Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Ya Bedri Baykam ölseydi!

Ya Bedri Baykam ölseydi!
 

Şu işe bakın, ressamlar oturmuşlar, Kars’taki “İnsanlık Anıtı” heykelinin yıkılması meselesini konuşuyorlar. Aslında bir açık oturum yapılıyor. Toplantı bitince dinleyicilerden biri gelip, Bedri Baykam’ı ve Asistanını bıçaklıyor… Ve onu izleyen olaylar var. 

Bunlar Türkiye’gibi bir ülkede utanacak olaylar ama durmadan oluyor… Neler bunlar : 

1. Önce yapılmasına karar verilen, kabulü yapılan, inşa edip dikilen heykeli, Başbakan görünce tepesi atıyor, bu ucube’yi yıkın, diyor… Ve yıkılmasına karar veriliyor . Ekipler yıkmaya geliyorlar… Ve çocuklar heykelin önünde heykeli korumak istiyorlar, gelen ekiplere taş atıyorlar…Heykeli korumaya çalışıyorlar. Heykeli kimler koruyor! İşe bak.. Ört ki ölem… 

2.Toplantı bittikten sonra bir adam geliyor hem Bedri Baykam’ı hem de onun asistanı olan kadını bıçaklıyor. 

3.Bedri Baykam bıçaklandıktan sonra , geçen arabalara feryat figan ediyor. “Bıçaklandım… beni alın… Hastaneye götürün…” diye durmadan bağırıyor… Fakat önünden bir sürü araba onu gördükleri halde, almadan geçip gidiyorlar… Sonunda yine bir taksi durup alıyor… 

4. Bıçaklayan adam yakalanıyor. İlk açıklaması, “bir ilanda bir armuda kilot giydirmişti, beğenmedim… ondan bıçakladım ?” oluyor… 

5. Ertesi günkü gazetelerde adamın mecnun, deli olduğu belirtiliyor… 

6. En sonunda işçiler tekbir getirerek heykelin başını kesiyorlar.. 

Bu olayın her aşaması medeni bir insanı yerinden hoplatacak garipliklerle doludur. Tamamiyle “Absürd”… ama Türkiye’de olduğu için hiç mi hiç garipsenmez… Çünkü Türkiye’de her şey mümkündür. Hatta sizin fikirlerinizi beğenmeyen bir insanın sizi bıçaklaması bile… 

Ama bir şey bellidir. Bedri Baykam rahmetli babası Suphi Baykam gibi, Cumhuriyet Halk Partisine içten bağlıdır. Onun ilkelerini benimsemiştir. CHP’nin ilkelerini en iyi savunun partililerden biridir. İnandığı yolda hiç de geri durmaz. Bu bakımdan olayın boyutları Demokrasi’nin bu ülkede yaşayıp yaşamayacağı derinliğinde incelenmelidir. 

Sen sanatçıları sustur. Fazıl Say konuşmasın ; Bedri Baykam sussun… Dostluk heykelinin heykeltıraşı Mehmet Aksoy’un heykeli yıkılsın… 

Taliban’da aynı şeyleri yapıyor.. Önüne gelen yerlerdeki heykelleri bombalayıp , yok ediyorlar… Onlardan farkımız ne? 

Ona yasak, buna günah, bu ucube… Vay anam vay… Bu kafayla mı AB’ye katılacağız. Aslında AB’ye katılmayı da kimse istemiyor ya… Orada da bir oyun sürüp gidiyor… “Onlar almıyorlar…” diyorlar… Niye alsınlar? Sen heykel yıkan bir ülkesin… Sanatçılar bıçaklanıyor… Çok konuşanlar kurşunlanıyor…
Biz bilimi süs olarak kabul ettiğimiz , sanatı yok saydığımız sürece bu ülkede bir yabancı gibi yaşarız… Çünkü sağa bakın, sola bakın … Asırlar öncesinden yapılmış sanat eserleri bize bakıyor. Adıyaman-Nemrut’un güzel heykelleri galiba halimize gülüyorlar… 

Aslında, antik çağlardan kalma o kadar çok heykelimiz var ki… Müzelerimiz dolup taşıyor… Ama bazıları gizlice buldukları eserleri taş niyetine dış ülkelere satıyorlar. Veya hediye ediyorlar… 

Örneğin, Bergama Zeus-Athena Sunağı. çok cüzi bir fiyata padişah fermanıyla Almanya'ya satıldığını unutmamalıyız. Yine padişah tarafından yabancı bir ülkeye hediye edilen eserler var, Miletos Güney Agora Kapısı gibi. Osmanlı devletinden kazı izni alarak, eksik/yalan bildirimle kaçırılan eserler de çok sayıda, Ephesos Artemisionu'na ait mimarlık ve heykeltıraşlık eserleri, Schliemann'ın Troia'dan götürdüğü "Priamos'un Hazinesi"... 

İhmal mi, görgüsüzlük mü, bilgisizlik mi… Bazı insanlar bu ülkenin taşını toprağını, eserlerini, heykellerini satmak istiyorlar… Bazıları da yok etmek.. 

Sanat eserinin kıymeti ne ki , sanat adamının kıymeti olsun… Şimdi Bergama’nın dünyaca ünlü Zeus-Athena Sunağı’nı Berlin Pergamon Müzesi’nde seyredebiliyoruz… Ne acı… 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..