Yağdır Mevlam Su

İzmir’de günlerdir sular kesiliyor hem de ne kesilme, öyle böyle değil. Sular gece yarısı geliyor, sabah uyandığımızda bir bakıyoruz sular yine yok. Su yerine çeşmeden TISSS sesleri geliyor. Pazar gününden itibaren kesinti devam ediyor. Gün boyu ellerimizi yıkamaya su bulamıyoruz. İçme suyu satın almasak mikroptan kırılacağız!

Kesintinin nedeni; arsenik değerleri yüksek bulunan Sarıkız ve Göksu kaynaklarının kullanımdan çıkarılmasıyla yükü iyice artan Tahtalı Barajı da iflas etmesiymiş.

Hani sular arsenikli değildi, hani bir tehlike yoktu?

Bu güne kadar yemeklerimize arsenikli suyla mı yaptık ve içme suyunu çeşmeden kullananlar arsenikli su mu içtiler?

Ne yapılmaya çalışılıyor anlamıyorum ki, toplu katliam gibi bişey bu. Kesintiden sonra gece yarısı gelen suyu da bir görseniz... Su değil adeta çamur!

İçmekten vazgeçtim ne zaman çeşmelerimizden beyaz renkte ve tehlike içermeyen su akacak merak ediyorum!

Bu kesintiler ne zaman giderilecek o da belli değil... Bugün tam 5 gün oldu, şakası yok bu kesintiler devam ederse ciddi anlamda mikrobik hastalıklar ortaya çıkacak. İzmir’in sıcağını da göz önüne alacak olursak böyle bir facianın olması kaçınılmaz.

Felaket tellallığı yapıyor muşum gibi görünse de çok sağlıksız koşullarda yaşadığımız bir gerçek. Kalabalık evlerde ve küçük çocuk olan evlerde durumun vahameti iyice ortaya çıkıyor.

Başkan Aziz Kocaoğlu, “Su bir anda kesilip, bir anda hatta verilemiyor. Kente saniyede 7 bin litre su veriliyor. Geçiş süreci var. Yeni sistem bir anda oturmadı. Kısa sürede düzene girecektir” dedi. Kocaoğlu, dokuz saatin altında bir kesinti diliminin uygulanamayacağını da belirterek, “Suyun azaltılması, kesilmesi, yeniden verilmesi bir süreç alıyor. Bu yapılmazsa denge kurulamaz. Büyük bir sistem söz konusu olduğu için dokuz saatlik süreç normal” demiş.

Umarım mikroplar Kocaoğlu’nun bu açıklamasını anlayışla karşılarlar...