Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '22

 
Kategori
Bilim
 

Wormholler ve Davranış Bilimi

Tüneller/Solucandelikleri/Wormholler ve İnsan Davranışının Doğası Üzerine…
Evrenimizde bulunan her bir kuant ve de bu kuantlar aracılığıyla oluşan görünür-görünmez tüm madde ve kuvvet alanları, birer “de Broglie dalgası” olarak tanımlanabilir. Söz konusu “de Broglie dalgaları”, bir arada bulunan sonsuz sayıdaki dalganın süperpozisyon hali olup, bu dalga grubu içerisindeki her bir dalga, Hilbert uzayı içerisinde söz konusu kuantın (maddenin, görünür-görünmez tüm kuvvet alanlarının, düşüncenin kısacası evrenimizde/paralel evrenlerde bulunan her şey için) tek tek olası çözümlerinden/durumlarından bir tanesi olarak söz konusu kuanta (maddeye, görünür-görünmez tüm kuvvet alanlarına, düşünceye kısacası evrenimizde/paralel evrenlerde bulunan her şeye) bağlı/onun bir parçası/uzantısı olan birer tüneli/solucandeliğini/wormholü oluşturmaktadır. Dolayısıyla da her bir kuant özelinde var olan her şey, kendisine bağlı sonsuz tüneller/solucandelikleri/wormholler yumağından oluşmaktadır. Her kuant, her atom altı parçacık, her atom, her molekül, her makro molekül, her virüs, her bakteri, her canlı, her gezegen, her, yıldız, her galaksi, her karadelik, her paralel evren... kendisine bağlı birer tüneller/solucandelikleri/wormholler aracılığıyla sonsuz ihtimallerin birer süperpozisyon durumunda anbean varlığını sürdürmektedir. Aldığımız her kararda, düşüncelerimizde, varlığımızda, uzay-zamandaki hareketimizde, kısacası evrenimizdeki her şeyde sonsuz ihtimallerin süperpozisyon durumu vardır (Lütfen daha fazla bilgi için “RUH’UN KUANTUM KURAMI VE ŞEYTAN’IN VESVESE MEKANİZMASI ÜZERİNE…” kitabımızı inceleyiniz).
Süperuzay, sonsuz sayıdaki Hilbert uzaylarından ve Hilbert uzayları da sonsuz sayıdaki tünellerden/solucandeliklerinden/wormhollerden kurulmuş, yapısını ışıktan hızlı hareket eden takyonik yapıların oluşturduğu bilinçli bir uzaydır. Buranın özütünü/ana kaynağını oluşturan takyon, gördüğümüz Planckian evrenin de tamamını oluşturan kuantların hammaddesini oluşturmaktadır. Kuantlar, kendilerini oluşturan tünellere/solucandeliklerine/wormhollere, sürekli bağlı olacak şekilde Plankian evrende varlıklarını sürdürmekte, enerjilerini buradan enbean alarak uzay-zamanda hareket içerisinde bulunabilmektedirler. Kuantların, tüneller aracılığıyla buradan enerjilerini alamaması, kuantların yok olması/var olamaması anlamına gelir (enerji yoktan var olamıyorsa, kuantların da sahip olduğu enerjinin bir kaynağının, özütünün olması gerekir. İşte kuantların da sahip oldukları enerjinin kaynağı, süperuzayın hammaddesini oluşturan takyonlardır). Evrenimizdeki her kuant ve kuantların oluşturmuş olduğu her madde, görünen ve görünmeyen tüm kuvvet alanları, varlığını buradaki takyonik yapının, Hilbert uzaylarından tüneller/solucandelikleri/wormholler aracılığıyla bizim evrene kusulması ve bizim evrenin uzay-zaman geometrisine hapsolması/şekillenmesi/bizim evrenin yasalarına uyumlanmaya zorlanması ile enbean (sonsuz küçük zaman aralığında) var olmaktadır.
Süperuzay, sahip olduğu takyonik yapısı sayesinde canlı ve bilinçli bir yapıya sahip olarak kendisine bağlı tüm uzaylarda (bizim evren dahil olmak üzere tüm paralel evrenlerde), Hilbert uzayları ve bunların her bir olası durumuna bağlı bulunan/var olan tüneller/solucandelikleri/wormholler aracılığıyla anbean sürekli bir bilgi/enerji/kod alışverişinde olarak tüm evrenlerde, bu evrenlerin yasalarına uygun olacak şekilde, söz konusu tüm paralel evrenlerin içerisinde yer alan “şeylerin”, kendi uzay-zamanları içerisinde her bir anda var olmalarını sağlamaktadır. Bizim evrenimizin hammaddesini oluşturan kuantların da özütü, süperuzay içerisinde yer alan takyonik özün dalgalanarak (etkiye-tepki olarak, Tanrı’nın “ol” dalgalanması şeklinde) Hilbert uzaylarından tüneller aracılığıyla bizim evrene kusulması ile var olmaktadır. Kuantlar, bizim evrende madde de dahil olmak üzere görünen-görünmeyen tüm kuvvet alanlarının iskeletini oluşturmaktadır. Söz konusu kuantlar (ve buna bağlı olarak da madde de dahil olmak üzere görünen-görünmeyen tüm kuvvet alanları), tüneller aracılığıyla, süperuzaydan, söz konusu kuantların ve de bunların oluşturmuş olduğu her şeyin, uzay-zamanda enbean var olmasını/hareket etmesini/yaşamasını/rızıklanmasını sağlayacak emirleri/kodları/sinyalleri/yaşam enerjisini almaktadır.
