Yağmurları sever misiniz?

Yağmurları sever misiniz? Ben hem sevenlerden, hem de sevmeyenlerdenim.
Yağmurun altında, sessiz sokaklarda, tek başına ya da sevgilinle dolaşmak gibisi yok diye düşünüyorum. İkisinin de tadı ayrıdır.

Tek başına dolaşıyorsan kendinle konuşursun ve herşeyi iyice düşünme
imkanın olur. Yani kendi muhasebeni yaparsın. Eğer sevgilinle yürüyorsan
yağmurda; zaten sözler konuşmaz. Gözleriniz anlatır herşeyi, onu çok sevdiğinizi... Onun sizin için önemini, zaten bunları en iyi ifade eden gözlerdir.

Herşey bir tarafa da sevgilinle ve ya tek başına her ne durumda olursanız olun yağmurun altında yürümek çok güzel!!!

Yağmurun sevmediğim yönü ise; bana ayrılıkların zamanının geldiğini hatırlatıyor. Yani her yağan yağmurla birlikte bir ayrılığın geleceğini düşünüyorum. İçimi bir hüzün sarıyor. Sevdiğim birilerinden ayrılma korkusu alıyor beni... İşte bu sebebten dolayı yağmuru sevmiyorum.

Yağmurların benim için iki anlamı var. Biri mutluluğu ifade ediyor. Diğeri
ise ayrılık...

İşte ben bu yüzden yağmurları hem sevenlerden hem de sevmeyenlerdenim... Belki de en iyisi yaz yağmurlarıdır. Sonuçta kısa olur yaz yağmuru...

Peki ya siz, siz yağmurları sever misiniz?