Vücudumuzun düşmanlarına karşı işbirlikçilerimiz: Antioksidanlar!

Sizlere bir önceki yazımda vücudumuzun gizli düşmanları olan serbest radikallerden bahsetmiştim. Şimdi ise bu zarar verici yapıların panzehiri olarak niteleyebileceğimiz antioksidanlardan söz edeceğim.

Tanımlamak gerekirse antioksidan serbest radikallerin enerjisini alan ve vücuda verecekleri zararı azaltan moleküllerdir.

Hücreleri hasara uğratarak bizi yaşlandıran, ayrıca kalp hastalığı, arterit (eklemlerdeki iltihap), katarakt, hafıza kaybı gibi birçok hastalığın nedeni olan serbest radikal moleküllerinin, kısacası oksidanların vereceği zararları ve vücuttaki olumsuz etkilerini önler.

Antioksidanların yararlı etkilerinin görülebilmesi için vücut sıvılarında belli oranda olması gerekir. Vücutta oksidatif stresin arttığı (sigara içimi, aşırı egzersiz, tozlu ortamlar vb.) durumlarda antioksidan vitamin ve minerallere ihtiyacımız artar. Bunu bol sebze ve meyve yiyerek almayı başaramadığımız takdirde hemen ilaç (vitamin ve mineraller) takviyesine başvururuz.

Peki kimler antioksidan almalıdır?

- Sigara içenler (özellikle C vitamini almaları gerekir.)

- Maraton koşucuları, atletler, ağır spor ile uğraşanlar (Sportif çalışma sonucu oksijen tüketimi 10-20 kat artar ve reaktif oksijen radikalleri çoğalır. O yüzden C-E vitamini muhakkak alınması gerekir.)

- Organ nakli ve balon tedavisi (kalp koroner damar anjioplasti) yapılan kişiler, kalp hastaları.

- Şeker hastaları (hastalığın yan etkilerinden korunmak için).

- Kolesterolü yüksek kişiler (damar sertliğinden korunmak için).

Vücudumuzdaki proteinler, DNA ve katı yağlar oksitlenerek sağlığımıza zarar verir. Örneğin, kandaki yağların oksitlenmesi damar sertliğine neden olur. Oksidasyonların oluşumuna kandaki nötrofil adı verilen beyaz kan hücreleri sebep olur.

Antioksidan Bitkiler, Vitaminler ve Mineraller: Sağlığımızı koruyarak sıkıntısız yaşayabilmek için günlük beslenmede antioksidanlar açısından zengin bir diyet önemlidir. Buna bir nevi antioksidan detoksu da diyebiliriz. Yeşil çay, biberiye, A,C,E,B2 vitaminleri, Q10, alıç çiçeği meyvesi, zerdeçal, ginko, çoban üzümü, üzüm çekirdeği, selenyum ve çinko antioksidan etkileri ön plana çıkarır.

Bunların yanı sıra form çayları ile bitkisel çaylar da vücuda antioksidan alımı için bir hayli tüketilmektedir.

Nurcan Arslan

twitter.com/pasifikakademi