Ya Yaparsak?

Vizyona olaylı bir giriş yapamasa da son haftaların en çok tartışılan filmi Devrim Arabaları. Film, bir zamanların sanayi hamlesi yaparak Avrupa Toplumları arasında sivrilmeyi hedefleyen Türkiye'sini ve bu uğurda üretilmek istenen yüzde yüz Türk arabası Devrim'in hikayesini konu alıyor. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'İn emriyle yirmiüç mühendisten oluşan bir proje grubu oluşturuluyor ve arabanın çiziminden en ufak parçalarına kadar o zamanın Türkiye'sine uygun bir model yaratılıyor. Tabi her devirde olduğu gibi o dönemde de "dahili ve harici bedhahlarımız" var ve yerli malı bir arabanın yaratılması bazılarının kanına dokunuyor. Filmdeki karakterlerden birinin söylediği gibi "zaten adı Devrim olan bir arabanın yollarda gezmesine izin vermezlerdi".

Yönetmen Tolga Örnek'i birçoğumuz titiz belgeselleriyle tanıyoruz (bkz. Hititler). İlk kurgu denemesinde de son derece başarılı bir çizgi yakalayan yönetmenin iki senelik araştırması filme hak ettiği gerçekçiliği vermiş. Özellikle karakterler çok canlı, replikleri çok etkileyici ve altmışların tüm duygusallığını yansıtıyor. Devrim Arabaları Türkiye'de sinema alanında da ilklere imza atan bir film. Öyle ki film için o kadar fazla kostüm hazırlanmış ki birçok yerli dizi kostümlerden yararlanmak için filmin bitmesini beklemek zorunda kalmış. Çekimlerde toplam yüzonbeş kişi çalışmış ve kullanılan Tungsten ışıklar sayesinde gece-gündüz bağımlılığı ortadan kalkmış. Bu da günlük onaltı saat gibi bir çalışma süresi yaratmış cast ekibine. Filmin çekimleri HD teknolojisiyle yapılmış ve ilk defa görüntüler direk bilgisayara kaydedilerek anında kurgu işlemi gerçekleştirilmiş. Bu da büyük ölçüde zaman tasarrufu sağlamış.

Devrim ismi belki zamanın çalkantılı Türkiye'si için fazla iddialıydı ama son kalan Devrim Arabası'nı Eskişehir'de görenler belki de filmdeki mühendislerin dokunaklı sözlerini işitir ve toplu iğne bile üretemediğimiz güzel ülkemde tamamen yerli bir araba yapma fikrine inanırlar. Nitekim altmışların Türkiye'sindeki mühendis şöyle diyordu "bu günleri hayatımın sonuna kadar gururla anacağım".