Ya FETO ya NATO...

Norveç'te ortaya çıkan NATO skandalından sonra, Türkiye böyle bir alçaklığı bir kaç özür cızırla geçiştirmemelidir... Hatta bunu bir fırsata dönüştürmelidir. Nasıl mı?

Satranç oyununda rakibiniz(düşmanınız) sizden bir taş istediğinde, eğer sıradan oyuncuysanız hemen taşınızı kaçırmaya bakarsınız, ancak iyi oyuncaysanız, rakibin hamlesine siz de taş isteyerek karşılık verirsiniz...

Adam sizden "FİL" mi istiyor... Tamam, dersiniz ve siz de onun "VEZİR"ine yüklenirsiniz... Rakip bu durumda ne yapacak; elbette "VEZİR"ni, file değişmeyecek...Belki de bu yüzden "KALE" sini kaybedecek...

Şimdi NATO, içindeki FETÖ'nün eliyle Türkiye'yi hedefe koyduğunu göstermiş oldu... Zaten, Türkiye'yi yıkmaya yönelik alçak FETÖ girişiminin NATO'nun planı olduğunu en safımız bile anlamıştı...

Türkiye, bugün ne yapmalı?

Madem, NATO, Devletimizin kurucu lideri Atatürk'ü ve bugün bu devleti bağımsız yapmak için en çetin mücadeleyi veren mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefe koymuştur, bunu özürle kurtarmasına izin verilmemelidir.

Türkiye'nin NATO (Amerika)' ya  söyleyeceği şudur: Ya FETO  ya NATO...

Eğer, Türkiyenin NATO içerisinde kalmasını istiyorsanız FETO'yu bize vereceksiniz... Biz de sizi yeniden "müttefik" sayacağız!!

Değilse, Türkiye NATO'dan bağımsız olarak yoluna devam edecektir...

Aslında İngilizlerin meşhur "Demir Leydi"si Bayan Teacher,  Sovyetler çöktükten sonra, NATO'nun yeni düşmanının İslam olduğunu açıkça söylemişti...

Türkiye'yi idare edenler o zaman kendilerini "İslam" saymadıkları için, bunun ucunun bize dokunacağını düşünmediler ya da düşünemediler ya da düşünseler de bir şey yapacak güçleri yoktu...

Ne yazık ki, geçmişin hatalarının bedellerini şimdi ödüyoruz... Devlette devamlılık esas olduğu için, geçmişte günü kurtarmak için yan gelip yatanların faturasını şimdi ödemek zorunda kalıyoruz.

Allaha hamdolsun ki, bugün Türkiye, NATO'ya; "FETO'yu vermezsn NATO'yu unuturum" diyebilecek güçtedir...

Ve demelidir!