Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yağmur yüklü bulutlar oluruz düşünürken...

Yağmur yüklü bulutlar oluruz düşünürken...
 

Düşünmek…

Bunalmışken dertlerimizin kucağında, bazen şöyle bir gelip geçiveren serinletici, ferahlatıcı bir bahar yağmuru bırakır ruhumuza...

Bazen tam ümidimizi kesmişken bir şeylerin düzeleceğinden; kapkara bakarken hayata, yaşamımıza inen bir bereket oluverir yeni yeni ümitler filizlendiren..

Bazen de, tüm korunma çabamıza rağmen yıkıcı gücüyle indirip sağanağını, önüne kattığı her şeyi, her birikmişliği, her kazanımı sürükleyip yok eden olur! Bizi biz olmaktan çıkarır, enkaza dönüştürür tüm kontrol edilmezliğiyle.
Sadece kendimize verse bu zararı gene iyi! Yaşamımıza ne girmişse, kime dair ne güzellik varsa hepsini katar önüne ve sürükler götürür, bırakır yaşamımızın yamaçlarından aşağıya.

Hem kendi düşüncelerimiz hem de düşüncelerine değer verdiğimiz herkesin usundan kopup gelenler yapabilir bunu bize.
Yağmur yüklü bulut düşüncelerimizin dile getirilişindeki her kelime de bir yağmur damlası misali! Sıkılmışken bazı dertlerden, içinden çıkılmaz sorunların kucağında hissederken... Bir anda öylesine güzel şeyler düşünürken veya duyarken yakalarız ki kendimizi; yumuşacık iniverir bahar yağmurunun damlaları usul usul. Her düşünce damlasında biraz daha ferahlar, biraz daha serinler ruhumuz yakıcı sorunların karşısında. Bir tazelik aşılanır aklımıza ve her şeyin üstesinden gelebilecek güce yakın hissederiz kendimizi, tazeleniverir ruhumuz mis gibi yayılan toprak kokusuyla beraber.
Kendimiz düşünüyor da olsak, bizim adımıza fikir yürüten bir dostun düşünceleri olsa da bunlar, daha önce bizim aklımıza gelmemiş olan, fark etmez! Aynı ferahlatıcı etkiyle dolar içimiz.



Kimi zaman, bir şeyler düşünürüz de eksik kalır aklımızdakiler. Başkaca fikirler eklemek ihtiyacı hissederiz üzerine. Daha da beslemek, geliştirmek, dal budak salmasını sağlamak ve hatta hasadını almak isteriz böylesi düşüncelerin. İşte böylesi durumlarda, beklediğimiz etkiyi yapacak bereketli bir yağmur gibi iner ardından gelmesi gereken 'düşünce üstüne düşünceler'. Damla damla inerken, sicim gibi bırakmaya başlar bereketini ruhumuzun verimli toprağına. Gelişir aklımıza tohum misali daha önceden serpiştirmiş olduklarımız. Yeni yağanların bereketiyle beslenir, filizlenir, boy atar ve meyvesini toplar, hasadını alırız gün be gün, yıl be yıl!

Ama bazen de kapkaranlık bulutlarla kaplanır zihnimiz! Ruhumuzun tüm olumsuz elektriğiyle yüklenip dolar düşüncelerimiz. Şimşekler çakar ardı ardına, yıldırımlar iner ruhumuza! Homurdanmaya başlarız gök gürültüleri misali. Başlayıverir deli sağanağı düşüncelerin. Kontrolü mümkün olmayan bir güçle bırakmaya başlar damlalarını. Her biri taş misali sert ve yıkıcı, her biri taş misali ağır…

Yağar… Yağar… Yağar…

Hiç durmaksızın iner yıkıcı damlalar ruhumuza bir bir!

Önüne kattığını sürükleyen azgın bir sele dönüşür! Bulanır içimizin suları, çamurlara karar. Hatta içimizde patlayan kanalizasyon sisteminin pis suları karışır bu sele, zehirlenir düşüncelerimiz. Zehrini ve mikrobunu yayar hale gelir. Hem yıkıp yok eder hem de mikrobunu bulaştırır tamamen yıkamadığı her şeye ve herkese!



Düşünceler kadar yapıcı ve yıkıcı etkisi olan hiçbir kavram yoktur aslında!
İnsanoğlu hem kendisine hem de çevresine düşünceleri doğrultusunda etki edebilir ancak! Düşünebildiği kadar yapar veya düşünebildiği kadar yıkar!

İş ki, hem kendi toprağına hem de başkalarının toprağına yağmadan önce o bulutları nasıl ve ne niyetle yüklediğini fark edebilsin!

İş ki; düşüncelerin bu denli önemli olduğunu kavrayabilsin kendi doğasında ve o doğa üzerinde yaşatmaya veya kurutmaya çalıştığı her şey üzerinde!

Sonra?

Sonrası kolay!

İster ferahlar veya ferahlatır...
İster bereketini bırakıp yeşertir ihtiyaç duyan gönül toprağını...
İsterse de yıkıcı bir sel olur, kapıp sürükler önüne kattığını.

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..