Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '20

 
Kategori
Güncel
 

Virüs gölgesinde bir Bayram!

23 Nisan 1920 Türk Milleti için Ulusal mücadelenin örgütlenmesi açısından dönüm noktasıdır.

Yedi düvele karşı savaşmış ve zaferler kazanmış Mustafa Kemal ve arkadaşları diğer devlet adamları gibi bireysel davranarak kurtuluşa giden yolu açabilir, Anadolu'yu yine kurtarabilir ve yeni bir devlet kurabilirlerdi. Oysa onlar daha zor olan doğru yolu seçtiler. Önce ulus olmak, ulus bilincini yükseltmek. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milletin kendi kaderini kendi tayin etsin ve savaştan birleşik, ruhuyla bütünleşmiş bir millet olarak ortaya çıksın diye kuruldu. Mustaf Kemal örgütlü mücadelenin, milletçe hareket etmenin zorlukları kadar yararlarının bilincindeydi. Örgütlü mücadele iyi yönetilir ve milli amaçlara doğru yönlendirilirse Türk Devleti küllerinden doğabilirdi. Bu mücadelenin başarısı kadar meşruluğu, uluslararası hukuka, insanlık tarihinin doğal akışına uygunluğu son derece önemliydi. 

Tarih, Mustafa kemal ve arkadaşları için savaşmanın TBMM'ndeki mücadeleden daha kolay olduğunu kaydediyor. Milli Mücadeleyi başlatan Mustaf Kemal'i meclis dışı bırakmak için entrikalar çeviren, padişahlık geleneğinden kopamayıp sürekli engeller çıkaran, hatta süikastler düzenleyen bir mecliste Milli Mücadeleyi yönetmenin ne zor olduğunu TBMM tutanaklarında, o günleri yaşayanların anılarında ve belgeleriyle Nutuk'ta bulabilirsiniz.

Her türlü engelleme, ihanet ve entrikaya rağmen Mustafa Kemal'in kurultay niteliğindeki TBMM'ni kurması ve ona verdiği değer her türlü övgünün üstündedir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının özgürlük, insan hakları ve demokrasiye verdiği değer onların zor ama doğru olan yolu seçmelerini sağlamıştır. Mustafa Kemal askerlik ve liderlik dehasının yanında örgütlü mücadelenin en iyi örneğini vermiştir.

Kuruluşundan 100 yıl sonra bile Milletin ruhunda capcanlı ve sınırsız bir heyecan yaratması Millet oarak başarmanın sonucudur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluş gününün çocuklarımıza armağan edilmesi, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanması ise başlıbaşına bir siyasi ve sosyal öngörü ürünüdür. Bu bayramla birlikte çocuklarımız Milli Mücadeleyi, millet olmanın ve örgütlü hareketin bilincini zihinlerine ve ruhlarına kazıyacaklardır. Demokrasi ve Cumhuriyete inanç böyle kökleşecektir.

Türk Milleti için böylesine önemli bir bayramın bir virüs belasına teslim edilmesi hazindir.  Bu bayramı coşkuyla kutlamak için tedbir almak, uygulamak Türkiye Cumhuriyeti Devleti için hiç de zor değildir ve olamaz.

Varlığını Mlli Mücadeleye ve onun yaratıcısı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne borçlu olan herkes, bilhassa devlet adamları, siyasetçiler kişisel sağlık endişeleri ile  böylesine büyük ve önemli günü uzaktan izlememelidirler. Canından endişe edenlerin devlet yönetiminde yer almamaları, bu Millet ve insanlık için canını hiçe sayacaklara yer vermeleri daha doğru olanıdır. 

Başta Gazi Mustafa kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere Türkiye Cumhuriyetini kuran, Milli Mücadelede görev alan, bu uğurda şehit ve gazi olanları minnet ve şükranla anıyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'e, Gaz Meclis'e ve onun yolundan yürüyenlere, yürüyeceklere, geleceğin teminatı gençlere ve çocuklarımıza selam olsun.

 

 
Toplam blog
: 54
: 1444
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

Artvin Şavşat doğumlu, İstiklal Savaşı Gazisi oğluyum. Emekli subayım. Binicilik Engel Atlama mil..