Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Vicdanlar rahat mı?

Vicdanlar rahat mı?
 

Merhaba değerli okurlar,

Bizim ya soru sorma yeteneğimiz kıt, ya da sorunun muhatapları çok kıvrak zekaya sahipler.....

Bakın İstanbul'un eski Emniyet Müdürü, yeni Osmaniye Valisi Sayın Cerrah'a basın mensupları öyle bir soru sordular ki......

Sorulan soru ne kadar amacını ifade etmekten uzak ve eksik bir soru olduysa .......

Alınan yanıt da, amacını tatminden bir o kadar uzakdı.....

İşte bir gazetecinin Sayın Cerrah'a yönelttiği amacını tam ifade etmekten uzak o soru ve verilen yanıt.....

Gazeteci,

"Ah şu Münevver Karabulut cinayetini de çözüp öyle gitseydim dediniz mi ? "

Sayın Cerrah,

"Cinayet çözümlenmemiş değil. Cinayeti çözdük. Zanlı belli. Sadece yakalanmadı. Mutlaka yakalanacaktır. Onun için hiç bir eziklik taşımıyorum. Benim polisim delillerini ortaya çıkarmıştır. Harhangi bir eziklik yok" cevabını verdi.

Evet, Sayın Cerrah, Münevver'in katil zanlısını tespit ederek cinayeti çözdüklerini ancak failin yakalanamadığını, bu çerçevede de hiç bir eziklik de taşımadığını ifade etmiştir....

Emniyetimizin katil zanlısını tespit ettiklerini geç de olsa açıklamaları iyi bir haberdir.....

Ancak, emniyetimizin görevi sadece zanlıyı tespit mi etmekdir?

Tabiki değildir......

Aynı zamanda, zanlıyı ve işbirlikçilerini yakalamaktır.....

Olaya bu çerçevede baktığımızda ise;

Emniyet güçlerinin, cinayetin işlendiği ve kan kokan eve girmemeleri ya da girememeleri doğal sayılabilir mi?

Bu konu, emniyet içerisinde, soruşturulmuş mudur?

Yok eğer soruşturulmadı ise niçin soruşturulmamışdır?

O emniyet görevlilerine yukarıdan eve girmemeleri konusunda bir talimat verilmiş midir?

Yoksa, o emniyet görevlilerinin görevde ihmalleri mi söz konusudur....

Kan kokan evin kapısını açan ve cinayet mahallinde bulunan Anne GARİPOĞLU ve belkide içeride bulunan diğerleri niçin serbest bırakılmış ve yurt dışına çıkmasına izin verilmişdir?

Bu serbest bırakılmada, emniyetin mi, mahkemenin mi sorumluluğu vardır?

Yani anne GARİPOĞLU'nun tutuklanmama ve yurt dışına çıkmasına izin verilmesi kararının arkasında sorumluluk hangi kurumun ya da kurumların yetkilisine aittir?

Bu konuda, emniyet mi, yoksa yargı mı sorumludur.....?

Yani Anne GARİPOĞLU'nu emniyet mi serbest bırakmıştır, yoksa yargı kararı ile mi serbest bırakılmıştır?

Tüm bunlar, sevgili basın mensuplarının sorması ve emniyet müdürünün ise açıklaması gereken sorulardı......

Sayın basın mensuplarımız, keşke tüm yukarıdaki soruları da sorabilmiş ve eski Emniyet Müdürü Sayın CERRAH'da bu soruların yanıtını verebilmiş olsaydı.....

Belki de bu soruların yanıtlanması, olayın perde arkasının ortaya çıkmasında çok önemli ip uçlarını bizlere verebilecekdi......

Bilindiği üzere ülkemizde, mesleğinin gereğini yapmayan, o görevin sorumluluğunu, demokratik bir ülkeye yakışmayan davranışlarla kötü kullanan insanların olduğu yürütülmekte olan Ergenekon soruşturmasından belli gibidir.....

Ancak bu ve benzeri görevi kötüye kullanmalar sadece TSK içerisinde mi bulunmaktadır?

Emniyet ve Yargı içerisinde de, paranın ve siyasetin etkisinde kalarak sorumsuzluk sergileyen ya da sorumluluklarının gereğini yerine getirmeyen insanlar olamaz mı?

Bence, bu olasılık da son derece yüksek bir olasılıktır ve göz ardı edilmeyerek, incelenmesi ve hatta gerekiyor ise soruşturulması gerekli olan bir konudur......

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..