimden gelmez!
…Sen değil miydin kara bize yaraşmaz, benim rengim kırmızı beyaz diyen?

Öyle ise bir toparlan, BENİ! Vicdanının sesini dinle! Ülkenin fabrika bacaları tütmeli, bakkalın kasabın kepenk kaldırmalı, çocuklar okullarına gitmeli, gelin kız eline kınalar yakmalı, yanı sıra ağıtlarını yakarken!

İstenen açık seçiktir: Tek bir noktaya odaklansın yüce bir ULUS, yas gözyaşı kin intikam… En önemlisi suçlasınlar birbirlerini! “Senin yüzünden, sattın bizi!” “Hayır, senin inadından, ateşlere attın milletimi”.

Hans, Josef, Maria, gelecek yaz tatillerini şimdiden düşünürler ucuza gelir diye!

Durum vahim; Dergilerde kitaplarda ekranlarda, koskoca bir ülke savaş alanı gibi gösterilir, komşular kapar önümüzden! Bu da planın bir parçasıdır!

Kılıç kalkanın saltanatı söndü, savaşlar artık iki cinsiyetli!

…Neden hep benim yurdum? Neden kurtların ağzını sulandırır?

…Keşke kurt olabilseler, mutlak bir gün doymasını bilirler! Kemik ot ne bulurlarsa yerler, birde ısmarlama çiftleşirler! Tüm kazançları bundan ibaret, tabii verilen boş sözler de vardır asla gerçeğe dönüşmeyen! Hangi ideal uğruna, kime niçin kölelik ve cenneti yok etmeye cüret ederler! Hiçbir şeyin farkında değiller!

…Ah! Vicdanım sen yok musun? Ne demek istersin? Nasıl farkında olmazlar!

…Baş olmak ister her önüne gelen fırsat kollar, birlik yoktur! Kanser hücreleri gibi çoğalır, icabında kendinden olanı bile doğrar! Baştan fazla kuyruk, kuyruktan fazla baş vardır! Yok, olmaya mahkûmdurlar!

Aksamasın eksilmesin hiç bir şey devam etsin güzele doğru, hem yas tutar hem de işini, vatanını seven kişi!

Güneş yıldız ay da ihmal etmiyor işlerini!

Hiç düşündün mü neden terk ediyor ŞEHİDİM genç bedenini? Duraklamasın küçülmesin ilerlesin diye Vatanı Milleti!

Çarşına pazarına gitmeli yazılarını yazmalı İnönü’ye de çıkmalısın! Karanlık zihniyetleri aklıselimini kullanarak boğmalısın!

Hadi! Koca Gelin sen ne yazacaktın?

…Ben mi? Ülkem! İki teker üstünde ve çeyrek asır!