Ya korkularımız gerçek olursa

Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi kısa olmasına rağmen birçok darbe yaşadı. İktidarlar gerek seçim ile gerek darbelerle el değiştirdi.
Muhalif iken demokrasi havarisi kesilen DP iktidara kendini alıştırınca özgürlükleri rafa kaldırarak baskıcı bir yönetim biçimini, basına ve aydınlara baskı uygulamayı seçti..
Yakın tarihimizin tek özgürlükçü müdahalesi DP iktidarına karşı yapıldı.

1961 Anayasası hak ve özgürlükler adına kattığı olumluluklar ile tarihteki yerini aldı.

Bu gün sebebi ne olursa olsun gerçekten bağımsız ve eleştirel bakış açısı ile baktığımızda medyaya belirli grupların hakim olduğunu görüyoruz; basın özgürlüğünün önünde bu durum bir engelmiş gibi gözüküyor.

Nedenine gelince.. İktidarı eleştiren medya grubuna ekonomik yaptırımlar bir şekilde uygulanarak sesleri kısılmaya çalışıldığında ne olacağını kestirmek zor görünüyor.

Medyanın bir bölümünün yine TMSF tarafından el değiştirmesi önümüzdeki seçim süreci göz önüne alındığında düşündürücü.

Güdümlü anketler ve onları yayınlayarak halkın gözüne pembe gözlükler takmaya medya gerekli iktidarlar için.

Bağımsız gazeteci, bağımsız gazete olmak için ekonomik olarak güçlü olmak gerekli. Şimdi bir şekilde baskılar okuduğumuz ve yazdığımız gazetelere yönelirse gögüsleyebilecek bir güç ile duracaklarından şüphem yok ancak dünya tarihi olumsuz örneklerle dolu.

Korkularımızın gerçek olmaması dileğiyle..