Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '07

 
Kategori
Siyaset
 

Ya herro ya merro...

GÜNLERDİR yanıp tutuşuyorum...
Yüreğime düşen ateş sönmüyor bir türlü...
12 yiğidimizin şehit olduğu olay, aslında Türkiye’nin varlığına yönelik bir saldırı...
Sabırlar taştı, millet sokaklara döküldü.
"Yeter! Bitirin bu acıyı!" diye haykırdı insanlarımız...
İyi de, kim bitirecek?
Amerika’dan izin bekleyen bu kararsız iktidar mı?
Halkımız bilir; Gerçi azgın itle de,
azgın teröristle de uğraşmak zordur.
Ama zor da olsa bunun üstesinden gelmeliyiz.
Bunun için cesaret ve kararlılık gerekiyor.
Uzun sürse de sonunda biz bu belayı defedeceğiz.
Hepsini tepeleyeceğimiz kesin!
Türkiye bu serseriler tarafından
bölünemeyecek kadar güçlü bir ülkedir.
Amerika’nın uşağı olarak bize havlayıp duran
rezillerin lafına bakın:
"Ankara bizden PKK’nın elebaşılarını istiyor.
Biz, hiçbir Kürt’ü Türkiye’ye teslim etmeyiz.
Hatta bir Kürt kedisini bile..."
Bir zamanlar elimize ayağımıza kapanan, şimdi ise
Amerikalılara soytarılık eden bu küstahlara derslerini vermek gerek.
Nasıl olacak bu? Nasıl ders verilecek?
Elbette ki, sınır ötesi operasyonla...
Tezkere bunun için çıkarılmadı mı?
Sınır ötesi operasyon demek, aslında resmen savaştır.
Fakat, bunları göze almak zorundayız.
Aksi halde hep dayak yeriz!
Barış isteyen, savaşa hazır olmalıdır.
Savaşmasını bilmeyene barış yoktur, esaret vardır!
İçimizdeki bazı şerefsizler "Silahla bir şey kazanılmaz"
diye tutturuyor, bazıları da
"Sınır ötesi operasyonlarla ne zaman sonuç alındı ki?" diye geveliyor.
Eeee... Ne yapalım?
Teslim mi olalım?
Ülkemizi bırakıp başka diyarlara mı gidelim?
Savaşsa savaş. Onlar bunu göze alıyorsa, biz niye almayalım?
Türkiye neden aynı şeyi yapmasın?
İsrail’den daha mı güçsüzüz?
Hayır! Bunun sebebi hep Amerikan güdümündeki politikalardır.
Göbeğimizden bağlıyız çünkü... Borçluyuz...
Hem de dünyanın en borçlu ülkelerinden biriyiz.
Kendi kendimize yetmiyor, üretemiyor, borçla yaşıyoruz.
5 yıllık AK Parti döneminde borçlarımız, Cumhuriyet tarihindeki tüm borçlarımızın iki katına çıktı.PKK terörü gibi, borçlar da böyle gitmez!
Borçlu olanın rengi sararır, boynu bükük, başı eğik olur.
Kişiliksiz ve kötü politikalar ülkemizi ne yazık ki bu hale getirdi.
Amerika’nın Türkiye üzerindeki askeri ve ekonomik
kontrolü sürdükçe bağımsız hareket etmemiz zor.
Bu yüzden Başbakan Erdoğan "Amerika’ya gittiğimde
(5 Kasım Pazartesi günü)
Başkan Bush ile PKK terörünü konuşacağım" diyor.
"Konuş , konuş bizleri oyala"
Yani, TBMM’nin yetki vermesi, sınır ötesi operasyon
için tezkere alınması yeterli değil.
Başkan Bush’un icazeti (izni, onayı) gerekiyor!
Daha önce gitti, konuştu kaç kez... Bir sonuç alabildi mi?
Tayyip Erdoğan Bey ne yazık ki yanılgı içinde.
Bizi vuran silahları bile PKK’ya Amerika veriyor.
Ondan başka ne beklenir ki?

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..