Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '07

 
Kategori
Bilim
 

Volkanlar

Volkanlar
 

GİRİŞ:

Dünyanın geçmişine ışık tutmamıza yarar sağlayan, insan hayatının ve dünyanın mükemmel sistemini ortaya koyan bir doğa olayı volkanlara bilimsel açıdan bakmak istedim ve çoğu bilgilendirme amaçlı bu yazıya ulaştım, sizlere sundum umarım beğenirsiniz.

Volkanlar Hakkında Bilgi

Magmanın yeryüzünde veya yeryüzüne yakın derinliklerdeki faaliyetine Volkanizma denir. Bu sırada sıvı katı ve gaz hallerinde yeryüzüne çıkan magma değişik biçimde volkanları (yanardağları) meydana getirir. Her volkan yer içinin (özellikle üst mantonun)yeryüzüne çıkmış bir parçası sayılır. Volkanın şekli ve yapısı onu oluşturan magmanın fiziko kimyasal özelliğinin taşlaşmış bir örneğidir.Volkanik faaliyetin en önemli nedeni , gazların magmadan ayrılısıdır. Normal olarak , yüksek basınç altında magma içerisinde erimiş halde bulunan çeşitli gazlar basıncın azalması ile magmadan ayrılır ve büyük bir güçle yeryüzüne çıkmak ister.Basıncın azalması veya kalkması ile magma köpürür , hafifler , daha akıcı bir hal alır, daha kolay püskürme özelliği kazanır.

Volkan Türleri

Tabla Şeklinde Volkanlar:

Fazla akıcı bazaltik lavların yer kabuğunun yarık ve çatlaklarından çıkarak geniş alanlara yayılmaları ile meydana gelen volkan şekilleridir. Bazı ülkeler gibi lav akıntıları ile örtülmüştür. Bunların kalınlıkları binlerce metre olabilir.

Kalkan Volkanlar:

Koyu bazaltik lavların dar kanallardan yavaş yavaş çıkması ile meydana gelen az eğimli –hafif kubbemsi yapılardır. Bunların yatay kesitleri genellikle daireseldir. Yamaçların eğimi en çok 10o olup volkanların şekli böylece kalkana benzemektedir.

Patlama veya çökelme nedeniyle lav kubbesinin ortasında çoğu kez geniş bir kazan, bir kaldera ortaya çıkar.

Strato Volkanlar:

Büyük , uzun süre aktif ve bileşimi daha çok andezitik, dasitik ve riyolitik olan lav akıntıları ile birlikte piroklastik döküntüler çıkaran volkanlardır. Piroklastik malzemeler genellikle lav miktarından fazladır. Böylece , büyük volkanik konilerin yamaçları piroklastik koniler gibi dik ve binlerce metre yükseklikte olabilir. Strato volkanlar (karma volkanlar) parçalı malzeme ile birlikte viskoz lav çıkaran ve çok dik konik tepeler oluşturan bir volkan olarak tanımlanır. Andezit ve riyolit kıtalarda yaygın bulunduğundan karma volkanlarda kıtalarda okyanuslardan daha yaygın bulunurlar.

Volkan Yapıları

MAAR:

Bir veya birkaç kez patlamalarla meydana gelen ve yalnızca (tüflerden )küllerden oluşan krater biçimindeki volkanlara maar denir. Bunların çoğunluğu dairesel göller şeklinde bulunurlar. Kuru olanlarında vardır.Türkiye’de Nevşehir ve Karapınar çevresinde yer alan Acı göl, Tuzla gölü , Mekke gölü maar şeklinde kraterlerdir. Maarlar yeryüzü seviyesine kadar aşındıklarında alttan içerisi tüfle dolu bir baca ortaya çıkar bunlara volkan embriyoları da denir.

KÜL VOLKANI:

Bazı volkan konileri yalnızca küllerden oluşmuştur.Bunların şekilleri düz ve muntazamdır. Genellikle birleşik volkan bölgelerinde diğer büyük yapılar arasında yer alır.

LAV:

Püskürme sırasında yüzeye çıkan magma Lav adını alır. Yanardağın yamaçlarından , lavdan oluşan bir nehir gibi akan lav akıntısının zamanla soğuyup katılaşmasıyla volkanik kayalar oluşur. Bir yanardağı püskürmesi sırasında sıkışmış gazların patlama biçiminde kurtulması sonucu havaya fırlayan lav kütlelerine piroklastlar denir. En iri piroklastlar bomba ve bloklardır.

SÖNMÜŞ VOLKANLAR:

Son 10.000 yıl içinde hiçbir etkinlik göstermemiş yanardağlar sönmüş olarak tanımlanır. Bunların yeniden etkin duruma gelme olasılığı yok gibidir. Ancak çok enderde olsa sönmüş yanardağın püskürdüğü olur. Sönmüş olduğuna inanılan Meksika’da ki El Chichon yanardağı 1982 yılında beklenmedik biçimde tekrar püskürmüştü.

UYUYAN VOLKANLAR:

Herhangi bir etkinlik belirtisi göstermemesine karşılık , günün birinde yeniden püskürme olasılığı olan yanardağlar için bu terim kullanılır. Bunun yanı sıra günümüzde püskürmeyen ve güncelleştirilmiş etkinlik sınıfına giren yanardağlar da aynı biçimde tanımlanır. Bazı uyuyan yanardağlar kükürt ve karbondioksit gibi volkanik gazlar çıkarır.

