Yağmur var buralarda...

Hava kapalı...

Soğuk...

Bulutlanıyor gökyüzü gittikçe...

Kalmadı artık yalancı bahar havası...

Kış gelmiş...

Üşümeye başlayınca anladım...

Erkenden ortalık kararsa da havanın soğuğunu hissetmeden kış geldiğini anlamıyor insan.

Bu taraflarda öyle.

Başka yerlerde kış yarılamışken buralarda nispeten ılık oluyor havalar.

...

Gökyüzü karardı iyice...

Dükkanların ışıltılı vitrinleri yetmiyor havanın kasvetini silmeye...

Sokaklardaki çiçek buketleri de yetmiyor bulutları dağıtmaya...

Yağmur lazım...

Damla damla gökyüzünden süzülmesi lazım...

Havanın soğunu kırması lazım usul usul değdikçe toprağa...

Gözyaşı gibi aynı...

Ruhun düğümlenmiş kasvetini açmaz hani başka bir şey...

Göz pınarlarından süzülen yaşlarla akar gider hani ruhun ağırlığı...

Damla damla yaş aktıkça sıcağında erir hüzünler hani...

Islanan kirpiklerin gölgesinde berraklaşır bakışlar hani...

...

Yağmur lazım...

Yağmurla ıslanan ağaçlar lazım...

Caddelerde ferahlayan göğün birikintileri lazım...

Damlaların topraktan yükselen buğusu lazım...

Gözyaşı lazım...

Islanmış göz pınarları lazım...

Usul usul süzülen yaşlara karışan hüzün lazım...

Feraha ermek lazım...

Bulutlara da...

Toprağa da...

Ruhlara da...

Akan yaşlar lazım...