Süperuzayda, Planck uzayında bulunan var olan her şey, kendisine özgü olan sonsuz sayıda olasılığı içeren tüneller topluluğunun biraraya gelmesi ile oluşan birer Hilbert uzayı/Hilbert uzayları ile karakterize edilir. Süper uzay içerisinde yer alan sonsuz sayıdaki Hilbert uzayları, birbirlerinden kopuk olmayacak şekilde, sürekli bir iletişim halinin olduğu, iç içe geçmiş dinamik bir yapı oluştururlar. Süperuzay içerisinde yer alan Hilbert uzayları birbirleriyle ve her Hilbert uzayı da bağlı bulunduğu tüneller ile ve tüneller de bağlı bulundukları kuantlar (ve de kuantlar aracılığıyla oluşan her şey) ile enbean iletişim halinde olarak bilginin/kodun/emrin/enerjinin/dalganın iletilmesini sağlamakta ve gördüğümüz evreninin uzay-zaman içerisindeki hareketinin/varlığının sürdürülmesi sağlanmaktadırlar. Dolayısıyla bir kuant (ve de kuantlar aracılığıyla oluşan her şey), Planck uzayında (gördüğümüz evrende) var olmadan önce (süperuzayın hammaddesini oluşturan takyonların ışıktan hızlı gitmesi nedeniyle, takyonlar zamanda geri giderek, süperuzayın bir yansıması olan Planck uzayında var olan herşeyin ana nedenini, daha onlar var olmadan oluşturabilirler) bu kuantın, uzay-zaman içerisinde ihtiyaç duyacağı var olan her şey (enerjisi, zaman enerjisi, yarılanmaömrü, uzay-zamandaki hareketi, etkileşmeleri vb.), Hilbert uzay kümeleri halinde, süperuzayda var olmakta ve bu kuanta bağlı tüneller aracılığıyla anbean iletilmekte ve bu şekilde de söz konusu kuant (ve de kuantlar aracılığıyla oluşan her şey), varlığını, uzay-zaman sürekliliğinde anbean sürdürebilmektedir.
Tüneller aracılığıyla iletilen bilgiye/koda/emre/enerjiye/dalgaya göre her kuant var olmakta (zaman enerjisini süperuzaydan soğurarak/elde ederek), uzay-zamanda hareket etmekte ve zamanı geldiğinde de başka bir şeye dönüşerek ya da söz konusu kuantlar aracılığıyla oluşan atomlar bozunmaya uğrayarak (yarıömür), madde parçalanarak vb. başka şeylere (başka özellikteki/koda sahip olan tünellerle temsil edilen) dönüşmektedir (Canlı yapılarda ruh, tünel/solucandeliği/wormhole tarafından süperuzay üzerindeki bir hiperuzaya aktarılarak bir daha Planck uzayına dönemeyecek şekilde yutulur ve tünelin/solucandeliğinin/wormholün Planck uzayındaki bağlantısı kapanır). İnsanların fiziksel yapısı da süperuzayda yer alan Hilbert uzaylarının bir yansıması/şablonu olarak var olmaktadır ve insan denen parçacığın Planck uzayındaki tüm hareketleri, tanımlayıcı özellikleri, kişiliği, kaderi, ömrü, rızkı, yaşam enerjisi, huyu, vb. tıpkı atomik parçacıklarda olduğu gibi önceden bellidir ve süperuzayda belli birer Hilbert uzaylarını işgal etmektedir (buralardan tüneller/solucandelikleri/wormholler aracılığıyla beslenmekte/gerekli kodu almakta ve koda bağlı yaratılması gereken şeyler de yaratılmakta/var olakta ve bu şekilde de uzay-zamanda anbean var olan her şey oluşmaktadır). İnsan da tıpkı parçacıklarda olduğu gibi uzay-zamanda tanımlanmış kaderini/yolunu (bozunum yolunu) izleyerek önceden yaratılmış uzay-zaman anlarında (sonsuz küçük zaman dilimlerinde), tüneller aracılığıyla iletilen zaman enerjisi sayesinde, sürüklenerek enbean var olmaktadır. Ancak insan, diğer parçacıklardan ve de canlılardan farklı olarak, sahip olduğu ruh-bilinç yapısı sayesinde, süperuzayların üzerinde bir hiperuzaya (Tanr’nın ruhundan üflenmiş olmanın verdiği etki ile) ait olarak var olmaktadır.
LÜTFEN OKUYUNUZ:
 
https://drive.google.com/file/d/18HY4uYkNEYYZiUQ5_8AR5-HvawTDeBwA/view
 
https://toprakakademi.blogspot.com/
 
Toplam blog
: 13
: 391
Kayıt tarihi
: 16.10.12
 
 

Meslek: Mühendis, Araştırmacı yazar İlgi Alanı: Bilim, Felsefe, Din, Psikoloji, Paranormal bi..