Vicdani ret

Dünya üzerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde yaşanmış olaylar zincirinin bir başka emsali yoktur. Kim aksini iddia eder ve ortaya bir misal getirmeye kalkarsa, ya yalan söylüyordur ya da tarihten bihaberdir.

"Her Türk asker doğar" özlü sözü, bir mesnede dayanmayan, hamaset ürünü bir söz değildir, tarihsel akış içerisinde yaşanmış, kitaplara sığmayacak direnişler ve kahramanlıklar ile doludur. Türkler, bu tarihsel akış içerisinde kıtalar fethetmiş, çağlar değiştirmiş olmalarına rağmen, asla asil gelenek ve göreneklerine aykırı düşecek katliamlar, soy kırımlar yapmamışlar, atalarının "yere düşene kılıç kalkmaz" sözüne sadık kalmışlar ve fetih sırasında gittikleri yerlerde yaşayan halka adil davranmışlar ve onların ırzlarına, mallarına ve servetlerine asla dokunmamışlardır. Bu hassasiyet, tarih kayıtlarına bizzat o ülkelerin  önemli kişileri ve dini önderleri tarafından düşülmüştür.

Böyle bir geçmişe sahip ordumuz, silah gücünün yanı sıra eşi görülmemiş bir manevi güce sahiptir. Bu bir övgü değil ispatlanmış bir gerçektir. Bir kısım insanlarımız ve yönetenlerimiz, batı kaynaklı sözde insani birtakım aşşağılık aldatmaca fikirlere kapılmış ve boyun eğme durumuna gelmiştir.  İşte böyle bir ordunun gücünü kırmanın tek yolu, hile ve oyundur. . Büyük önderimiz Atatatürk, batının doğru ve bizler için gerekli olan fikir ve kavramlarını almamızı tavsiye etmiştir. Nelerin doğru ve gerekli olup olmadığının ayrıştırılacağı süzgecimiz maalesef hasarlı duruma getirilmiştir. Bir takım batı toplumlarında bir fikir akımı olarak yaygınlaşmış olan ‘’vicdani ret’’, günümüzün gelişen iletişim araçları yardımı ile bizim toplumumuza kısmen sirayet etmiştir. İşin acı yönü, ülkemizi yöneten hükümetin ve bir kısım muhalefetin buna destek vermesidir. Ordumuzun manevi gücünü zayıflatacak ve emperyal güçlerin tokmağı haline getirecek böyle bir oluşumu, bedelli askerlik hizmetinden parasal bir kaynak elde etme hevesi ile kabullenmek çok acıdır.

Batı güçlerinin, yakın geçmişte Irak ve Afganistan gibi ülkelerde yaptığı katliam ve yüz kızartıcı tecavüzler, yağma, talan gibi eylemler halen hafızalarımızdadır.

EY VİCDANİ RET’CİLER, YARIN SİZİN ÜLKENİZE DE AYNI MAKSATLA GELDİKLERİNDE ANALARINIZI , KIZLARINIZI, BACILARINIZI, VATANINIZI ONLARA TESLİM Mİ EDECEKSİNİZ , YOKSA ONLARDAN VİCDAN MI BEKLEYECEKSİNİZ?