Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Vurduğunuz Yerde Gül Bitiyor Mu

Vurduğunuz Yerde Gül Bitiyor Mu
 

Şöyle yanıt verdi Hürriyet gazetesinin internet yazarlarından Sayın Yonca Tokbaş kendisine yolladığım bir eleştiri yazısına karşılık olarak: Mehmet Bey, vurduğunuz yerde gül bitiyor.

Windows 95 ile tanıştığım 1996 yılından bu yana, her sabah bilgisayarımla bilgisunara bağlanır, 10 gazeteden 50 kadar köşekadısını okurum tamamen veya kısmen. Bunlardan bazıları erkek gibi düşünen, hatta erkekleşmiş kadınsılardır; bazılarıysa “kadın gibi kadın” denebilecek hanımlardandır.

Yonca Hanım, kadın olmayı, anne olmayı ve kadın gibi düşünüp kadın gibi hissettiğini okuyucuya hissettiren yazılar yazmayı seven biri. Üstelik duygularını apaçık ve bolca etrafa saçacak kadar da özgüven sahibi. Benimse, en fazla takdir ettiğim özelliği en ağır eleştirilere dahi açık olması. Kaldı ki, gönderilen her eleştiriye etmedik teşekkür bırakmıyor. Çünkü aldığı eleştirilerin olumlu katkılarının bilincinde ve ona zaman ayrılmasını takdir etmeyi bilen bir kadın.

Kendisine aşağıdaki e.mektubu yolluyorum bu blog aracılığı ile:

Teşekkür ederim çok değerli yanıtınız için Yonca Hanım; keşke "vurduğum yerde gül bitse". Fakat öyle olmuyor; kimse zerre kadar eleştiriye, hele benim yaptığım gibi, incitmekten sakınan ve zenginleştirici tenkide açık değil -siz ve yazıştığım bir iki yazar dışında.

Ben olumlu kazanım olarak ne biriktirdiysem, eleştirilere kulak asarak, onlardan dersler çıkararak ve daha fazla yapıcı eleştiri peşinden koşarak biriktirdim. Sonunda özeleştiri yeteneğim de epeyce gelişti ve kazancım kat kat arttı.

Lise çağında öğrendiğim bir İngilizce özdeyişin -İngilizlerle iç içe yaşadığımda- ne denli önemli işler becerdiğini gördüğümde başladım özeleştiriye: Başkaları eleştirmeden önce sen kendini eleştir "Criticize yourself before you are criticized."

Bizim toplumda eksikliğini en çok hissettiğim nitelik bu işte: "Eleştiriler kişiyi, toplumu ve sanatı yüceltir" inancının zayıflığı. Parmakla sayınız; kaç sanat eleştirmenimiz var ve olanlar ne kadar ehliyetli...

Yok yok yok! Çünkü dengeye oturmuş bir eleştiri kültürümüz yok. Ama zevksiz ve kaba saldırı çok. Çünkü tarih boyunca tenkit edenlere (yani bir kişinin, bir yapıtın veya bir olgunun olumlu ve olumsuz yönlerini birlikte ve bir denge içinde ortaya koyma yeteneğine sahip olanlara) hiçbir ödül verilmediği gibi, özellikle otoriteyi eleştirenlere olmadık cezalar kesilmiş.

Bitirirken, size bu yazıyı okuyanların tanıklığında çok çok teşekkür ediyor, eleştiriye açıklığınıza hayranlığımı belirtiyor ve sizin de “vurduğunuz yerde gül bahçeleri bitsin” diyorum. Saygıyla... MS

 
Toplam blog
: 147
: 2923
Kayıt tarihi
: 05.05.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim, çevirmenim, dilmaçım, araştırmacıyım. / Beş kitabım var: Beynin Kimliği, ..