Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '10

 
Kategori
Deneme
 

X Ayin

X Ayin
 

Kırbaç /

Yara /

Sızı /

Damla /

Başla /

Vur! Hadi vur! Acıma! Acımasına izin verme! Acımayacağını düşün! Davran tüm gücünle, asıl iplere! Boynundan geçir ipi yavaşça.

Kimsin sen?

Siz, kimlerdensiniz? Cibilliyetiniz var mı? Uyruğunuz? Uyluğuna vur! Belden aşağı tekmele-me! Şişt! Şiddet uygula demedim! Şiddet yok! Çok ayıp! Severek yapacaksın bunu, kuralına göre. Sever gibi / okşayarak / sarsmadan / Hiç anlamayacak. Gözlerinle yerle bir edeceksin. Dudaklarından öperken kan kızıl kanadığını hissetmeyecek. Usulca tüm bedenine hükmedeceksin aynı anda. Sevişir gibi / Haz / Boyut / Sınır! Sınırda mısınız? Sınır? Neresi biliyor musunuz? Hani hudut denir, hani ötesi başka bir yerdir. İşte orası! Dayandın mı o dediğim sınıra? Uçmaya hazırlan öyleyse. Birazdan özgürlüğüne kavuşacaksın.

Gözlerin... Nasıl da kuru ve mat. Bedeninde biriken damlalara tezat. Buhur / Buhar. Buhar mı bu şeffaf noktacıklar? Aaa, süzüldü, göbek deliğin ağlıyor ne güzel. Acımıyor değil mi? Sızlamıyor kesik izleri. Yok, yok. Sen korkma, ben müsaade etmem. Niye öyle sık nefes alıp veriyorsun? Buhar şimdi de gözüne mi kaçtı ki kirpiklerin sulu sepken? Buhurun kokusunu çek içine, çek, çek! Birazdan rüyalarına kavuşacaksın.

Ne hoş, çok şahane değil mi? Bu ayini sık sık tekrarlamalıyız / Yinelemek isterdim, demek istedim. Bir şansın var oysa. Tek bir defa! Yaşamak için, acı çekmek için, âşık olmak için, gerçekten ama gerçekten sevişmek için; ilmeği boynuna geçirmek, kanatsız özgürlüğüne uçmak, sonsuz rüyana kavuşmak... Hepsi, her şey, hepsi için... Sadece tek bir şans... Ertele-me şanslarını! Kaçtı mı gelmez. Ne kadar cimri şu hayat / bilmezsin sen.

Kerelerce yaşayabilmeliydin milyonlarca kırbaç izi kesik kesik canını yakmadan yakıya vurmalıydın tenini acının ötesine geçebilmeliydin ve ölebilmeliydin bir âşığın dudakları arasında soluğunu yudum yudum yutup sevişebilmeliydin gecenin onulmazından sabahın ilk huzmelerine dek koyu gözlerinden süzülen yaşları yanağına damlayarak ve sanki sen ağlıyormuşsun gibi bir iz bırakarak derinden... Tek bir gecen, tek bir kalbin, tek bir ömrün, bir tek ölümün olmamalıydı bu yüzden! Ne kadar da hasismiş / Cebinde akreple dolaşan şu hayat...

Uyu /

Üzülme /

Geçti /

Okşa /

Yağmur /

Burda /

Hadi git /

Git! Git ve sakın gelme! Uyu ve düşün. Düşünme! Bitti / Hepsi geçti / Umut / Umut? Var mı? Yarın varsa o da vardır? Peki yarına kaç kaldı? Kaç nefes daha alabilirsin sadece suyla beslenerek? Yağmurlar mı okşamalı saçlarının dibindeki yası? Hadi çıkart boynundaki yılgın sevdayı. At uzaklara / Çok uzaklara / Yok uzaklarda arama... Git! Yarını bekleme! Hemen şimdi. Git ve dönme / Yarına çok var / bilmezsin şimdi / O burda.

Kasım'06

 
Toplam blog
: 19
: 658
Kayıt tarihi
: 16.03.10
 
 

Oyun yazarı. Son oyunu "Yedi Peçeli" Devlet Tiyatroları tarafından incelenmekte. Diğer bütün yazı..