Volkan Ortamları

YAYILMA SIRTLARI

Okyanus dibinde, iki levhanın birbirinden uzaklaşmakta olduğu sınırda, okyanus ortası sırtları ya da yayılma sırtları adı verilen, yanardağlardan oluşan sıradağlar vardır.Levhalar birbirlerinden ayrıldıklarında astenosfer üzerindeki basınç azalır.Bunun sonucunda, levha sınırının altında bulunan katı durumdaki mineral tanecikleri ergiyerek magmaya dönüşür.Yükselmeye başlayan yeni magmanın çoğu levha kenarlarında katılaşıp kalır, yüzeye ulaşan bölümü ise okyanus tabanında yanardağlar oluşturur.

DALMA-BATMA BÖLGESİ YANARDAĞLARI

Yanardağlar, iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğerinin altına daldığı levha sınırlarında da oluşur.Dalan levha, 100-200 km. derinlikte bulunan ve dalma-batma bölgesi adı verilen bölgede ergimeye başlar ve magmaya dönüşür.Bu magma, levhanın üzerinde biriken tortullar ve ergimiş durumdaki okyanussal litosferden oluşur.Magma, ayrıca tortullarla birlikte yerin derinliklerine çekilen su içerir.Oluşan yeni magma, çatlaklardan geçerek yüzeyde püskürür ve üstteki levhanın üzerinde yanardağın oluşmasına yol açar.Bu çatlaklar, levhaların hareketi sonucunda oluşur.

Üstteki levhanın okyanussal litosfer levhası olması durumunda, yanardağların su yüzeyinin üzerinde kalan bölümleri bir dizi volkanik ada oluşturur.

SICAK NOKTALAR

Birçok yanardağın oluşumunun levha sınırlarındaki hareketle bağlantılı olmasına karşın bazıları bu sınırlara uzak yerlerde ortaya çıkabilir.Bu yanardağların “sıcak noktalar” olarak adlandırılan olağanüstü sıcak bölgelerin varlığı sonucunda oluştukları düşünülüyor.

Bilim adamları, sıcak noktaların astenosfer ve alt mantoda bulunduğunu varsayıyorlar.Sıcak noktalarda, ısı akımlarının mantonun içinden geçerek yükseldiği tahmin ediliyor.Bu olağanüstü ısınının basıncın etkisini ortadan kaldırması sonucunda da magma oluşur.

Yüzeye doğru çıkan magma, litosferden geçişi sırasında, yolunun üzerindeki kaya kütlelerini ergiterek kendisine yol açar.Magmanın yüzeye çıktığı yerlerde zamanla yanardağlar oluşur.

YANARDAĞ PÜSKÜRME ÇEŞİTLERİ

Yanardağ püskürmeleri, lavın çıkış biçimine göre sınıflandırılır.Bu da lavın yoğunluğuna ve lavın içerdiği gazların ne kadar kolaylıkla kurtulabildiğine bağlıdır.Yoğun olmayan lavdan kolayca kurtulabilen gazlar, yoğun lavdan ancak büyük patlamalarla kurtulabilirler.Magma, yüzeye yaklaştıkça üzerindeki basınç azalır ve –tıpkı bir gazoz şişesinin kapağı açıldığı zaman basıncın azalması sonucu gazozun içinde hava kabarcıklarının oluşması gibi- volkanik gazlar magmanın içinde küçük kabarcıklar oluşturur

1)HAWAİİ TİPİ PÜSKÜRME

2)STROMBOLİ TİPİ PÜSKÜRMELER

3)VULCANO TİPİ PÜSKÜRMELER

4)PİLİNİUS TİPİ PÜSKÜRMELER

1)HAWAİİ TİPİ PÜSKÜRME:HAWAİİ tipi püskürmeler genellikle hafif şiddettedir.lavın çok akışkan olduğu ve içindeki gazların kolayca kurtulduğu durumlarda bu tür püsküreler olur.kimi zaman magma, yanardağdan dışarı, bir fıskiyeden fışkıran su gibi çıkar.

2)STROMBOLİ TİPİ PÜSKÜRMELER:STROMBOLİ tipi püskürmeler, lavın biraz daha yoğun olması durumunda görülür.Sıkışmış gazlar, yanardağ ağzının çevresine sıvı halde lav kütlelerinin fışkırmasına neden olan, küçük patlamalarla ortaya çıkar.

3)VULCANO TİPİ PÜSKÜRMELER:VULCANO tipi püskürmeler, lavın daha yoğun olduğu durumlarda görülür.sıkışmış gazlar gürültülü patlamalarla açığa çıkar ve yanardağın ağzında iri kaya parçalarıyla çok miktarda volkanik kül püskürtür.

4)PİLİNİUS TİPİ PÜSKÜRMELER:Lavın çok yoğun olduğu durumlarda görülür.Sıkışmış gazlar , çok büyük patlamalarla kurtulur.Yanardağın püskürmeleri sırasında büyük miktarda volkanik kül gökyüzüne fırlatılır.

Dünya Dışı Volkanizma

DİĞER GEZEGENLERDEKİ YANARDAĞLAR

Güneş sisteminde, üzerinde yanardağlar olan tek gezegen Dünya değildir.Mars’ta bulunan ve Olympus Mons olarak adlandırılan olağanüstü büyüklükteki bir yanardağ, 25 km.yüksekliginde ve 600 km. genişliğindedir.Bilim adamları, Mars’ta hareketli levhaların bulunmadığını, o nedenle uzun süre önce gezegenin derinliklerinde var olan bir “sıcak nokta”nın bu yanardağın oluşumuna neden olduğunu öne sürmektedir.

 
Toplam blog
: 3
: 4750
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

15.07.1992 yılında Amasya'da doğdum. İlköğretimin ilk 4 yılını orada 4 yılını ise Samsun'da bitirdim..