- Kategori
- Deneme
Yağmurcu Geldi Yağmurcu, Eşantiyon Yağmurlarım Var. Ahmak Islatanı da Cabası
Yağmurcu geldi yağmurcu
Yağmur kokulu, yosun kokulu , aşk kokulu/
Eşantiyonluk yağmurlar geldi.
Sürahi gibi boşananı
İnce ince yağanı
Sicim gibi yağanı
Ahmak ıslatanı da cabası
Gaynalar insin suya
Iskarmozlar yağlansın
Alesta küreklerle
Arşipel’i geçelim
Balıkçı’nın gür sesiyle
Haykıralım Arşipel’e:
“Ver maviliğini”,
“Serinleyeyim biraz” diye
Sıkıysa vermesin !
Sonracığıma
Yağmur yağsa da olur yağmasa da
Düşeriz yine yollara
Gönlümüzdedir, yağmurların duası
Aşk kokuludur yağmurumuz
Yeniden aşık oluruz
Herkesler gibi
Diyemedik anasını satiym:
“A benim gaymak yarim
Canın cümbüş isterse
Gel bize aşam aşam !
Ah gıyamam ben sana
Ah Düriye Düriye
Eccük gelive beriye.
“Köyün ortası guyu
Guyudan çektim suyu
Ah bir elime geçivese
Basma donunun uçkuru”
Diyen maniciye gülümsedik.
Hep düşlerdekiyle yetindik
Şiirler yazdık kendimizden sakındık
Yorumlar yazdık
Ardından da, bakakaldık
Şiirler yazdık, dinletemedik
Şarkılar yazdık, notalar güfteleri kıskandı
Biz söyledik biz dinledik
Biz esmeri fındık ile
Biz güzeli fıstık ile
Beslemesini de bilirdik.
Yağmurda ıslanmayı yeğledik /
Sanallıktan, hakikatliye terfi ettik
Aşklar yara almasın
Yaralar gocunmasın
Diye diye gün saydık.
Halbuki seller geçti üzerimizden
Bize böylesi yağmur, zaten lazımdı, dedik
Biz yağmur bulutlarıydık
Yağmurlarla ıslandık
Masalsı kahramanlardık
Şiirimiz:
“Hava yağmurlu olsa bile, kanatlanmıştır”
İşte bu “emanet” cümle ile
Kırık kanadımızı sakladık
Uçabildiğimizce yol aldık
Ama, bu güzelliklerin
Farkına varamadık
Biz hep böyle diyoz diyoz
Kendimiz dinliyoz
Filmi hep başa sarıyoz
Bu işlere mana veremiyoz.
Yine de kendimiz dinliyoz,
Hep suskunlukları oynuyoz.
Gocunan yaramız var diyoz.
Kendimizi avutuyoz.
& &
Ve anladım ki;
Sen,
“Çiçeği köklerinde açan bir bitkisin.”
Her yağmur, senin kokunu getiriyorsa,
Bil ki içinde biz varız.
Ve yağmursuz bir günde,
Sana gelmeliyim.
Gönlümün buğusu ile
Köklerine, inebilmeliyim.
Gönlümün buğusunu,
Çiçeklerine içirebileyim.
O damlalarımla isterim ki,
Çiçek çiçek aç ve çiçeklen
Ey düşlerimin çiçeği
Sen, çiçeği köklerinde açan güzel.
Derim ki:
Yeter ki, “düşler” ağlamasın.
Umutlar hep yeşil kalsın,