Wall Street işgali neyi anlatıyor?

Dünyanın dört bir köşesinde isyan ve protestolar var… Arap Baharı’nın ardından isyanların küreselleşmesi kaçınılmazdı.  

Tunus, Mısır ve Arap Baharı derken, Yunanistan, İspanya, bugünlerde ise  ABD, İngiltere, İtalya ve Almanya’da halk ve özellikle gençler,  hep bir ağizdan ve örgütlü bir biçimde “yeter artık” diyorlar.

"Yeter"…diktatörlere, seçilmişlerin ekonomi ve kamu politikalarına, küresel sermayenin  egemenliğine, çıkarcı ekonomik politikaların insafsızlığına, sosyal adaletsizliğe, batan bankaların borçlarını ödemeye, artık kontolden çıkan kapitalizm çarklarının arasında ezilmeye, bireye değer vermeyen, bireye hizmet etmeyen politikacılara, yoksulluğa “yeter artık ” diyorlar.

Dünya değişirken, insanların bilincinde de değişimler yaşanıyor . İnternet bilinci gelişti, bilgi hızla akıyor. Bilgiyi tutmak artık olanaksız. İnsanlar bilinçlendikçe güce ve gücün altına ezilmeye isyan ediyorlar.

Her şey geçtiğimiz günlerde Adbusters adlı internet gazetesinin kampanyası ile başladı. New York Borsası’nın ve dünyanın finans sermayesinin kalbinin attığı Wall Street önüne binlerce genç çadırlarını kurdular ve protestolara başladılar. Protestolar  daha sonra tüm New York’a yayıldı.

Çoğunluğu 30 yaşın altında olan bu gençlerin ortak özelliği ekonomik sıkıntıda olmaları, bir çoğunun işsiz, borç batağında ve hatta evsiz barksız kalmış olmalarıydı. Gençler,  bankaları protesto ediyorlardı. Çünkü yakın geçmişteki banka krizinde, iflas eden bankacılar kaçıp gitmiş, bankaların borçlarını yükselen vergiler, artan yaşam maliyetleri ile Amerikan halkına ödettirmişlerdi.  

Protestolar bugün daha da ivme kazandı. Washington, Boston, Los Angeles ve San Francisco'ya,  oradan okyanusu aşarak İngliltere, İtalya, Almanya’ya yayıldı. Yüzbinler yine Twitter ve Facebook’ta örgütlendiler, sivil toplumörgütleri, işçiler, öğrenciler protestolara destek verdiler.

Protestocular eylemlerine  en zengin yüzde 1 lik kesimin yüksek oranda vergilendirilmesi, finansal işlemlerden alınan vergilerin arttırılması gibi spesifik taleplerle başladılar ama öfkeleri giderek büyüyor. Bankerleri ve zenginleri kurtarmak için halkı feda eden sisteme, milyarlarca dolarlık banka kurtarmalarına,  gittikçe derinleşen sosyal eşitsizliğe ve Wall Street çıkarlarına alet olan seçilmişlere karşı öfkeleri muhtemel protestoları da tetikleyecektir. Zira bir türlü çözülemeyen ekonomik, politik ve sosyal problemler ABD ve Avrupa’da özellikle gençleri iyice endişeli bir duruma getirmiştir. Gelecek kaygısı insanlığı sarmalına alıyor!

Bence bu protetolardaki ana mesaj; sınırsız açgözlülüğe hayır, bu sistem daha fazla sürdürülemez, bireyin ön plana alınıp gücün bir avuç insanın elinden çıkması gerekiyor. Bu ekonomik sistem artık çarklarını döndüremiyor, bozulan çarklar insanları insafsızca daha da yutuyor. Bu sistemin değiştirilmesi gerekiyor…protestoları genel anlamda böyle okuyorum.

Sürdürülebilir mi? Amacına ulaşır mı? Henüz çok erken ancak insanlarda bu bilinç iyice yerleşiyor ve hızla ivme kazanıyor, tüm dünyadan destekler artıyor. Değişim arayan gençler iktidara getirdiklerini artık takip ediyorlar, sorumluklarını yeterince yerine getirip getirmediklerine bakıyorlar ve sokağın sesininne kadar önemli olduğunun bilincini idrak ediyorlar. Biliyorlar ki birileri kapalı kapılar ardında sokağın sesinden endişe duyuyorlar.  

ABD, demokrasi ihraç ettiğini iddia ederken, Arap Baharı,  ABD ve Avrupa’ya daha demokratik ve daha insani bir sistem için belki de ön ayak oluyor. Arap Baharı, ABD ve Avrupa’da gençlere örnek olacak gibi görünüyor.

Arap Baharı ile başlayan Wall Street İsyanı ile süren protestolar dünyada değişimin hız kazandığını, bu değişimin ana unsurunun öncelikle sokağın sesi ve sonrasında da internet ve sosyal paylaşım ağları olduğunu anlatıyor.