Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

William Shakespeare Benim Dostum

Yaşayan insan zekâsı, ölmüş insanlarla en iyi ilgiyi kitaplarla kurar. Bouee

Ne kadar çok düşündüm bu sözleri.
Sonra dedim ki, öyle ya ben yaşamayan biriyle nasıl irtibat kurabilirim, nasıl bilirim onun heyecanını, sevgisini, düşüncelerini ve nasıl bilirim onun benimle konuşabilseydi neler anlatacaklarını?

Doğru ya dedim.
Her yazar kitaplarında biraz da olsa kendini anlatır.
Ben anlatmıyor muyum?

Ne severse onu işler, yediklerinden, giydiklerinden, sevdiği müzikten, yaptığı danstan, hoşlandıklarından ve hoşlanmadıklarından mutlaka konu içinde bir yerlerinde dokunur.
O zaman anlayacaksınız onun anlatmak istediğini ve tamamdır işe onunla konuşuyorsunuz.

Kiminle konuşuyorum, kimi dinliyorum, kimin söylediklerini anlamaya çalışıyorum, kimin sonelerinde takılı kalıyorum? Ve benim gibi siz de…

İşte sayfaları açmaya başladınız, okuyorsunuz, daha bir okumaya, daha bir anlamaya çalışıyorsunuz.
Ve onunla buluştunuz, koyu bir sohbetin içindesiniz.
Sizin kiminle buluştuğunuzu bilmiyorum, ben kendimden mesulüm.

William Shakespeare diyor ki ve ben onu dinliyorum.
“Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük yakıştırılır.”

Bakın, ben onu görmedim, ben onu tanımıyorum. Lakin biliyorum, anlıyorum ve tanımaya başlıyorum. Onun hissettiklerini hissediyorum, sevdiklerini sevmeye bile başladım, kızgınlıklarında onunla ortak oldum.

O yani William Shakespeare benim dostum oldu. Ben hangi dostumu bu kadar yakından tanıyabiliyorum ki, hissettiklerini, düşündüklerini bilebiliyorum ki?

Onu tanıyorum üstelik o asırlar önce bu dünyadan göç etmiş.
Buymuş anlatılan ve dahi ben anlıyorum…
*

Bir yerdesiniz.
Burası tanımadığınız mecbur olup misafir olduğunuz bir ev olabilir, hatta bir yakınınızın evindesinizdir o erken yatmıştır.

Veya bir seyahate gitmişsinizdir, işinizi bitirmiş yorgun argın otelinize gelmişsiniz, duşunuzu almış, bilmediğiniz TV kanalından anlayacağınız bir programda yok olsa da ne çıkar?

Yalnızsınız.
Canınız mı sıkılıyor?
Yok – Yok.
Siz tedbirlisiniz.
Bavulunuzda okuyacağınız birkaç kitap valizin altında duruyor.
Hemen birini alıyorsunuz ve Hooop yalnızlık bitti.
Kitaptaki karakterler otel odanızda yerlerini aldı, okuyorsunuz.
Sonra siz oradan çıkıyorsunuz, kitap sizi alıyor başka alemlere taşıyor.

Sıkılmıyorsunuz, öğreniyorsunuz, bilgileriniz hem tazeleniyor hemde ilavelerle doluyor. Yazarla da dost oldunuz. O anlatıyor siz dinliyorsunuz ve onu tanımaya başlıyorsunuz.

Hele de Aşk varsa içinde daha bir keyifle okuyorsunuz, macera ise değmeyin tadına, bu kitabın yanına kahve gerek diyorsunuz ki, odanızda zaten konulanlarla bu mümkün.

Buyurun işte başka alemlerdesiniz ve oldukça mutlusunuz.

Kitap bunu size yaptıran,
Kitap size bu mutluluğu sunan.
Ve elinizdeki kitap sizi asırlar öncesine gönderen…

Sir John Herschell demiş ki:
“Bir insana okuma aşkı ve onu tatmin edecek kitap verin; emin olun ki bu adam
mutlu olacaktır.”

OKUYORUM, OKUYORSUN, OKUYOR-
OKUYORUZ – OKUYORSUNUZ – OKUYORLAR…

Hay maşallah…

Nazan Şara Şatana
 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....