Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Vicdansız ev sahibi

Vicdansız ev sahibi
 

14 yıldır kirada oturduğumuz dairemizden, ev sahibimizin yaptığı haksızlıklara dayanamayarak taşınma kararı almıştık. Bizim taşınma telaşımızın başladığı sıralarda ev sahibimizin ise başka bir telaşı vardı. Akli dengesi yerinde olmayan kızına nafaka vermemek için yanıp tutuşan bu adam, her türlü ahlaksızlığı deniyordu. En son bulduğu ahlaksız fikiri ise; sahip olduğu evlerin kira bedellerini düşük gösterip hem vergi kaçırmak hemde gelirinin azlığını devlete ispatlayıp, yapılacak mahkemede kızına nafaka verecek durumunun olmadığını hileli yollardan kendince ispatlamaktı.

Bütün kiracılarının tek tek kapılarını çalıp evrakları imzalaması için onları önce ikna etmeye, ikna edemediklerini de tehtit yoluyla imzalamaya zorlamak oldu. Kapının önüne konulma korkusuyla çoğu kiracı bu belgeyi imzaladı. Sıra bize gelmişti. Babamla tam 2 saat görüşme yapmış, bunun öncesinde ise haftalarca hergün gelip evrakı imzalamamız için bizi zorlamıştı. İmzalatacağı evrak bir kontrattı. Kontratta kira bedelleri bizim ödediğimizin çok altındaydı. Bugünün 50 YTL’si gibi neredeyse. Babam ev sahibinin hergün kapımızı çalıp, bizi sıkıştırmasından artık rahatsızdı. Tabii bu arada bizide tehtit ediyordu. Bizim ise bu tehtitleri ciddiye aldığımız yoktu çünkü bir yandan yeni evimizle ilgileniyorduk. Taşınmamızdan bir hafta önce babam her nasıl olduysa evrakları imzaladı. İmzaladığı evrakların içinde bir de bugünün değeriyle 50 YTL’lik bir senet vardı. Tabii babam sonradan bu senedin bizim başımıza dert olacağını bilemezdi.

Yeni evimize taşınmış olmanın huzuru bir süre sonra evimize gelen bir mahkeme kararıyla bozuldu. Mahkeme karırında belirtilen şahısa ait borcun 15 gün içinde ödenmesini, aksi halde eve haciz geleceğinden bahsediyordu.

Tabii ki hiç şaşırmamıştık. Mahkeme emrinde adı geçen şahsın isimi bizim eski evin sahibinin adıydı. Kızına nafaka vermemek için çırpınan bu adamın 14 yıllık kiracasına neler yapacağını siz düşünün artık.

Bir süre sonra posta kutumuzda bir zarf bulduk. Zarfta; babamın imzaladığı senetin fotokopisi, ev sahibinin biz evi boşaltıktan sonra evini 6 ay süreyle kiraya verememesinin acısıyla, dökümünü yaptığı bir kaç arızanın bedellerinin ve sözüm ona ödenmemiş bir aylık kira bedelinin yazdığı bir kağıt parçası vardı.

Tabiiki bunların hepsi evsahinin düzmecesinden başka birşey değildi. Evi boyalı bir şekilde ve bütün arızları onarmış bir halde anahtarını teslim edip, hiçbir kira borcu olmadan evi teslim etmiştik.

Bu arada gönderdiği zarftan çıkan senetin fotokopisini incelediğimde senetin üzerinde oynama yapıldığı hemen anlaşılıyordu. Ve senette babamın adını yanlış yazmıştı. Rakam hanesinde 50.000.000 TL ‘nin sonuna bir kaç sıfır ekleyerek senedi 500.000.000 TL yapmıştı. Senedin üzerinde oynandığı apaçık ortaydı. Babam senedi ve ev sahinin kendi el yazısıyla yazıdığı kağıt parçasınıda alarak maliyeye gitti. Yapılan araştırma sonunda ev sahibinin kiraları düşük gösterdiği ve vergi kaçırdığı anlaşıldı. Geriye dönük 5 yıllık ceza ödemek zorunda kalan ev sahibinin bize olan kini bitmemişti hatta yeni başlıyordu.

Nakafaka almak için uğraşan kızının ilaç masrafları epey tutuyordu. Bunun için kayınpederinden vicdan dilenen damadını her seferinde kapıdan kovuyor ve hayatı onlar için daha çekilmez bir hale getiriyordu.

Bu çaresiz adam sonunda babama geldi ve yapılacak olan son mahkemede şahitlik yapmasını istedi. Babam da hiç düşünmeden kabul etti. Mahkemede babamı görünce ne yapacağını şaşıran eski ev sahibimiz başına gelecekleri anlamış olmalı ki tepkisini babamı mahkeme kolidorlarından kovarak belli etmişti. Babam mahkemede bize yaptıkları dahil herşeyi anlatınca, kızına nafaka bağlanmıştı. Bu arada ev sahibinin bize olan öfkesi bir kaç kat artmıştı artık.

Bize ait olan dosya da ise işler neticeye bir türlü bağlanamıyordu. Babamın ifadesini ve dosayayı inceleyen savcı sonunda bir karar vermişti. Babam ifadesinde senedi kendisinin imzaladığını, ancak neden imzaladığını ve ne kadar tutara imza attığını herşeyi anlatmıştı. Ancak durum ümitsizdi. Avukatımızında hiç ümidi yoktu. Ancak birgün eve gelen bildiri tutanağında davanın düştüğünü sebebinin ise isim yanlışlığı olduğu ve davanın seyrinin değiştiği için mahkeme davanın iptaline karar vermişti.

Ev sahibi için biraz üzücü bir durumdu tabii. Amacı hile yoluyla para koparmak olan bu adamın ödediği cezalar ve her ay ödediği nafaka bedeli bizden istediği paranın katkat üstünde oldu ve sonunda zararlı çıkan kendisi oldu.

Bu olaydan sonra, ben dahil bütün ailenin öğrendiği tek şey ise; senetle iş yaparken çok ama çok dikkatli olunması gerektiği oldu.

 
Toplam blog
: 139
: 3267
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Ya herşeyim ya hiçim.... Birbirinden güzel fotoğraflarıyla yazılarımı destekleyen canım arkadaşı..