Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Vicdanen Müsterihsen ne alâ

Vicdanen Müsterihsen ne alâ
 

İnsan, yaşamı boyunca yaptığı, yapamadığı veya yapmaya çalıştığı her türlü söz ve eylemleri, kendisinin hangi çizgide ilerlediğini ele vermektedir.

Hiç düşündünüz mü bilemiyorum!

İnsan, ne yapmaya çalışıyor?

İnsan, neleri yapmaya çalışıyor?

İnsan, neleri yapmakla mutlu oluyor?

İnsan, neleri yapmaktan pişman oluyor.

İnsan, bir suyun başında, bir ağacın altında, bir kaya gölgesinde yalnız başına kaldığında, yatağına uzandığında, vicdanıyla baş başa kaldığında, ne kadar nefis ve vicdan muhasebesine girmektedir. Ne kadar yaptıklarından pişmanlık duymaktadır, ne kadar yaptıkları mutlu olmakta ve mutlu etmektedir.

Bu düşünce girdabına girerken, hangi yöne gittiğini bilemezken, huzur veya nedametlerle boğuşurken, içsel bir özeleştiri içerisinde, kendini sorguya çektiğinde;

Bugüne kadar şarap, rakı, bira, viski, cin… gibi içkiler içtim mi?

Bugüne kadar loto, toto, kahve kumarı, at yarışı, otel kumar makinaları, milli piyango, bahisler gibi kumar oyunları oynadım mı?

Bugüne kadar, kimin anasına, karısına, kızına bakarak, herhangi bir uzuvla zinada bulundum mu?

Bugüne kadar, dinin haram ettiği faiz, repo kredi, benzeri bankalara veya tefecilere bulaştım mı?

Bugüne kadar, gasp, vurgun, talan, yaralama, cinayet, ölüm gibi işlere karıştım mı?

Bugüne kadar, hangi ortamda, hangi arkadaşla, hangi kişi ve kişilerin doğru veya yanlış dedikodusunu yaptım mı?

Bugüne kadar, Hâkim-i Mutlak’ın bana bahşettiği dünyalığımdan ne kadarını Allah rızası için sadaka, fıtır, zekât benzeri olarak harcadım mı?

Bugüne kadar, bir belâya duçar olup, sıkıntı, cefa çektiğim, huzursuz olduğum zaman, sadece Allah’tan mı yoksa başka yerlerden mi medet, çare ve derman aradım?

Bugüne kadar, insanların ne kadarına doğru yolu anlatarak, hak yola davet etmek için çalıştım?

Bugüne kadar, söylediklerimin, yaptıklarımın cezasını ve mükâfatının olabileceğini düşündüm mü?

Bugüne kadar, yaptıklarımdan ne zaman ve ne kadar tövbe istiğfar ederek, affedilmek için dua ve niyazda bulundum?

Bugüne kadar, sayılmayacak kadar çok insan öldüğünde, kimine göre dört duvardan ibaret olan sıradan bir çukur olup, ancak ameline göre; “ya cehennem çukurundan bir çukur ya da cennet bahçelerinden bir köşe “ olabileceğini düşünebildim mi?

Dünya nimetlerinin sarhoşluğuna kapılarak, mubah gördüğün domuz eti, esrar, eroin, kokain, uyuşturucu hapları gibi, “sarhoşluk veren şeyin her türlüsünün haram sayıldığı” bazı şeyler kullanmaya başladım mı?

Yalan söyledim mi?

Anneme-babama ne kadar saygılı ve hürmetkâr oldum, “offf “dedim mi, demedim mi?

Fakire, garip-gurabaya, yetime, darda, olana elimden geldiği kadar yardım elini uzattım mı uzatmadım mı?

Tüm bu sayılanların ne kadarını yaptım, ne kadarından sakındım, ne kadarından tövbe-istiğfarda bulundum?

Şek ve şüpheye düşmeden, Kur’an hükümlerine ahirette hesaba çekileceğimi unutmadan, saplantı haline gelen yanlış düşüncelerden sıyrılma zamanım gelmedi mi?

Gibisinden içinden çıkılamayacak sayısız sorulara cevap verip, veremediğin büyük önem arz etmektedir.

Başını yastığa koyduğunda, vicdanen müsterihsin ne alâ, yoksa “halim nicedir” diye düşüncesindeysen; ilk fırsatta kendini değiştirsen, elbette ve şüphe yok ki iyi ve faydana olacaktır. Hem düşünsene bunu yapan ne kadar insan helâk oldu, ne kadar insan bundan kazanç elde etti?

Denemeye değmez mi?

Vicdanen müsterihsen ne alâ!

Kerim Baydak 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..