Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '14

 
Kategori
Öykü
 

Yabancı

Yabancı
 

 
Soğuk bir kış günü; hava ayaz mı ayaz..Kendimi daha iyi dinlemek adına,vaktin oldukça ilerlediği  şu saatte,  kimsenin olmadığını bildiğim bu şehir sokaklarında kendimle sohbet ederek yürümek istedim.Askıda ki mantomu alıp, şapkamı taktım.Aynada ki bene  baktım o an.Zamanın şarap tadında dövdüğü üzüm tanesi gibiydim.Uzun bir aradan sonra ilk defa kendime bu denli farklı bakıyordum.Görünenin ve ardında ki beni tüm duruluğu ile görme ihtiyacından doğuyordu bu tavrım.Gözlerimde ki hüzün ve dudağıma yerleşen o gülüş değişmeyenimdi.Daha fazla oyalanmadan çıksam iyi olacak sanırım.
 
Çocukluğumu hatırladım bir an; heybetli dağları ile doğduğum şehri özledim.Öyle bir şehir ki gördüğüm dağın ardında neyin var olduğu merakını duyardım.Dağların ardından doğan güneşin rengi ile gece vakti dağların doruklarına ışık olan ay beni sessiz uzun yolculuklara çağırırdı. Çocukluğuma gittiğim o anda bulmak istediğim cevaplar vardı. Hava oldukça soğuktu eldivenlerimi takmayı unutmuştum.Ellerimi cebime sıkıca gömdüm.Keskin bir soğuk ile beraber esen rüzgarın yüzüme çarptığı o anlarda yürümeye devam ettim.Sessizdi her yer, rüzgarın sesinden başka.Ne kadar yürüdüğümün farkında değildim.Düşünceler beynimden hızlıca geçip gidiyordu. Zihnimle o kadar meşguldüm ki karşı banka kurulmuş adamı çok geç fark ettim.Başında ki kasketi, üzerinde ki ceket giyilmekten yıpranmış, rengi atmıştı. Ayakkabıları bir beden büyük,burun kısmı giyilmekten kalkmış. Sırtında ki kamburu ve ayaklarını birbirine dolamış haliyle yüreğimden ve zihnimden akıp geçen yılların düşüncelerine ayna olmuştu. Hayat herkese farklı bir resim çizerdi. Onun resminde kendime bir yer bulabilir miyim bilmiyorum. Her insan kendi yalnızlığını yaratırdı.Onun yalnızlığına sokulup  sebeplerini bilmek istedim.Yılların tortusu yüzünde ki çizgilerle kendini gösteriyordu.Elleri soğuktan kurumuş ve çatlamış.Ürkek adımlarla adama doğru yürümeye başladım.Yanına yaklaştığım o an konuşamadığımı hatırlıyorum.Gözlerine baktığım o an hüznünü gördüm.Kadere takılı hayatlara- askıda bekletilmiş yarım kalmış hayatlara- ne demeli.Konuşabilmek için bir hayli zorluyorum kendimi.Şöyle söylediğimi hatırlıyorum. Merhaba, bugün burada tek başınıza oturmak için hava biraz soğuk değil mi sizce de? Uzun uzun yüzüme bakıyor,devam eden sessizlik ürkütse de ayrılmadan bekliyorum. Hafif toparlanıp yanına oturmam için işaret ediyor. Sonra da bu havada seni dışarı atan duygu ne ise beni de buraya getiren duygu aynı şey olabilir mi? Duyduğum ifadenin şaşkınlığı karşısında büyüyen gözlerimle; başımı önüme doğru hafifçe sallıyorum. Haklı olabilirsiniz diyorum. Beni affedin sizi kendimden farklı gördüğüm için. İnsanız işte kendimizden başka hikayelerin hep farklı olduğunu düşünürüz fakat sebep olan duygular aynıdır,çok haklısınız. Sonrasında sadece susuyorum;söyleyeceği her söz beni daha fazla sarsacak biliyorum.Tavırlarımı anlamış olacak ki şöyle diyor: duyabileceklerinden hiçbir zaman korkmamalısın. Gerçekliğin sana söylendiği her an yeniden yaratılacaksın. Gerçekler cesaretini kıracakmış gibi görünse de uzun vadede yavaş fakat emin adımlarla yol alabilirsin. Hayallerin var olacak elbet;onlara sarılmalısın. Benim de hayallerim oldu. Sadece hayallerimde ısındığımı hissederdim. Hayat çok soğuk ve yalnızdı oysa hayallerimde sadece ben vardım ve ben istediğim şekilde hayallerimle oynayabilirdim.Hayallerinde kaybolmaktan korkmamalısın. Şu an hiçliğimi yaşıyorum; ruhumun buna ihtiyacı var.Zaman oldu zengin fakat her daim yalnız bir adam oldum.Şu an buradayım fakat yarını bilemiyorum.İster zengin ister fakir ol hiç fark etmez sadece ruhunun hakimi olmayı unutma.Ruhun yoluna ışık,kalbine sıcaklık getirecek.Bütün kelimeler beynimde çarpışıyordu.Duyduğum ifadelerin şaşkınlığını yaşıyordum.Beni ayna yapmış cesurca bana gösteriyordu.Ne kadar hazır olduğum konusunda tereddüt yaşarken;hiçbir şeyin zamansız olmadığını düşündüm.Her şey tam olmayı bekler ve o an şu an...Kalbim daha hızlı çarpmaya başladı,gözlerim buğulandı o an hızlıca kalktım yerimden ardıma bakmadan uzaklaştım.
 
Yabancı adama yürekten teşekkürlerimi sundum sessizce...Biliyordum yolum uzun.Bu yolda çok fazla hayallerim var.Gülümsedim hayata yeniden...
 
Toplam blog
: 42
: 263
Kayıt tarihi
: 29.09.14
 
 

Eczacılık mesleğimin yanında Edebiyatın da olmasını istedim çünkü çok sevdim. Yazma eylemi; hayalle..