- Kategori
- Güncel
Ya devlet başa ya kuzgun leşe
Ortada duran bir felaket var ama devletin organizasyonu yok. Sivil toplum örgütlerinin reaksiyonu hemen sonuç yaratmaya başlarken, devlet kurumlarının hantal yapısı, bürokrasinin ağır tepkisi acıya öfke eklenmesine neden oluyor. Devlet kurumlarının yetersizliğinin yarattığı sonuçların çözümlenmesi çabası yerine ise sorumluluğuna sahip çıkmadan başkalarını suçlamak kolaycılığı, gereksiz polemiklerle can sıkmaya, insanı ümitsizliğe sokmaya devam ediyor.
Devlet denilen, üzerinde bulunduğu toprakların kılcal damarlarına kadar sinmiş ve o topraklar üzerinde yaşayanlara hizmet etmesi beklenen organizasyon, varlık nedenini unutmuş siyasilerin hamasetleriyle günü kurtarmaya çalışıyor. “Yardım her yere ulaştı”, “ulaştırılmadı” tartışmasının sonucu, tespit edilen aksaklıkları gidermek için yol bulmak yerine; “yalan söylüyorlar”, “söylemiyoruz” noktasına geliyor. Bu topraklarda yaşayan her vatandaşın yaşam güvenliğinden sorumlu olanların eksikliklerinin söylenmesi, hatayı giderme çabası doğuracağına sinirlerin gerilip “ben mükemmelim siz tersten bakıyorsunuz” savunuculuğuna dönüşüyor.
Bu tablo karşısında basına düşen de; organizasyon eksikliği sonucu yaşanan yağmalama sahnelerini yayınlayıp, Japonların deprem esnasında yaptıkları yardım organizasyonları görüntüsü eşliğinde “biz adam olmayız” söylemini zihinlerde pekiştirmek oluyor. Sorun elbette zihniyet sorunu ancak, organizasyon eksikliğini yaratan sistemin sorgulanması ilk önceliktir. Yoksa var oluşu tehlikeye girmiş insanların var oluşlarını sürdürme çabası her durumda, her yolla gerçekleşecektir.
Doğada boşluğa yer yoktur. Ortaya çıkan boşluk iradi olarak doldurulmazsa doğal dinamiklerle doldurulur. Devlet organizasyonunu sağlayıp işin içinde hakkıyla yer almazsa, bu hizmeti bekleyenlerin onu kıyasıya eleştirme hakkı vardır. Devlet yöneticilerin bu noktadaki pozisyonu polemiğe girmek yerine hatasını düzeltip doğrusunu yapmaya çalışmaktır. Bir de medeniyetin başlangıcı olan yazıyı kullanıp, yaşanılanları kayda alarak benzer olayların tekrarında aynı hataya düşmemek için organizasyonun her noktasına gerekli talimatları ulaştırmak ve uygulamasını kontrol etmek olmalıdır. Yoksa bir atasözümüzde ifade edildiği gibi “ya devlet başa, ya kuzgun leşe”