Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '11

 
Kategori
Edebiyat
 

Yahya Kemal'e farklı bir bakış

Yahya Kemal'e farklı bir bakış
 

 

Dün başladığım fakat elimden düşüremediğim bir eserle haşır neşirim şu sıralar: Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Gençlik ve Edebiyat Hatıları.
 
Yahya Kemal hakkındaki yazdıkları çok ilgimi çekti. Beni hem şaşırttı hem de keyifle okudum kitabın bu bölümünü. Yazımın temelini bu esere dayandıracağım.
 
Yahya Kemal edebiyat dünyasında herkesce kabul edilen bir görüşle 'ustad' kabul edilir. Yakup Kadri ile arkdaşlıkları inişli çıkışlı bir seyir göstermiş olsa da, yazısında Yakup Kadri'de bu ortak görüşe katılanlardan olduğunu dile getirmekten çekinmiyor. Aralarındaki ilişki samimi bir sohbetten öte dostluğa dayanmakta imiş fakat ne olduysa olmuş bazı dedikodular  Yahya Kemal'in Yakup Kadri ile uzun süre küsmesine sebeb olmuş hatta onu düelloya çağırdığı bir kızgınlığa dönüşmüş! Atatürk'ün sofralarından birinde barıştırılmışlar. Yakup Kadri eserinde birazda zoraki olduğunu sezdirmiş bu barışmanın. iki tane paylaştığı ani var ki 'ustad'la ilgili işte o  yukarıda belirttiğim gibi şaşırtıcı ve keyifliydi.
 
Yakup Kadri, ustad için şahane bir tembelli diyor. Öyle ki Türk edebiyatında fikirleri ve şiirleriyle çığır açmış olan Yahya Kemal, yazı yazmaktan hiç haz almazmış. Bu ona zulüm gibi gelirmiş. Bir gün Yakup Kadri: Yazık olacak bu kıymetli düşüncelere, yazıya döksen gibisinden laflar etmiş.  Y. Kemal sigarasının dumanını Y. Kadri'nin suratına üflemekle yetinmiş.
 
Günlerden bir gün Y. Kadri işleri başından aşkı İkdam gazetesinde çalışmakta imiş. Son dakika başyazar hastalanmış ve kendisinden imzasız bir yazı yazmasını istemişler. Tam o sırada içeri Y. Kemal girmiş. Y. Kadri ustada ne kadar zulüm olacağını bile bile ondan bu yazıyı yalvar yakar yazmasını rica etmiş. Y. Kemal yığılırcasına koltuğa oturmuş. Yazı yazmayı sevmeyen ustad için durum çok zor. Almış eline kalemi, koymuş önüne kağıtları. Demiş ne yazacağım, Y. Kadri önündeki sayfalardan gözüne ilişen boğazlar meselesini söyleyivermiş.Saatler geçmiş bir satırdan ötesi yok. Ofluyor, püflüyor...  Yazmış sonunda. Yazı yayımlanmış. Ertesi gün hükümet çevrelerince pek vahim bir hadise olarak yankı uyandırmış. Derken Y. Kadri için soruşturma açılmasın mı? Y.Kadri de, ustadı ele vermek istemez. Derken iş büyümüş, Y. Kemal yazdığını omuz silkerek dile getirmiş. Talat Paşa kahka atarak ' Bizim şair Kemal mi, bırakın yakasını Allahaşkına!' ... Hadise böylece tatlıya bağlanmış.
 
Edebiyata yön veren, şiirimizi yepyeni bir anlayışa sokan Y. Kemal yazı yazmakta bu kadar sıkılsın, sevmesin insan şaşırıyor doğrusu...
 
Peki ikinci hatıra, işte onu diğer yazımda paylaşacağım. Çünkü Yahya Kemal'in daha farklı bir yönüne, aşık hallerine değineceğim...
 
Sevgilerimle.
 
Toplam blog
: 45
: 1108
Kayıt tarihi
: 07.01.08
 
 

1986 doğumlu.  ..