XV. Dünya Atletizm Şampiyonası'nın ardından

Çin'in başkenti Pekin'de devam eden 15. Dünya Atletizm Şampiyonası 30 Ağustos'ta sona erdi. Türkiye Milli Takımı, 12 sporcuyla katıldığı şampiyonada madalya  kazanamadı, iki 6'ncılık ve bir 7'ncilik sayesinde 207 ülke  arasında puan sıralamasında 41. oldu.

Tüm dünya, adını bile bilmediğiniz ülkeler bile nasıl bir santim uzağa atlarım, nasıl bir salise hızlı koşarım, nasıl bir milim daha yukarı zıplarım diye uğraşmış, çalışmış ve sporcularını dünya vitrinine göndermiş.

Atletizm bana göre sporun anasıdır. Bazı yardımcı materyaller (çekiç, sırık, disk hariç) hariç insanın kendisi ile bitiş çizgisi, çıta yüksekliği, atabileceği uzaklık arasında bir rakip yoktur. Rakiplerle yarışırsın ama aslında kendinle yarışırsın. Eğer sen koşabilirsen, atabilirsen, zıplayabilirsen yani başarabilirsen kimse seni engelleyemez. Bu yüzden belki de sporların en adilidir. Koşarsın, atlarsın, zıplarsın ve atarsın, hiçbir hakem seni engelleyemez. Kulvarına kimse giremez. Çekici, diski, ciriti atarken kimse elini tutamaz.

Son günlerde doping skandalı ile çalkalanan Türk Atletizmi,  tüm dünyanın merakla beklediği şampiyonaya şu sporcular ile katıldı:

Kadınlar : Kıvılcım Kaya Salman (Çekiç Atma), Özlem Kaya-Tuğba Güvenç (3000 m. Engel), Sultan Haydan (Maraton)

Erkeklerde : Yasmani Copello Escobar (400 m. Engel), Eşref Apak (Çekiç Atma), Halil Akkaş (3000 m. Engel), Ramil Guliyev (200 m.) Jak Ali Harvey (100 m.), Bekir Karayel (Maraton), İlham Tanui Özbilen (1500 m.) ve Ali Kaya (5000 m.-10000 m.)

Gördüğünüz gibi, şampiyonada mücadele eden 12 Türk! atletten yarısı devşirme:

Erkeklerde; Yasmani Copello Escobar (Küba), Ramil Guliyev (Azerbaycan), Jak Ali Harvey (Jamaika),  İlham Tanui Özbilen (Keiyo District), Ali Kaya (Kenya), kadınlarda ise Sultan Haydar (Etiopya). Sonuç mu? Sonuç: bir 6'ncılık ile bir 7'ncilik.

Dopingsiz vitrine çıkarabildiğimiz bir tek vatan evladı yok. Türkiye adına koştuğunu sadece formasından anlayabildiğiniz tipler ülkemin adına koşuyorlar. Bir halt becerebilseler bari, hepsi fasa fiso. Kafatasçı milliyetçilik falan yapmıyorum. Sadece durum tespiti yapıyorum. Bolt'u Türkiye adına koştur ben de selam durayım. Elvan Abeleysse var ya, diyeceksin, doğru vardı. Bu şampiyonada o da yok. Çünkü uluslararası Atletizm Federasyonu doping şüphesinden dolayı tedbir kararı vermiş ve koşmasını yasaklamış. Yani Elvan hanım da çoktan bize benzemiş. Eee ne demişler, 'üzüm üzüme baka baka…'  Biliyorsunuz en son, Olimpiyat Şampiyonu Aslı Çakır Alptekin ile rezil olduk. Adını spor tesislerine vermiştik, şimdilerde tabelalar sökülüyor. Dopingden 8 yıl men cezası aldı.

Son gün kadınlar ve erkeklerde 4x400 bayrak yarışları vardı. Gerçekten muhteşemdi. Mücadele, sevinç, üzüntü ve çalışmanın karşılığında gelen başarı. İzlemeye doyulmazdı. Erkeklerde ABD birinci, Trinidad Tobaco ikinci, Büyük Britanya üçüncü oldu. Kadınlarda ise sıralama Jamaica, ABD ve Büyük Britanya şeklinde oldu.

80 milyonluk ülke olduk, yirmi tane genç yetiştirip dünya vitrinine çıkaramıyoruz. Yazık bu ülkenin gençlerine. Ya bir hiç uğruna ölüyorlar, ya da işsiz güçsüz kahve köşelerinde pinekleyip iddia oynuyorlar. Saraylara harcadığımız paralarla ne atletler yetişir halbuki. Gerçekten çok mu zor, hiç sanmıyorum. Bu iş para meselesi veya gelişmişlik meselesi mi? Bence o da değil. Para meselesi olsa, Kenya Atletizm Milli Takımı, 15. Dünya Atletizm Şampiyonası'nı madalya tablosunun zirvesinde tamamlamazdı. 

Son gün, erkekler 1500 metrede Asbel Kiprop ile bir altın madalya daha kazanan  Kenya, şampiyona sonunda 7 altın, 6 gümüş ve 3 bronz madalyayla takım  sıralamasının zirvesinde yer aldı. Şampiyonayı, kadınlar 4x400 metrede elde ettikleri şampiyonlukla kapatan  Jamaika, 7 altın, 2 gümüş ve 3 bronz madalyayla Kenya'yı takip etti. 

Sen kadının saçının teliyle, eteğinin boyu ile uğraşıp, ülkeni koltuk uğruna ateşe atarsan, zeki, çevik ve ahlaklı gençler yetiştirmek yerine kindar nesil yetiştirmek için uğraşacağım dersen, elin Kenyalısı, Jamaikalısı da işte böyle sana toz yutturur. Sen de onların artıklarını Türk yapıp koşturur, belki bir madalya gelir diye bekler durursun.

İZMİR, 01 Eylül 2015.