What's up Cafe & Rest.

Dün Maltepe'den geçerken gördüğüm Tarzanca bir ad; beni delirtti. Hani diyorum, dilimizi bozmakta üstümüze yok. Adamın koyduğu isime bak. What's up Cafe & Rest!.. Türkçesi, "N'aber/ Ne haber Cafe Restaurant " Tabii, restaurant'ı "Rest." diye kısaltması da ayrı mesele... "restaurant" da, "cafe" de İngilizce kökenli zaten... Anlayacağın, söz konusu adın her yerinden ayrı bir acaiplik akıyor.

O adı bulana, koyana sorsan; çok orjinal bir iş yaptığını söyleyecektir sana. Muhtemelen, akıllı telefonlardaki whatsapp uygulamalarına da gönderme yapmıştır kendince. Çok popüler, trendleşme eğilimi gösteren bir kelimenin, kavramın ekmeğini yemeyi umarak koymuştur bu adı... İyi de kardeşim, sen hangi ülkede yaşıyor, hangi dili konuşuyorsun?, desen; belki de bi dayak yemediğin kalır.

Bir toplumu kendine yabancılaştırmanın en kolay yolu, dilini bozmaktır. Kendini ifade edemeyenler, aralarında anlaşabilecekleri ortak bir konuşma dili oluşturamayanlar; uzun süre birlikte yaşayamazlar. O yüzden, mesela Kürtçe'nin üstüne bu kadar düşüyorlar. Ne Türkçe'ye, ne de başka bir dile benzeyen kelimelerle uydurulmuş, yalnızca insanı acı acı güldüren bir dil; sahiplerine sadece eziyet edebilir.

Türk toplumunun her yanından çürümüşlük akıyor.

Anadilinin içine eden, maneviyatının canına okuyan, milli duygu ve düşüncelerinden hızla uzaklaşan, parayı yaşamın merkezi yapmış, toprağına yabancı, tarihinden ve coğrafyasından habersiz, bilimden, sanattan, kültür ve teknolojiden nasipsiz; sadece ithal ettiğini, satın aldığını tüketebilen insanlar; hem kendilerini, hem gelecek nesillerini yok ederler.

Bu bilnçsiz yaşam, bu ruhsuz ve kişiliksiz tercihler; sonumuzu getirmeden, harekete geçmeliyiz. Yoksa bizden bir şey kalmayacak geriye. Sadece tarihin bir parçası sayılarak unutulacağız. Acı acı hatırlarlarken bizi; "ne alem bir milleti onlar. Kimselere gerek olmadan, kendi kendilerini yok ettiler ,"diyecek ardımızdan çekiştirenler bizi...

Sana masal anlatmıyorum güzel kardeşim! Zira böyle gidersen, bizzat kendin hikaye olacaksın! Ne olup bittiğini fark edemeden daha; silineceksin uygarlık tarihiyle yeryüzü haritalarından...

"Bir whats up'tan geldiğin yere bak hele!," diye kafa yapıyorsan benimle; sen kendi haline gül... Çok yakında, gülecek halin de kalmayacak çünkü. Nefsine düşmanlığın devam ettikçe, üzerine bastığın toprağı da alacaklar elinden... Senin, "Durun kardeşim! N'apıyorsunuz?," demene bile fırsat bırakmadan...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.