Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '11

 
Kategori
Eğitim
 

Ya başaramazsam! (1)

Ya başaramazsam! (1)
 

SEN İSTERSEN DÜNYAYI ELLERİNDE TAŞIRSIN


Psikolojide davranışçılara göre kişide öğrenme: Yaşantıları yoluyla bireyin istendik davranış değişikliği oluşturma süreci olarak tanımlanır. Eğitimde hedeflenen bireyde uzun vadede olumlu davranışlar sergileme, olumsuz davranışları terk etme, empati kurma, farklı düşünenlere saygı duyma, farkındalığının farkına varma, öğrenmenin ne büyük erdem olduğunu, insanların bir diğerinden ancak öğrendikleri ve bilgisiyle farklılaşabileceğini kazandırmaktır.

Okula yeni başlayan bir çocuk, hayatı şekillerden ve ağızdan çıkan sözlerden ibaret olarak algılar. İlk yarı yılda harflerin, kelimelerin, cümlelerin sihirli gücüyle tanışarak bir anda okuyan –yazan bir insan olurlar sevimli tomurcuklar. Sevgiyle kanat çırparlar binbir bilgiye uçmaya yeni başlayan bir kuş gibi. Sevdalanırlar kağıda, kaleme bülbülün güle sevdası gibi açıverirler yapraklarını her biri ayrı renk ve ayrı kokuda çiçekler gibi. İlk şiirler yazılır öğretmene ilk göz ağrısı gibi…

Onu diğer canlılardan ayıran düşünme ve kendini ifade etme kabiliyetini geliştirmede ilk adım okul, en etken kişi de hiç şüphesiz öğretmendir. Öğretmen, ilkokuldan üniversite bitimine kadar eğitimin her aşamasında vardır. Düşünün bir kez, birilerini okur-yazar yapmaktan daha yüce bir iş var mıdır? Onlara hayat boyunca unutamayacakları ve kullanacakları en önemli dersi verirler okul sürecinin ta başında ilk okuma-yazmayla.

Tüm bu süreçlerde öğretmen-okul yönetimi-aile üçlüsünün işbirliğine ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Eğitim ve öğrenme tek bir elden olmaz, olsa da ayağı kırık bir masa gibi denge sağlanamaz. Bu konuda evde anne-baba ikilisine aile içi sorumlulukları paylaşmada önemli iş düşer.

En temel ihtiyacımız kabul, sevgi ve birey olarak fark edilmektir. Çocuk ve gencin birey olarak kabul edilmesi, doğası gereği istediği sevgiyi bulması, fark edilmesi sadece not başarısına endeksli olursa sınavlarda da bir o kadar performans endişesi yaşar. “YA BAŞARAMAZSAM, ya daha önceki başarı çıtamı tutturamazsam, ya kuzenim Ali’yi geçemezsem…” endişesi öğrencinin sınavlarda başarısız olmasına yol açar.

Bu nedenle çocuğun not başarısının dışında, evde ve okulda notlardan çok öğrenme gayretine ve uğraşına değer verilerek öz güven sağlanmalıdır. Soru sormasını destekleme, dinleme, önemseme, birey olarak değer verme öğrencinin hem çalışma alışkanlığını geliştirmesine, hem öğrenme merakına yatırım yaparak “YA BAŞARAMAZSAM” kaygısını azaltmasına yardımcı oluruz.

Öğretmenlerin sıkça karşılaştığı “Tek isteğimiz dersini çalışmasıdır.” söylemidir. Verimli ders çalışma alışkanlığı kazanmamış olan çocukları için veliler tarafından söylenen. Oysa sorumluluk taşıma bir tek ders çalışmayla olmaz. Özellikle erkek çocuk yetiştiren anneler, onlardan evin içinde hiçbir sorumluluk beklememe, her şeyi önüne hazır koyma, ilerleyen yıllarda bile ödevlerini bitirmesinde gereğinden fazla yardımcı olma, kayırma gibi bir hataya düşmeyle çocuk sadece derslerine karşı değil genel anlamda kişiliğinin edilgen kalmasına bilmeden neden olur. Her yakınmalarında “Ondan tek isteğimiz ders çalışmasıdır.” der dururlar.

Diğer bir söylem “İsterse yapar!” söylemidir. Hem öğretmenler, hem anne-baba tarafından iyi niyetle sıkça söylenilen bu söz. Çocuk neden istemesin ki? Bu sözü söylerken onunda başarılı her çocuk gibi iyi sınav sonucunu, güzel karneyi, takdir ve teşekkürü anne ve babasına göstermek için istek kapısını kapattığımızı , çocuk için kaos ortamı yaratan “ YA BAŞARAMAZSAM”dan kaçış için kapı araladığımızı unutmayalım. “İSTERSEN YAPARSIN!” sözü tıpkı bir yerden çıkmak isteyeni çıkış kapısına yönlendirmeye benzer. Anne-baba hatta öğretmen bunu söylerken ”Sen zeki bir çocuksun, bunu gözlerinden okuyorum, yeterince de akıllı olduğunu düşünüyorum ama aklını kullanmak istemiyorsun, çok yaramazsın. Bu nedenle başarısızsın. “ demek ister. Çocuk BAŞARISIZ VE YARAMAZ damgasını en sevdiği kişiler tarafından yer. Bu çocuk için bir yıkımdır. Bilinç altında şöyle düşünür: “Başarısız olmak beni çok korkutuyor. Öğretmenim, annem, babam başarısız ve yaramaz olduğumu söylüyorlar. Başaramazsam herkes ne düşünür?” Öfffff! En iyisi ÇALIŞMAYIP O RİSKİ HİÇ ALMAYAYIM.” der ve tüm kapıları kapar.

Birsen İNAL 23.12.2011

 
Toplam blog
: 124
: 393
Kayıt tarihi
: 01.04.11
 
 

Diyarbakır’da doğdu, tam bir Diyarbakırlı olarak büyüdü. İlk okulu İsmet Paşa İlkokulu’nda, orta ..