Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '09

 
Kategori
Güncel
 

Yağdır Mevlam taşları!

Yağdır Mevlam taşları!
 

HER ÇİÇEĞE BİN CANAVAR DÜŞÜYOR BU SANCILI ÜLKEDE...


Eğer bu ülkede 14 yaşındaki üvey kızına başkaları ile birlikte tecavüz edecek kadar sapıklar yaşıyorsa taşlar yağmalı…

Bu taşlar sadece sapıkların başına değil; ekranlardan her tür içsel bastırılmışlıkları
azdıracak seviyesizlikte görüntüleri hayatımıza katanların da üstüne yağmalı…

Namus kavramını çarpıtarak; namus kavramını töreydi; türbandı; haremlikti selamlıktı diye kaba saba biçimlerde yansıtarak dar kalıplara hapsedenlerin ; ve bu yasaklamalar sonucu ensest ilişkilere neden olanların üzerine yağmalı taşlar...

Belki o zaman çoktandır unuttuğumuz bir öz yargı dönemi başlar...

Ama umudum yok ne yazık ki! Böyle şeyler olmaz bu iklimlerde…

Şimdi o zavallı yavruyu taşa tutarlar ellerinden gelse…

Baba tecavüzüne uğrayıp, hayatının bu en ilkbaharında hem zihinsel hem
bedensel bir travma yaşayarak; yaşayan bir ölü haline gelen bu 14 yaşındaki KADINa atarlar kahrolası elleriyle taşları…

Çünkü zaten kadın nesline karşı ön yargı özürleri vardır;asıktır hep suratları;
kalkıktır o kalın kaşları...

Doğal gaz faciasında ölen genç bedenlere saldırırlar salyalı noktalama işaretleriyle. Hain soru işaretleri eklerler sözlerinin gizli imasına... Bir virgül ya da solucan gibi iki büklüm bilinç altlarında cinsellik hem amaç hem zehirli bir sancı gibi yaşar, Bu nedenle her taşın altında cinsellik izleri ararlar. O taşlar da yağmalı bunların üstlerine...

Oysa bilmezler ki sapıklık bir kapalı toplum yüz karasıdır…

Kim bilir kaç ev bu yüz karası ile yaşamakta ve gözyaşlarını içine akıtmaktadır…

Üstelik 15- 16 yaşındaki kızlarla nikah kıymanın da sapıklık olduğunu bilmez bu
gul yabaniler...

Nikahın maskelediği tecavüzlere sahne olur o ahlaklı, aynı yastıklı kuyu karanlığındaki haneler...

Meydana gelen bu son olay bir dram değil bir trajedidir…

Hiç kapanmamış bir yaranın dağlanmasıyla oluşan bir eski acıdır…

Bu toplumun geldiği karma karışık düşünce kaoslarından fışkıran insanlık utancıdır

Bu geleceğe giden sağlıklı nesiller yetiştirmesi gereken bir toplumun tüm değerlere, kültürlere ve hatta bilimlere bile kurduğu bir dar ağacıdır…

Baba tacizi; dayı tecavüzü; ağabey mıncıklaması… hepsinin temelinde fakirlik ve kültürsüzlük vardır…

Sanırlar ki fakir ahalinin nehir yatağını din yoluna AK- ıtırsak onların cinsellikleri
azalır…

Azalmaz beyler azalmaz; olsa olsa azar; gelir, işte böyle evdeki yavrucaklara dayanır…

Dahası ne kapkara bir cehalettir ki 14 yaşındaki çocuğun anası yavrusunun
yaşadığı bu en vahşi saldırıdan ancak hastanede haberdar olur…

Drakula baba kim bilir nerelerde kaybolur?

Kadın kısmına daima potansiyel ahlaksız gözüyle bakan erkek türler şimdi
bıyıklarını burarak homurdanır bir de…

“Canım dişi kedi kuyruk sallamasa erkek kedi ardından gitmez…”

Bu kural kediler için geçerlidir a salamura beyinler; insanlar için hiç de uygun düşmez…

14 yaşında bir çocuğun kuyruğu yoktur ama ona saldıran ayının kuyruğu vardır iş insanlara gelince…

Biz hala töre cinayetlerine namus ismini takalım; ben bu cinayetlerin temelindeki
ensest aşkların çoktan farkındayım…

Bu rezalet ortaya çıkmasa; o yavrucak birkaç sene sonra yaşıtı bir delikanlıya
kaçsa; kim cinayet işler dersiniz namus paravanası ve palavrası ardında...

Belki de bir bebek doğuracak o çocuk şimdi…

Bebekle oynama yaşında hem de…

Bir çocuk ölecek şimdi…

Erken ulaşılan bir kadınlığın lanetli gövdesinde…

Taşların yağmasına gerek var mı bilmem…

Bütün vicdanlar; bütün duygular taş olmuş bile…

 
Toplam blog
: 94
: 608
Kayıt tarihi
: 04.10.06
 
 

1950'lerden sonra doğan her dünya insanı gibi, ardında pek çok takıntıyla gelen geçmiş zamanı, bilim..