Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '09

 
Kategori
Kültürler
 

Votka asla "sadece votka" değildir!

Votka asla "sadece votka" değildir!
 

"Insider"ın içeriğine uygun olarak bu sefer sizleri bir toplantının tam içine davet ediyorum. Konuşmalar, hareketler, tartışmalar ve çıkan sonuçlar... Hadi buyurun! Toplantımız bu sefer sabahın erken saatlerinde değil de akşam üstü sularında vukuu buluyor, geç kalınmaya bir tedbir olarak. Toplantımızın konusu, aramıza yeni katılan bir arkadaşımıza işleyen çark hakkında bilgi vermek ve tüm prosesin nasıl işlediğini anlatmak. Herkes sırayla kendisinin sorumlu olduğu konu hakkında hazırlamış olduğu kısa prezantasyonları sunarak arkadaşımızın konuya hakim olmasını sağlayacak.

Toplantı odasında herkes yerini aldığında, odada önemli bir eksiğin olduğunu farkediyoruz. Sunumun yapılması için hazırlanacak bilgisayar ve tepegöz. Yanlış anlamalardan dolayı getirilmeyen tepegöz gecikmeyle de olsa hazırlandıktan sonra toplantımıza başlıyoruz.

Toplantıda her şey yolunda gidiyor derken, arkadaşlarımız arasında birden bir tartışma yaşanmaya başlıyor. İki arkadaşımızın yapmış olduğu prezantasyonda ortak noktaların olduğu ve başka açılardan aynı konuların anlatıldığı dikkati çekiyordu. Ancak belirtmem gereken bir husus var ki, bu iki arkadaş da aynı konular üzerinde çalışan ve ellerindeki verilerin aynı olduğu kişilerdir.

Prezantasyonları hemen hemen aynı olan kişilerden sunumu ilk yapan arkadaşımız ani bir hareketle yerinden sıçrayarak: "Hep benim yaptığım şeyleri tekrarlıyorsun, bunu votka içerken de yapıyorsun, sen zaten votka içmeyi de bilmiyorsun. Votka içmeyi bilmeyen adam erkek değildir!" Bu sözlere, votka konusuna gelene kadar sakinliğini elinden bırakmayan diğer arkadaşımız ise; votka ve erkekliğine laf uzatıldığını duyunca nevri atmış ve sinirden, o bembeyaz yüzü kıpkırmızı olarak kapıyı çarparak dışarı çıkıyor.

Geride ise; olan biten konuşmalardan tek kelime bile anlamayan, etrafına şaşkın gözlerle bakınan; yeni şirketine ve yaşayacağı yeni ülkeye alışmaya çalışan sunum yaptığımız yurtdışından gelen yeni direktörümüz kalıyor. Tabii bir de ben!

Toplantımızın bu şekilde tatsız olarak sona ermesinin ardındansa, çalışma saatlerinin sona ermesinden faydalanılarak başka bir arkadaşımızın doğum günü kutlaması yapılıyor. Ve o sofrada, söylenen tüm sözler unutuluyor, karşılıklı özür dileniyor ve yeni direktörümüzün şerefine votka kadehleri tokuşturuluyor. Bu sefer de yine aynı iki arkadaş arasında direktörümüze nasıl votka içilir, ne ile içilir, en iyi nasıl içilir konularında bir tartışma başlıyor!

Kıssa'dan Hisse: Votka kültürünün Rus halkı üzerindeki etkisi o kadar büyük ki onunla ilgili ters bir eleştiri kişiye yapılmış en büyük küfür olarak adlediliyor. Siz siz olun çalışma arkadaşlarınızın votka alemlerindeki hal ve gidişatı hakkında hiç yorum yapmayın!

 
Toplam blog
: 11
: 885
Kayıt tarihi
: 20.03.09
 
 

28 Ocak 1984 İstanbul doğumluyum. Eskisehir Anadolu Üniversitesi işletme mezunuyum. 4 senedir Moskov..